Giriş

Bize Ahmed b. Said ed-Dârimî, ona Habban, ona Vüheyb, ona da Süheyl bu isnadla rivayet etti.


Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M006918.

    Öneri Formu
13135 M006919 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 81

Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihab, ona A'rec'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle derdi: Yemeklerin en kötüsü, zenginlerin davet edilip yoksulların davet edilmediği düğün yemeğidir. Kim (bunun dışındaki düğün yemeği) davetine icabet etmezse muhakkak Allah ve Rasulüne isyan etmiştir."


Açıklama: Hadisçiler genel olarak rivayetin mevkuf olduğunu belirtmekle beraber وَمَنْ لَمْ يَأْتِ الدَّعْوَةَ فَقَدْ عَصَى اللَّهَ وَرَسُولَهُ kısmının Ebu Hureyre'nin kendi görüşüyle beyan edemeyeceği bir konu olması sebebiyle merfu olduğunu söylerler. Zürkani, Şerhu'z-Zurkani ale'l-Muvatta (Kahire: Mektebetü's- Sekafeti'd-Diniyye. 2003), 3:246.

    Öneri Formu
25671 D003742 Ebu Davud, Eti'me, 1

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki'; (T) Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası Muaz; (T) Bize İbn Müsenna, ona İbn Ebu Adî, onlara da Şube'den hadisi bu isnatla rivayet etmişlerdir. Ancak Muaz hadisinde; geceleyin yatağınıza yattığınızda ilavesi vardır.


    Öneri Formu
13132 M006916 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 80

Bize Züheyr b. Harb, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona Mücahid, ona İbn Ebu Leyla, ona da Ali b. Ebu Talib; (T) Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr ve Ubeyd b. Ya'îş, onlara Abdullah b. Nümeyr, ona Abdülmelik, ona Ata b. Ebu Rabah, ona Mücahid, ona İbn Ebu Leyla, ona da Ali b. Ebu Talib; Hakem'in rivayet ettiği hadisin benzerini nakletmiştir. Ancak hadiste şöyle bir ilavede bulunmuştur: "Hz. Ali, Hz. Peygamber'den (sav) duyduğumdan beri bu duayı bırakmadım. Ona Sıffîn gecesinde bile mi diye sorulunca; Sıffîn gecesinde bile diye cevap verdi." [Ata, ona Mücahid, ona da İbn Ebu Leyla'dan rivayetinde Sıffın gecesinde bile mi dedim şeklinde bir kayıt vardır.]


    Öneri Formu
13133 M006917 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 80

Bize Muhammed b. İshak el-Müseyyebi, ona Enes b. İyaz Ebu Damra, ona Musa b. Ukbe, ona Nafi', ona da Abdullah b. Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bir zamanlar üç arkadaş yolda giderlerken şiddetli bir yağmura yakalanmışlar ve bu yüzden dağdaki bir mağaraya sığınmışlar. Dağdan kopan büyük kaya gelip mağaranın önünde durmuş ve kapıyı kapatmış. Bunun üzerine birbirlerine, Allah için yaptığınız salih amelleri bir düşünün. Onların hürmetine Allah'a dua edin, belki Allah sizi buradan kurtarır demişler. İçlerinden biri hemen şöyle demiş: Allah'ım! Benim çok yaşlı anne-babam, karım ve küçük çocuklarım vardı. Ben de onlar için çobanlık yapardım. Hayvanlarımı getirince sütlerini sağar, çocuklarımdan önce anne babama verirdim. Bir gün ormanda yolumu kaybettim, gece vaktine kadar eve gidemedim. Eve geldiğimde anne babamın uyuduğunu gördüm. Daha Önce yaptığım gibi onlar için hemen süt sağdım ve sütü alıp yanlarına vardım. O sırada çocuklarım da süt içmek için ayaklarımın arasında dolanıyorlardı. Ben bir yandan anne babamı uyandırmaya kıyamıyor, diğer yandan onlardan önce çocuklarıma yedirmeyi de istemiyor, ayakta bekliyordum. Bu hâl tan yeri ağarıncaya kadar devam etti. Allah'ım! Eğer bunu senin rızan için yaptığımı biliyorsan bizim için bu kayayı biraz aç da gökyüzünü görelim. Bunun üzerine Cenâb-ı Hak kayayı biraz aralamış ve onlar da bu aralıktan gökyüzünü görmüşler. Sonra diğeri şöyle demiş: Allah'ım! Benim amcamın bir kızı vardı. Onu, erkeklerin kadınları sevebileceği en kuvvetli bir duygu ile severdim. Onunla birlikte olmak istedim ama kabul etmedi; yüz dinar getirmeden razı olmayacağını söyledi. Çalışıp çabaladım ve yüz dinar toplayıp ona getirdim. Tam onunla birlikte olacakken bana; Allah'tan kork ey Allah'ın kulu! Haksız yere mührü bozma dedi. Ben de hemen bu işi yapmaktan vazgeçip oradan kalktım. Allah'ım! Eğer bunu senin rızan için yaptıysam bu kayayı biraz daha aç! Bunun üzerine Allah kayayı biraz daha açmış. Sonra diğeri şöyle dua etmiş: Allah'ım! Bir ölçek pirinç karşılığında bir işçi tutmuştum. Adam işini bitirdiği zaman, bana hakkımı ver dedi. Ben de ona bir ölçek pirinci verdim ama o almadan gitti. Sonra bu pirinci ektim ve çok mahsul elde ettim; onun kazancıyla, çobanlarıyla birlikte bir inek sürüsü aldım. Sonra o adam tekrar bana geldi ve Allah'tan kork, hakkımı yeme dedi. Ben de ona, şu inek sürüsünü ve çobanlarını al dedim. Adam şaşırıp, Allah'tan kork! Benimle alay etme dedi. Ben seninle alay etmiyorum, şu inek sürüsünü ve çobanını alabilirsin dedim. Adam da onları alıp gitti. Allah'ım! Eğer bunu senin rızan için yaptıysam şu kayanın kalan kısmını da önümüzden al. Bunun üzerine Allah kayanın kalan kısmını da önlerinden almış."


