4991 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye -İbn Seleme-, ona el-A'meş; (T) Bize Müsedded, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş, ona Şakik ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Üç kişi bir arada bulunduğunda) iki kişi, üçüncüyü bırakıp (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Çünkü bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Ali b. Muhammed ve Veki'; (T) Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said ve Abdurrahman, onlara Süfyan, ona Zübeyd, ona İbrahim, ona Mesruk; Bize Ali b. Muhammed ve Ebu Bekir b. Hallad, onlara Veki', ona A'meş, ona Abdullah b. Mürre, ona Mesruk, ona da Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "(Bir musibete uğradığında) Elbiselerini (yaka paça) yırtan, elleri ile yanaklarına vuran ve cahiliye adeti olarak (ölümü ve helaki isteyen sözlerle) bağırıp çağıranlar bizden değildir."
Bize Ali b. Muhammed ve Veki'; (T) Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said ve Abdurrahman, onlara Süfyan, ona Zübeyd, ona İbrahim, ona Mesruk; Bize Ali b. Muhammed ve Ebu Bekir b. Hallad, onlara Veki', ona A'meş, ona Abdullah b. Mürre, ona Mesruk, ona da Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "(Bir musibete uğradığında) Elbiselerini (yaka paça) yırtan, elleri ile yanaklarına vuran ve cahiliye adeti olarak (ölümü ve helaki isteyen sözlerle) bağırıp çağıranlar bizden değildir."
Bize Ali b. Muhammed ve Veki'; (T) Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said ve Abdurrahman, onlara Süfyan, ona Zübeyd, ona İbrahim, ona Mesruk; Bize Ali b. Muhammed ve Ebu Bekir b. Hallad, onlara Veki', ona A'meş, ona Abdullah b. Mürre, ona Mesruk, ona da Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "(Bir musibete uğradığında) Elbiselerini (yaka paça) yırtan, elleri ile yanaklarına vuran ve cahiliye adeti olarak (ölümü ve helaki isteyen sözlerle) bağırıp çağıranlar bizden değildir."
Bize Ali b. Muhammed ve Veki'; (T) Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said ve Abdurrahman, onlara Süfyan, ona Zübeyd, ona İbrahim, ona Mesruk; Bize Ali b. Muhammed ve Ebu Bekir b. Hallad, onlara Veki', ona A'meş, ona Abdullah b. Mürre, ona Mesruk, ona da Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "(Musibete uğradığında) Elbiselerini (yaka paça) yırtan, elleri ile yanaklarına vuran ve cahiliye adeti olarak (ölümü ve helaki isteyen sözlerle) bağırıp çağıranlar bizden değildir."
Bize Abdullah b. Said, İshak b. İbrahim b. Habib ve Ali b. Münzir, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Ata b. es-Sâib ona da Şakik'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) yatsı namazından sonra konuşmamız nedeniyle bizi ayıpladı. İbn Mace dedi ki: yani "(Hz. Peygamber) bizi bundan men etti".
Bize Abdullah b. Said, İshak b. İbrahim b. Habib ve Ali b. Münzir, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Ata b. es-Sâib ona da Şakik'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) yatsı namazından sonra konuşmamız nedeniyle bizi ayıpladı. İbn Mace dedi ki: yani "(Hz. Peygamber) bizi bundan men etti".
Açıklama: Hz. Peygamber'in sahâbeyi yatsı namazından sonra konuşmaları nedeniyle ayıplaması, konuşmanın haramlığına değil hoş görülmediğine işaret etmektedir. Bunun gerekçesi olarak kişilerin yatsıdan sonra uzun süre uyanık kalmalarının gece namazına kalkmalarına engel olacağı, yatsı namazının kişinin o günkü son ameli olması ve bu şekilde uykuya dalması gibi muhtemel sebepler sayılmıştır (bk. İbn Receb, Fethu'l-Bari [Kahire, 1996],5/158-9).
