5008 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Bükeyr, Leys, ona Cafer b. Rabia, ona el-A'rec, ona İbn Abbas'ın azatlısı Umeyr şöyle rivayet etmiştir: Ben ve Rasulullah'ın (sav) eşi Meymûne’nin azatlısı Abdullah b. Yesâr gittik, Ebu Cüheym b. Hâris b. Sımt el-Ensârî’nin huzuruna vardık. Ebu Cüheym şöyle dedi: "Rasulullah (sav), Cemel kuyusu tarafından geliyordu. Kendisine bir adam rastladı, adam selam verdi fakat Rasulullah (sav) selamını almadı, hemen bir duvarın yanına gitti, (ellerini duvara vurarak) yüzünü ve kollarını mesh etti, sonra adamın selamını aldı."
Açıklama: Cemel kuyusu tarafından gelen Hz. Peygamber, tuvalet ihtiyacını gidermiş dolayısıyla abdesti bozulmuştur. Kendisine verilen selamı, teyemmüm yaptıktan sonra alması, bazı rivayetlerde Allah'ın adını abdestsiz ağzıma almak istemedim diye şahsa açıklama yapması onun nezaketini ve her an abdestli olma noktasındaki hassasiyetini göstermektedir.
Bize Ebu Tevbe Rabî' b. Nâfi', ona Heysem b. Humeyd, ona Yahya b. Haris, ona Kasım b. Abdurrahman ona da Ebu Ümame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Vakitleri) arasında lüzumsuz bir söz ya da iş bulunmadan bir namazın ardından kılınan namaz, illiyyîn'de yazılır."
Açıklama: İlliyyîn, iyilerin amel defterlerinin bulunduğu yüce bir mekândır (İlyas Üzüm, "İlliyyîn", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. Erişim 19 Şubat 2020).
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İshak b. Abdullah, ona da Enes söyle demiştir: Hz. Peygamber'i (sav) bir kaç kişiyle birlikte mescitte buldum. Başında bekledim. Bana "seni Ebu Talha mı gönderdi?" dedi. Ben de 'Evet!' dedim. O (sav) "Yemek için mi?" buyurdu. Ben 'Evet' dedim. Bu sefer çevresindekilere "Haydi kalkın." deyip yola koyuldu. Ben de önlerinden gittim.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona ez-Zührî, ona Ata b. Yezid, ona da Ebu Eyyûb'ün rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Tuvalete gittiğinizde ne önünüzü ne de arkanızı kıble yönüne dönmeyiniz. Fakat doğu veya batıya dönünüz." Ebu Eyyûb şöyle dedi: 'Şam'a gittiğimizde tuvaletlerin kıble yönüne doru inşa edildiğini gördük. Artık yönümüzü faklı tarafa çeviriyor ve Allah'tan af diliyorduk.' ez-Zührî, Ata’dan naklen rivayet ettiğine göre o (Ata): 'Ebu Eyyûb'un benzerini Hz. Peygamber’den naklettiğini işittim' dedi.
Bize Ebu Muâviye, ona A'meş, ona Şakîk, ona da Abdullah Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Üç kişi bir arada iken, iki kişi arkadaşlarından ayrı bir şekilde kendi aralarında fısıldaşmasın. Çünkü bu durum üçüncü kişiyi üzer."
Bize Ebu Muâviye ve İbn Nümeyr, onlara A'meş, ona Ebu Vâil şöyle demiştir: Biz Abdullah'ın kapısının önünde oturmuş onun bizi (ders yapmak üzere)içeriye davet etmesini bekliyorduk. Derken Yezîd b. Muâviye en-Nehaî geldi ve içeriye girmek üzere iken ona "bizim burada olduğumuzu içeriye bildirsen?" dedik. İçeri girdi ve bizim beklediğimizi bildirdi. Bunun üzerine çok geçmeden (Abdullah b. Mesud) yanımıza geldi ve "ben sizin burada (ders yapmak üzere) beklediğinizi biliyorum, ama size bıkkınlık veririm endişesi sizi terkettim. Hz. Peygamber (sav) bile bizde bıkkınlık oluşturur endişesiyle eğitim öğretim için belli günler tayin ederdi." dedi.
Bize Yahya, ona A'meş, ona Şakîk, ona da Abdullah Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Üç kişi bir arada iken, iki kişi arkadaşlarından ayrı bir şekilde kendi aralarında fısıldaşmasın. Çünkü bu durum üçüncü kişiyi üzer."