Giriş


    Öneri Formu
8922 İM000330 İbn Mâce, Tahâret, 21


    Öneri Formu
30970 İM003769 İbn Mâce, Edeb, 46

Bize Hişam Ebu Mervan ve Muhammed b. el-Müsenna mana itibari ile rivayet etti. Ona, Muhammed b. el-Müsenna, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzai, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Es'ad b. Zürare, Kays b. Sa'd'ın şöyle dediğini rivayet etti: (Bir gün) Rasulullah (sav) bizi ziyaret için evimize gelmişti. "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, bu selamı sesini yükseltmeden yani alçak bir sesle aldı. Bunun üzerine ben, Rasulullah'a (sav) (evimize girmesi için) izin vermiyor musun? dedim. Babam, bırak, bize daha çok selam versin dedi. Hemen arkasından Rasul-i Ekrem (ikinci defa); "es-Selamü aleyküm ve Rahmetullah" dedi. (Babam) Sa'd, (bu selamı da yine) alçak sesle aldı. Sonra Allah'ın Rasulü (sav) (üçüncü defa), "Esselamü aleyküm ve rahmetullah" dedi. Sonra da dönüp gitti ve (babam) Sa'd de arkasından yetişip Ey Allah'ın Rasulü! Ben senin selamını işitiyordum, bize daha çok selam vermen için onu hafif bir sesle alıyordum dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, onunla dönüp geldi. (Babam) Sa'd da (yıkanması için) su ve sabun (getirilmesini) emretti. (Bunlar derhal getirildi ve Hz. Peygamber bunlarla) yıkandı. Sonra (babam) kendisine zâferanla veya alçehre ile boyanmış bir peştemal getirdi. (Hz, Peygamber de) ona sarındı. Sonra ellerini kaldırıp "Allahümmec’al salavâtike ve rahmeteke alâ âl-i Sa'd b. Ubade! (Allahım! Rahmet ve mağfiretini Sa'd b. Ubade ailesinin üzerine kıl" diye dua etti. Sonra biraz yemek yedi. (Oradan) ayrılmak isteyince (babam) Sa'd kendisine üzeri kadife (palan) ile donatılmış bir merkep yaklaştırdı. Rasulullah da (sav) ona bindi, (babam) Sa'd (bana), Ey Kays! (evine kadar) Hz. Peygamber'e eşlik et dedi. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem bana; "sen de bin!" buyurdu. Ben de (onu rahatsız etmemek için) kabul etmedim. Rasul-i Ekrem; "ya binersin ya da (evine) dönersin, (benimle yaya olarak gelip de yorulma)" dedi. Bunun üzerine (evime) dönüp gittim. [Hişam Ebu Mervan (bu hadisi) an Muhammed b. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürare şeklinde muan'an olarak rivayet etti.] [Ebû Davud dedi ki: Ömer b. Abdulvahid ile İbn Sema'a da bu hadisi Evzaî'den Kays b. Sa'd'ın ismini söylemeden mürsel olarak rivayet ettiler.]


Açıklama: Hadis metninde geçen "الورس" (el-vers) kelimesi, Kamus tercümesinde Asım Efendi tarafından Yemen zaferanı ve alçehre diye tercüme edildiğinden "alçehre" çevirisini almış bulunmaktayız. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, II, 304. Aynı metinde geçen "الغسل" (el-ğısl) kelimesi, yıkanılacak su ve çöğen otu gibi Arapların sabun olarak kullandıkları maddelere denilmektedir. Bu nedenle kelimeyi "su ve sabun" şeklinde tercüme ettik. Bkz. Asım Efendi, Kamus-ı Okyanus, III, 303.

