5007 Kayıt Bulundu.
Bize Harun b. Abdullah, ona Malik b. İsmail, ona Abdüsselam b. Harb, ona Yezid b. Abdurrahman, ona Yahya b. İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona annesi Humeyde yahut Ubeyde bint Rifa'a ez-Züraki, ona da babasının naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sürekli hapşırana üç kere(ye kadar) dua et/Yerhamükallah de. Üçten (üçüncü hapşırmasından) sonra dilersen dua et/Yerhamükallah de, dilersen deme!"
Açıklama: Yezid b. Abdirrahman sadûk, çokça hata yapmakla tenkid edilmektedir. (İbn Hacer, Tehzib, IV, 515, 516)
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona Süfyan, ona Hakim b. Deylem, ona da Ebu Bürde'nin naklettiğine göre babası (Ebu Musa el-Eşa'rî (ra)) şöyle anlatmıştır: Yahudiler, Rasulullah (sav) kendilerine Yerhamukumullah/Allah size rahmet etsin desin diye onun yanında hapşırır gibi yaparlardı. Fakat Hz. Peygamber (sav) onlara; "yehdîkumullahu ve yuslihu bâleküm/Allah size hidayet versin ve halinizi ıslah eylesin!" diye karşılık verirdi.
Açıklama: Osman b. Ebu Şeybe sika (güvenilir) olmakla birlikte evhamları olmakla tenkit edilmektedir.(İbn Hacer, Takrib, II, 161)
Bize Musa b. İsmail, ona Abdülaziz b. Abdullah b. Ebu Seleme, ona Abdullah b. Dinar, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman elhamdülillahi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun desin. (Onu duyan) kardeşi yahut arkadaşı da yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın desin. Hapşıran da buna mukabil yehdîkümüllahu ve yüslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi İslam'a uygun eylesin desin."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Aclân, ona da Said b. Ebu Said'in rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Kardeşine üç kere(ye kadar) dua et/Yerhamükallah de. Bundan fazla hapşırıyor ise nezle olmuş demektir."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam b. Ebu Abdullah), ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona Ya'îş b. Tıhfe b. Kays el-Ğifarî şöyle anlatmıştır: Babam, suffe ehlindendi. Rasulullah (sav) bir gün "haydi siz de bizimle birlikte Aişe'nin evine gelin" buyurdu. Biz de kalkıp oraya gittik. Hz. Peygamber (sav), "Ey Aişe bize yemek getir" buyurdu. Hz. Aişe, içine et ve hurma katılmış bir tür bulgur yemeği getirdi. Onu yedik. Sonra tekrar "Ey Aişe, bize yemek getir" dedi. Hz. Aişe de hurma, keş ve yağ karışımı güvercin ([eti) kadar (az) bir yemek getirdi. Onu da yedik. Sonra Hz. Peygamber (sav), "Ey Aişe bize içecek ver" dedi. Hz. Aişe büyükçe bir bardak süt getirdi, onu içtik. Sonra (tekrar) Hz. Peygamber (sav) "Ey Aişe bize içecek ver" dedi. Bu sefer küçük bir bardak (süt) getirdi, onu da içtik. Ardından Hz. Peygamber (sav) "isterseniz burada yatın, isterseniz mescide gidin" buyurdu. Ben seher vakti mescitte yüzükoyun yatar halde iken birisinin ayağıyla beni dürttüğünü hissettim. "Bu, Allah'ın (cc) sevmediği bir yatış şeklidir" diyordu. Bir de baktım ki Rasulullah (sav) imiş.