    Öneri Formu
13184 M006949 Müslim, Rikak, 100

Bana Ümeyye b. Bistam el-Ayşî, ona Yezid b. Zürey', ona Ravh b. Kasım, ona Süheyl, ona da babası, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Fatıma, Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelip işinin çokluğundan şikayet ederek ondan bir hizmetçi istemişti. Hz. Peygamber (sav) ona; "yanımda sana vereceğim bir hizmetçi yok" buyurdu ve şöyle ekledi: "Sana bir hizmetçiden daha hayırlısını göstereyim mi! Yatacağın zaman, otuz üç defa sübhânallah, otuz üç defa elhamdülillah, otuz dört defa da Allahu ekber de."


    Öneri Formu
13134 M006918 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 81

Bize Muhammed b. Süleyman el-Enbari, ona Muhammed b. Ubeyd (et-Tenafisî), ona Yazid b. Keysan (el-Yeşküri), ona Ebu Hazim'in (Selman Mevla Azze) rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Rasulullah (sav), annesinin kabrine geldi, ağladı ve çevresindekileri de ağlattı. Ardından Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Yüce Rabbi'mden onu (annemi) bağışlaması için dua etmek üzere izin istedim; ancak bana izin verilmedi. Bunun üzerine kabrini ziyaret etmek için izin istedim, buna izin verildi. Kabirleri ziyaret ediniz. Kuşkusuz kabir ziyareti, ölümü hatırlatır."


    Öneri Formu
20719 D003234 Ebu Davud, Cenaiz, 75, 77

Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. Avf, ona da Seyyâr b. Selâme şöyle demiştir: "Babamla birlikte Ebu Berze'nin yanına gitmiştik. Kamıştan yapılmış yüksek bir oturakta oturuyordu. Babam ona, Rasulullah'ın (sav) namaz kıldığı vakitleri sordu. Ebu Berze şöyle cevap verdi: Sizin zuhr dediğiniz öğle namazını güneş meylettiği zaman kılardı. İkindi namazını kıldıktan sonra birimiz Medîne'nin en ucundaki ailesine gidip geri döner de güneş hala canlı olurdu. Ravi şöyle dedi: Akşam namazı hakkında ne dediğini unuttum. Ebu Berze şöyle devam etti: Sizin Ateme dediğiniz yatsı namazını geç vakitte kılmayı severdi. Sabah namazını bitirdiğinde kişi yanında oturan kişiyi seçebilirdi. Namazda altmış ile yüz ayet arasında okurdu."


    Öneri Formu
22286 N000531 Nesai, Mevâkıt, 20

Bize Saîd b. Âmir, ona Avf, ona Seyyâr b. Selâme şöyle rivayet etmiştir: "Babamla birlikte Ebu Berze'nin yanına gitmiştik. Kamıştan yapılmış yüksek bir oturakta oturuyordu. Babam ona, Rasulullah'ın (sav) namaz kıldığı vakitleri sordu. Ebu Berze şöyle cevap verdi: Sizin zuhr dediğiniz öğle namazını güneş meylettiği zaman kılardı. İkindi namazını kıldıktan sonra birimiz Medîne'nin en ucundaki ailesine gidip geri döner de güneş hala canlı olurdu. Ravi şöyle dedi: Akşam namazı hakkında ne dediğini unuttum. Ebu Berze şöyle devam etti: Sizin Ateme dediğiniz yatsı namazını geç vakitte kılmayı severdi. Sabah namazını bitirdiğinde kişi yanında oturan kişiyi seçebilirdi. Namazda altmış ile yüz ayet arasında okurdu."


    Öneri Formu
40026 DM001338 Darimi, Salat, 66


    Öneri Formu
13188 M006951 Müslim, Rikak, 100