Öneri Formu
Hadis Id, No:
71821, HM023009
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الصَّمَدِ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ حَدَّثَنَا حُمَيْدٌ عَنْ بَكْرٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ رَبَاحٍ عَنْ أَبِي قَتَادَةَ
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ إِذَا عَرَّسَ بِلَيْلٍ اضْطَجَعَ عَلَى يَمِينِهِ وَإِذَا عَرَّسَ قَبْلَ الصُّبْحِ نَصَبَ ذِرَاعَيْهِ وَوَضَعَ رَأْسَهُ بَيْنَ كَفَّيْهِ
Tercemesi:
Bize Abdussamed (b. Abdulvâris), ona Hammad (b. Seleme), ona Humeyd (b. Ebu Humeyd), ona Bekir (b. Abdullah), ona Abdullah b. Rabah, ona da Ebu Katade şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav) gece konakladığı zaman sağ tarafı üzerine uzanırdı. Sabahtan (hemen) önce konakladığındaysa (derin bir uykuya dalmamak için) kollarını dikip başını avuçlarının içine koyar (ve uyuklardı).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Katade el-Ensarî 23009, 7/528
Senetler:
1. Ebu Katade Haris b. Rib'î es-Sülemî (Haris b. Rib'î b. Beldeme es-Sülemî)
2. Ebu Halid Abdullah b. Rabah el-Ensari (Abdullah b. Rabah)
3. Bekir b. Abdullah el-Müzenî (Bekir b. Abdullah b. Amr b. Hilal)
4. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
5. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
6. Ebu Sehl Abdussamed b. Abdulvâris et-Temimî (Abdussamed b. Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Hz. Peygamber, yatış şekli
KTB, ADAB
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
70039, HM022092
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُقْبَةَ عَنْ كُرَيْبٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ أَخْبَرَنِي أُسَامَةُ بْنُ زَيْدٍ
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَرْدَفَهُ مِنْ عَرَفَةَ فَلَمَّا أَتَى الشِّعْبَ نَزَلَ فَبَالَ وَلَمْ يَقُلْ أَهْرَاقَ الْمَاءَ فَصَبَبْتُ عَلَيْهِ فَتَوَضَّأَ وُضُوءًا خَفِيفًا فَقُلْتُ الصَّلَاةَ فَقَالَ الصَّلَاةُ أَمَامَكَ قَالَ ثُمَّ أَتَى الْمُزْدَلِفَةَ فَصَلَّى الْمَغْرِبَ ثُمَّ حَلُّوا رِحَالَهُمْ وَأَعَنْتُهُ ثُمَّ صَلَّى الْعِشَاءَ
Tercemesi:
Bize Süfyan (b. Uyeyne), ona İbrahim b. Ukbe, ona Küreyb (b. Ebu Müslim), ona İbn Abbas, ona da Üsame b. Zeyd şöyle haber vermiştir. Hz. Peygamber (sav) Üsame'yi Arafat'ta bineğinin arkasına almıştı. Dağ yoluna gelince indi ve küçük abdestini bozdu. (Üsame) su döktü demedi (bevletti dedi). Ben de eline su döktüm. Hafif bir abdest aldı. Üsame de namaz mı? diye sordu. Hz. Peygamber (sav) namaz ileride buyurdu. Sonra Müzdelife'ye geldi ve akşam namazını kıldı. İnsanlar develerini çözdüler. Ben de Hz. Peygamber'e yardım ettim. Sonra yatsı namazını kıldı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Üsame b. Zeyd 22092, 7/278
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
4. İbrahim b. Ukbe el-Esedi (İbrahim b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
Konular:
Abdest, abdest alırken yardım alma
Adab, tuvalet adabı
Hac, namazların cem'i
Hz. Peygamber, beşer olarak
KTB, ADAB
Temizlik, suyla temizlik
Temizlik, tuvaletten sonra
عبد الرزاق عن الحسن بن عمارة عن سلمة بن كهيل عن مجاهد عن ابن عباس قال : السكوت في أربعة مواطن : الجمعة ، والعيدين ، والاستسقاء .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71359, MA005641
Hadis:
عبد الرزاق عن الحسن بن عمارة عن سلمة بن كهيل عن مجاهد عن ابن عباس قال : السكوت في أربعة مواطن : الجمعة ، والعيدين ، والاستسقاء .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salâtu'l-Iydeyn 5641, 3/282
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
Konular:
Adab, Mescit, mescitte uyulması gereken edeb
Bayram, bayram namazı
Cuma namazı, hutbe ile namaz arasında konuşma
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Namaz, susup dinlemenin gerekli olduğu yerler
عبد الرزاق عن قيس بن الربيع عن سلمة بن كهيل عن مجاهد عن ابن عباس قال : وجب الانصات في أربعة مواطن : الجمعة ، والفطر ، والاضحى ، والاستسقاء.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71364, MA005642
Hadis:
عبد الرزاق عن قيس بن الربيع عن سلمة بن كهيل عن مجاهد عن ابن عباس قال : وجب الانصات في أربعة مواطن : الجمعة ، والفطر ، والاضحى ، والاستسقاء.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salâtu'l-Iydeyn 5642, 3/283