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid; (T) Bize Muhammed b. Kudame b. Ayen, ona Cerir, ona Hasan b. Ubeydulah b. İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezid, ona Abdullah rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) akşama vardığında şöyle derdi: "Akşama vardık ve mülk Allah'ın olarak akşamladı. Hamd, kendisinden başka ilah olmayan, ortağı bulunmayan Allah'adır." Cerir'in hadisine ilavede bulunmuştur. Zübeyd ise şöyle derdi İbrahim b. Süveyd şöyle derdi: "Allah'ta başka ilah yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. O her şeye gücü yetendir. Rabbim! Bu gecedeki en güze şeyi, ondan sonraki en güzel şeyi senden isterim. Bu gecedeki ve ondan sonraki kötülükten sana sığınırım. Rabbim tembellikten ve kibrin veya küfrün kötülüğünden sana sığınırım. Allah'ın cehennemin ve kabir azabının şerrinden sana sığınırım." Sabaha çıkınca da şöyle desin. "Sabaha çıktık, mülk de Allah'ın olarak sabaha ulaştı." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bunu, Şube, ona Seleme b. Küheyl, ona İbrahim b. Süveyd'den rivayet etmiş ve "kibrin kötülüğünden" diyerek "küfrün kötülüğünden" kısmını söylememiştir.]
Açıklama: Günü sabah ve akşam olarak iki ana parçada değerlendiren Hz. Peygamber her ikisinin başlangıcında hayrı ve güzelliği istemek ve mülkün sahibine hakkını teslim etmek suretiyle kulluk bilincini güçlendirmeyi sağlamıştır. Aynı zamanda duadaki vurgularıyla, çirkin hasletlerden uzak durmayı da teşvik etmiştir.
Bize Abdullah b. Said, İshak b. İbrahim b. Habib ve Ali b. el-Munzir, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Ata b. es-Sâib ona da Şakik'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) yatsı namazından sonra konuşmamız nedeniyle bizi ayıpladı. İbn Mace dedi ki: yani "(Hz. Peygamber) bizi bundan men etti".
Açıklama: Hz. Peygamber'in sahâbeyi yatsı namazından sonra konuşmaları nedeniyle ayıplaması, konuşmanın haramlığına değil hoş görülmediğine işaret etmektedir. Bunun gerekçesi olarak kişilerin yatsıdan sonra uzun süre uyanık kalmalarının gece namazına kalkmalarına engel olacağı, yatsı namazının kişinin o günkü son ameli olması ve bu şekilde uykuya dalması gibi muhtemel sebepler sayılmıştır (bk. İbn Receb, Fethu'l-Bari [Kahire, 1996],5/158-9).
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid; (T) Bize Muhammed b. Kudame b. Ayen, ona Cerir, ona Hasan b. Ubeydulah b. İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezid, ona Abdullah rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) akşama ulaştığında şöyle derdi: "Akşama vardık ve mülk Allah'ın olarak akşamladı. Hamd, kendisinden başka ilah olmayan, ortağı bulunmayan Allah'adır." Cerir'in hadisinde şu ilave vardır: Zübeyd ise İbrahim b. Süveyd'in şöyle dediğini söylerdi: "Allah'ta başka ilah yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. O her şeye gücü yetendir. Rabbim! Bu gecedeki en güze şeyi, ondan sonraki en güzel şeyi senden isterim. Bu gecedeki ve ondan sonraki kötülükten sana sığınırım. Rabbim tembellikten ve kibrin veya küfrün kötülüğünden sana sığınırım. Allah'ın cehennemin ve kabir azabının şerrinden sana sığınırım." Sabahladığında ise aynı şekilde "Sabaha çıktık, mülk de Allah'ın olarak sabaha ulaştı." derdi. [Ebu Davud der ki: Bunu, Şube, ona Seleme b. Küheyl, ona İbrahim b. Süveyd'den rivayet etmiş ve rivayetinde "kibrin kötülüğünden" ifadesine yer vermiş ama "küfrün kötülüğünden" kısmını söylememiştir.]