    Öneri Formu
34310 D005185 Ebu Davud, Edeb, 127, 128

Bize Süveyd, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi, ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah, saç ekleye ve ekleten, dövme yapan ve yaptıran kadınlara lanet etmiştir." Nâfi “dövme, çenede olur” demiştir. [Ebu İsa der ki: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu konuda Aişe, Ma'kil b. Yesâr, Esma bt. Ebu Bekir ve İbn Abbas'tan hadis rivayet edilmiştir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi, ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'den bu hadisin benzerini rivayet etmiş, ancak Yahya, Nâfinin sözünü zikretmemiştir. Bu İsa der ki: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لَعَنَ اللَّهُ الْوَاصِلَةَ وَالْمُسْتَوْصِلَةَ

    Öneri Formu
16086 T002783 Tirmizi, Edeb, 33

Bize Muhammed b. Mahbûb, ona Ebu Avâne, ona Katâde, ona da Enes (T) Bana Halife, ona Yezid b. Zürey, ona Said, ona Katade'nin söylediğine göre Enes şöyle anlatmaktadır: Rasulullah (sav) bir Cuma günü Medine'de hutbe okurken, bir adam 'Yağmur yağmaz oldu! Rabbi'nden yağmur yağdırmasını isteyiver' dedi. Rasulullah (sav) gök yüzüne baktı. Biz de gökyüzünde hiç bulut görmüyorduk. Rasulullah (sav) (Rabbi'nden) yağmur istedi de peş peşe bulutlar ortaya çıktı. Sonra da öyle bir yağmur yağdı ki Medine'nin kanalları doldu sel olup taştı. Yağmur bir sonraki Cuma gününe kadar aralıksız yağmaya devam etti. Sonra bu adam veya bir başkası Rasulullah (sav) hutbe okurken kalktı ve 'Yağmur sularına gömüldük, Rabbi'ne dua et de yağmuru kessin' dedi. Rasulullah da (sav) güldü. Sonra da iki veya üç defa "Rabb'im üzerimize değil etrafımıza yağdır" diyerek dua etti. Bu duadan sonra bulutlar Medine'nin üzerinden sağa sola dağılmaya başladılar. Etrafımıza yağmur bırakıyorlar, fakat üzerimize bir damla yağmur bırakmıyorlardı. Allah, onlara Nebi'sinin (sav) (katında ne kadar) değerli (olduğunu) ve duasına icabet ettiğini gösteriyordu.


Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Halife b. Hayyat arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
281301 B006093-2 Buhari, Edeb, 68

Bize Ebu Rabi' ve Kuteybe, o ikisine Hammad; (T) Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail, o ikisine Eyyüb; (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası, ona Malik b. Miğvel; (T) Bize Harun b. Abdullah, ona Muhammed b. Bekir, ona İbn Cüreyc; (T) Bize Harun b. Abdullah, ona Şucâ b. el-Velid, ona Musa b. Ukbe; (T) Bize Harun b. Said el-Eylî de, ona İbn Vehb, ona Üsame, onlara Nafi', ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Nebi (sav) keler hakkında el-Leys'in Nafî'den rivayet ettiği hadis ile aynı manada rivayet etti. [Bir adam Rasulullah'a (sav) keler yemeğe dair soru sorunca, O; "ben onu ne yerim ne de haram ederim" buyurdu.] Şu kadar var ki Eyyüb'ün rivayet ettiği hadise göre: Rasulullah'a (sav) bir keler getirildi, onu ne yedi ne de haram etti. Üsame'nin rivayetinde ise şöyle denilmektedir: Rasulullah (sav) minber üzerinde iken mescitte bir adam ayağa kalktı.


    Öneri Formu
3504 M005031 Müslim, Sayd ve Zebaih, 41

Bize Muhammed b. Mahbûb, ona Ebu Avâne, ona Katâde, ona da Enes (T) Bana Halife, ona Yezid b. Zürey, ona Said, ona da Katâde, ona da Enes şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) bir Cuma günü Medine'de hutbe okurken, bir adam 'Yağmur yağmaz oldu! Rabbinden yağmur yağdırmasını isteyiver' dedi. Rasulullah (sav) gök yüzüne baktı. Biz de gökyüzünde hiç bulut görmüyorduk. Rasulullah (sav) Rabbinden yağmur istedi ve peş peşe bulutlar ortaya çıktı. Sonra da öyle bir yağmur yağdı ki Medine'nin kanalları doldu sel olup taştı. Yağmur bir sonraki Cuma gününe kadar aralıksız yağmaya devam etti. Sonra bu adam veya bir başkası Rasulullah (sav) hutbe okurken kalktı ve 'Yağmur sularına gömüldük, Rabbine dua et de yağmuru kesilsin' dedi. Rasulullah da (sav) (bu duruma) güldü. Sonra da iki veya üç defa "Rabbim üzerimize değil etrafımıza yağdır." diyerek dua etti. Bu duadan sonra bulutlar Medine'nin üzerinden sağa sola dağılmaya başladı. Etrafımıza yağmur bırakıyorlar, fakat üzerimize bir damla yağmur bırakmıyorlardı. Allah, Nebi'sinin (sav) (kendi katında ne kadar) değerli (olduğunu) ve onun duasına icabet ettiğini onlara gösterdi.