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
Konular:
Adab, Mescit, mescitte uyulması gereken edeb
Bayram, bayram namazı
KTB, ADAB
KTB, NAMAZ,
Namaz, susup dinlemenin gerekli olduğu yerler
حدثنا أبو عمر أحمد بن خالد قال : حدثنا أبو يعقوب إسحاق بن إبراهيم بن عباد قال : أخبرنا عبد الرزاق بن همام قال : أخبرنا معمر عن قتادة قال : كان ابن عباس يقول : ثلاث آيات محكمات لا يعمل بهن اليوم ، تركهن الناس ، (يأيها الذين آمنوا ليستأذنكم الذين ملكت أيمانكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلاث مرات) وهذه الآية (يأيها الناس إنا خلقناكم من ذكر وأنثى وجعلناكم شعوبا وقبائل لتعارفو إن أكرمكم عند الله أتقاكم) فأبيتم إلا فلان بن فلان ، وفلان بن فلان .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
87319, MA019419
Hadis:
حدثنا أبو عمر أحمد بن خالد قال : حدثنا أبو يعقوب إسحاق بن إبراهيم بن عباد قال : أخبرنا عبد الرزاق بن همام قال : أخبرنا معمر عن قتادة قال : كان ابن عباس يقول : ثلاث آيات محكمات لا يعمل بهن اليوم ، تركهن الناس ، (يأيها الذين آمنوا ليستأذنكم الذين ملكت أيمانكم والذين لم يبلغوا الحلم منكم ثلاث مرات) وهذه الآية (يأيها الناس إنا خلقناكم من ذكر وأنثى وجعلناكم شعوبا وقبائل لتعارفو إن أكرمكم عند الله أتقاكم) فأبيتم إلا فلان بن فلان ، وفلان بن فلان .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 19419, 10/379
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
KTB, ADAB
Kur'an, Ayet Yorumu
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن أيوب عن عمرو بن دينار عن عطاء بن أبي رباح قال : دعي ابن عباس إلى طعام وهو يعالج من أمر السقاية شيئا ، فقال للقوم : قوموا إلى أخيكم ، وأجيبوا أخاكم ، فاقرؤا عليه السلام ، وأخبروه أني مشغول.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88257, MA019664
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن أيوب عن عمرو بن دينار عن عطاء بن أبي رباح قال : دعي ابن عباس إلى طعام وهو يعالج من أمر السقاية شيئا ، فقال للقوم : قوموا إلى أخيكم ، وأجيبوا أخاكم ، فاقرؤا عليه السلام ، وأخبروه أني مشغول.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 19664, 10/448
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
Konular:
Adab, Davet, davete icabet etmek gerek
KTB, ADAB
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن أبي إسحاق عن العيزار أن ابن عباس أتاه الاعراب فقالوا : إنا نقيم الصلاة ، ونو ؟ ي الزكاة ، ونحج البيت ، ونصوم رمضان ، وإن ناسا من المهاجرين يقولون : لسنا على شئ ، فقال ابن عباس : من أقام الصلاة ، وآتى الزكاة ، وحج البيت ، وصام رمضان ، وقرى الضيف ، دخل الجنة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
89446, MA020529
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن أبي إسحاق عن العيزار أن ابن عباس أتاه الاعراب فقالوا : إنا نقيم الصلاة ، ونو ؟ ي الزكاة ، ونحج البيت ، ونصوم رمضان ، وإن ناسا من المهاجرين يقولون : لسنا على شئ ، فقال ابن عباس : من أقام الصلاة ، وآتى الزكاة ، وحج البيت ، وصام رمضان ، وقرى الضيف ، دخل الجنة.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20529, 11/274
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ayzar b. Hureys el-Abdi (Ayzar b. Hureys el-Abdi)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Bedevi, bedevilik
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
KTB, ADAB
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْحَارِثِ الأَنْصَارِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ اشْتَكَى سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ شَكْوَى لَهُ فَأَتَاهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَعُودُهُ مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ وَسَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ - رضى الله عنهم - فَلَمَّا دَخَلَ عَلَيْهِ فَوَجَدَهُ فِى غَاشِيَةِ أَهْلِهِ فَقَالَ " قَدْ قَضَى " . قَالُوا لاَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَبَكَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا رَأَى الْقَوْمُ بُكَاءَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بَكَوْا فَقَالَ " أَلاَ تَسْمَعُونَ إِنَّ اللَّهَ لاَ يُعَذِّبُ بِدَمْعِ الْعَيْنِ ، وَلاَ بِحُزْنِ الْقَلْبِ ، وَلَكِنْ يُعَذِّبُ بِهَذَا - وَأَشَارَ إِلَى لِسَانِهِ - أَوْ يَرْحَمُ وَإِنَّ الْمَيِّتَ يُعَذَّبُ بِبُكَاءِ أَهْلِهِ عَلَيْهِ " . وَكَانَ عُمَرُ - رضى الله عنه - يَضْرِبُ فِيهِ بِالْعَصَا ، وَيَرْمِى بِالْحِجَارَةِ وَيَحْثِى بِالتُّرَابِ .
