4991 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Ammâr el-Hüseyin b. Hüreys, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkıd, ona babası (Hüseyin b. Vakıd), ona da Abdullah b. Büreyde babası Büreyde’nin şöyle dediğini rivayat etti: Bir defasında Hz. Peygamber (sav) yürürken eşeğinin üzerinde bir adam geldi. “Ey Allah’ın Rasulü! Sen de bin” dedi ve eşeğin sırtında arkaya doğru geçti. Allah Rasulü (sav) "Hayvanın ön tarafına binmeye sen daha layıksın" buyurunca o şahıs “Orayı size ayırdım” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber hayvanın ön tarafına bindi. Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: Bu rivayet hasen-garîb bir hadistir. Bu konuda Kays b. Sa’d b. Ubâde’den de hadis rivayet edilmiştir.
Bize Ali b. Haşrem, ona İsa, ona A'meş; (T) Bize Hasan b. İsmail, ona İbn İdris, ona A'meş, ona Abdullah b. Mürre, ona Mesruk, ona da Abdullah (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Ölenin ardından) Elleriyle yanaklarına vuran, yakalarını yırtan ve cahiliye adeti olarak bağırıp çağırarak feryat eden kimse bizden değildir." Hadisin aktarılan lafzı (ravi) Ali'ye aittir. Hasan ise rivayette (dua lafzı yerine) 'da'va' lafzı ile rivayet etmiştir.
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya, ona Süfyan, ona Zübeyd, ona İbrahim, ona Mesruk, ona da Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "(Ölünün ardından) Elleri ile yanaklarına vuran, yakalarını yırtan ve cahiliye adeti olarak (helaki isteyen sözlerle) bağırıp feryat edenler bizden değildir."
Bize İshak b. Mansur, ona Abdurrahman, ona Süfyan, ona Zübeyd, ona İbrahim, ona Mesruk ona da Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "(Ölünün ardından) Elleri ile yanaklarına vuran, yakalarını yırtan ve cahiliye adeti olarak (helaki isteyen sözlerle) feryat edenler bizden değildir."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye -İbn Seleme-, ona el-A'meş; (T) Bize Müsedded, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş, ona Şakik ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Üç kişi bir arada bulunduğunda) iki kişi, üçüncüyü bırakıp (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Çünkü bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Ali b. Haşrem, ona İsa, ona A'meş; (T) Bize Hasan b. İsmail, ona İbn İdris, ona A'meş, ona Abdullah b. Mürre, ona Mesruk, ona da Abdullah (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Ölenin ardından) Elleriyle yanaklarına vuran, yakalarını yırtan ve cahiliye adeti olarak bağırıp çağırarak feryat eden kimse bizden değildir." Hadisin aktarılan lafzı (ravi) Ali'ye aittir. Hasan ise rivayette (dua lafzı yerine) 'da'va' lafzı ile rivayet etmiştir.
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid; (T) Bize Muhammed b. Kudame b. Ayen, ona Cerir, ona Hasan b. Ubeydulah b. İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezid, ona Abdullah rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) akşama vardığında şöyle derdi: "Akşama vardık ve mülk Allah'ın olarak akşamladı. Hamd, kendisinden başka ilah olmayan, ortağı bulunmayan Allah'adır." Cerir'in hadisine ilavede bulunmuştur. Zübeyd ise şöyle derdi İbrahim b. Süveyd şöyle derdi: "Allah'ta başka ilah yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. O her şeye gücü yetendir. Rabbim! Bu gecedeki en güze şeyi, ondan sonraki en güzel şeyi senden isterim. Bu gecedeki ve ondan sonraki kötülükten sana sığınırım. Rabbim tembellikten ve kibrin veya küfrün kötülüğünden sana sığınırım. Allah'ın cehennemin ve kabir azabının şerrinden sana sığınırım." Sabaha çıkınca da şöyle desin. "Sabaha çıktık, mülk de Allah'ın olarak sabaha ulaştı." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bunu, Şube, ona Seleme b. Küheyl, ona İbrahim b. Süveyd'den rivayet etmiş ve "kibrin kötülüğünden" diyerek "küfrün kötülüğünden" kısmını söylememiştir.]
Açıklama: Günü sabah ve akşam olarak iki ana parçada değerlendiren Hz. Peygamber her ikisinin başlangıcında hayrı ve güzelliği istemek ve mülkün sahibine hakkını teslim etmek suretiyle kulluk bilincini güçlendirmeyi sağlamıştır. Aynı zamanda duadaki vurgularıyla, çirkin hasletlerden uzak durmayı da teşvik etmiştir.
Bize Abdullah b. Muhammed b. Abdurrahman, ona Süfyân, ona Ebû Muâviye en-Nehaî, ona Ebu Amr, ona Abdullah b. Mesûd şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) "Allah'ın en sevdiği amel hangisidir?" diye sordum. "Namazı vaktinde kılmak, ana babaya iyilik etmek ve Allah yolunda cihat etmektir" buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye -İbn Seleme-, ona el-A'meş; (T) Bize Müsedded, ona İsa b. Yunus, ona el-A'meş, ona Şakik ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Üç kişi bir arada bulunduğunda) iki kişi, üçüncüyü bırakıp (kendi aralarında) gizlice konuşmasınlar. Çünkü bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid; (T) Bize Muhammed b. Kudame b. Ayen, ona Cerir, ona Hasan b. Ubeydulah b. İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezid, ona Abdullah rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) akşama ulaştığında şöyle derdi: "Akşama vardık ve mülk Allah'ın olarak akşamladı. Hamd, kendisinden başka ilah olmayan, ortağı bulunmayan Allah'adır." Cerir'in hadisinde şu ilave vardır: Zübeyd ise İbrahim b. Süveyd'in şöyle dediğini söylerdi: "Allah'ta başka ilah yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk ve hamd O'na aittir. O her şeye gücü yetendir. Rabbim! Bu gecedeki en güze şeyi, ondan sonraki en güzel şeyi senden isterim. Bu gecedeki ve ondan sonraki kötülükten sana sığınırım. Rabbim tembellikten ve kibrin veya küfrün kötülüğünden sana sığınırım. Allah'ın cehennemin ve kabir azabının şerrinden sana sığınırım." Sabahladığında ise aynı şekilde "Sabaha çıktık, mülk de Allah'ın olarak sabaha ulaştı." derdi. [Ebu Davud der ki: Bunu, Şube, ona Seleme b. Küheyl, ona İbrahim b. Süveyd'den rivayet etmiş ve rivayetinde "kibrin kötülüğünden" ifadesine yer vermiş ama "küfrün kötülüğünden" kısmını söylememiştir.]