    Öneri Formu
20628 B006093 Buhari, Edeb, 68

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî; (T) Bize İsmail, ona kardeşi, ona Süleyman, ona Muhammed b. Ebu Atîk, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin, ona da Hz. Peygamber'in eşi Safiye bint Huyey şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Ramazan ayının son on günü içinde mescitte itikaf halinde iken Hz. Safiye onu ziyaret etmiş ve yatsı vakti, onun yanında bir süre kalıp konuşmuştu. Ardından evine dönmek üzere kalkmış, Hz. Peygamber (sav) de onu eve götürmek için kalkmıştı. Hz. Peygamber'in (sav) eşi Ümmü Seleme'nin odasının yanındaki mescit kapısına vardıklarında, oradan Ensar'dan iki kişi geçmiş ve Hz. Peygamber'e (sav) selam verdikten sonra hızlıca yürüyüp geçmişlerdi. Hz. Peygamber (sav) “Acele etmeyin. Yanımdaki (eşim) Safiye bint Huyey'dir” buyurdu. O İki ensarlı “Sübhanallah! Ey Allah'ın rasulü” dediler. Hz. Peygamber'in bunu söylemek durumunda kalması onlara ağır gelmişti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Şeytan insanoğlunun damarlarında kan gibi dolaşabilir. Sizin de kalbinize bir şey atmasından endişelendim” buyurdu."


    Öneri Formu
21981 B006219 Buhari, Edeb, 121

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî; (T) Bize İsmail, ona kardeşi, ona Süleyman, ona Muhammed b. Ebu Atîk, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin, ona da Hz. Peygamber'in eşi Safiye bint Huyey şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Ramazan ayının son on günü içinde mescitte itikaf halinde iken Hz. Safiye onu ziyaret etmiş ve yatsı vakti, onun yanında bir süre kalıp konuşmuştu. Ardından evine dönmek üzere kalkmış, Hz. Peygamber (sav) de onu eve götürmek için kalkmıştı. Hz. Peygamber'in (sav) eşi Ümmü Seleme'nin odasının yanındaki mescit kapısına vardıklarında, oradan Ensar'dan iki kişi geçmiş ve Hz. Peygamber'e (sav) selam verdikten sonra hızlıca yürüyüp geçmişlerdi. Hz. Peygamber (sav) “Acele etmeyin. Yanımdaki (eşim) Safiye bint Huyey'dir” buyurdu. O İki ensarlı “Sübhanallah! Ey Allah'ın rasulü” dediler. Hz. Peygamber'in bunu söylemek durumunda kalması onlara ağır gelmişti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Şeytan insanoğlunun damarlarında kan gibi dolaşabilir. Sizin de kalbinize bir şey atmasından endişelendim” buyurdu."


    Öneri Formu
275804 B006219-2 Buhari, Edeb, 121

Bize Abdullah b. Berrâd el-Eş'arî ve Muhammed b. Alâ, -hadisin lafzı Abdullah'a aittir-, onlara Ebu Üsame, ona Büreyd, ona Ebu Bürde, ona da Ebu Musa, Hz. Peygamber'den şöyle rivayet etmiştir: "İçinizden biri yanında ok varken mescidimize veya pazar ye­rimize uğrayacak olursa, müslümanlardan birine onlardan bir zarar isabet etmemesi için avucuyla demir okların uçlarından (temrenlerinden) tutsun." veya "Okların uçlarını kapatsın" buyurdu.


    Öneri Formu
279590 M006665-2 Müslim, Birr ve Sıla, 124