Bize Asbağ’, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Sa’id b. el-Hâris el-Ensari, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Bir keresinde Sa’d b. Ubade bir hastalığa yakalanmıştı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav), Abdurrahman b. Avf, Sa’d b. Ebu Vakkas ve Abdullah b. Mes’ud ile birlikte Sa’d’ı ziyarete geldi. Sa’d’ın yanına girdiği zaman, onu aile fertleri tarafından kuşatılmış bir halde buldu. Resul-i Ekrem "Sa’d öldü mü?" diye sordu. Oradakiler 'Hayır ey Allah’ın elçisi! Ölmedi' dediler. Hz. Peygamber (duygulanıp) ağladı. Orada bulunanlar, Rasulullah’ın (sav) ağladığını görünce, onlar da ağladılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "İşitmez misiniz? Şüphesiz ki, Allah gözyaşı ve kalp üzüntüsü sebebiyle azab etmez. Lakin" - mübarek diline işaret ederek- "işte bunun yüzünden ya azab eder, ya da merhamet eder. Şübhesiz ölü, ailesinin kendisine (yasaklanmış bir ağlayışla) ağlamasından dolayı azab görür" dedi. Hz. Ömer de (Cahiliyye adeti üzere) ağlandığında (ağlayanı) sopa ile döver, üzerine çakıl taşları atar ve toprak saçardı.
Açıklama: Buhârî, bu hadiste geçen, ailesinin feryadı sebebiyle ölünün azap göreceğine dair tehdidin, hayattayken ailesini bu konuda eğitmeyen kimseler için geçerli olduğunu belirtir. "Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun" (Tahrim 6) ve "Hepiniz çobansınız..." hadisini bu hususta delil olarak gösterir. Buhârî, hayatta iken ailesine gerekli uyarı ve bilgilendirmeyi yaptığı halde ailesi yine de arkasından ağlarsa böyle bir kimse için bu hadisteki tehdidin söz konusu olmadığını kaydeder. Bu hususta da "Kimse kimsenin günahını yüklenmez" (En'am 164) ayetini delil gösterir. Bkz. Buhârî, Cenâiz, 32.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9741, B001304
Hadis:
حَدَّثَنَا أَصْبَغُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْحَارِثِ الأَنْصَارِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ اشْتَكَى سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ شَكْوَى لَهُ فَأَتَاهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَعُودُهُ مَعَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ وَسَعْدِ بْنِ أَبِى وَقَّاصٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ - رضى الله عنهم - فَلَمَّا دَخَلَ عَلَيْهِ فَوَجَدَهُ فِى غَاشِيَةِ أَهْلِهِ فَقَالَ " قَدْ قَضَى " . قَالُوا لاَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَبَكَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا رَأَى الْقَوْمُ بُكَاءَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بَكَوْا فَقَالَ " أَلاَ تَسْمَعُونَ إِنَّ اللَّهَ لاَ يُعَذِّبُ بِدَمْعِ الْعَيْنِ ، وَلاَ بِحُزْنِ الْقَلْبِ ، وَلَكِنْ يُعَذِّبُ بِهَذَا - وَأَشَارَ إِلَى لِسَانِهِ - أَوْ يَرْحَمُ وَإِنَّ الْمَيِّتَ يُعَذَّبُ بِبُكَاءِ أَهْلِهِ عَلَيْهِ " . وَكَانَ عُمَرُ - رضى الله عنه - يَضْرِبُ فِيهِ بِالْعَصَا ، وَيَرْمِى بِالْحِجَارَةِ وَيَحْثِى بِالتُّرَابِ .
Tercemesi:
Bize Asbağ’, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Sa’id b. el-Hâris el-Ensari, Abdullah b. Ömer’in şöyle anlattığını rivayet etti: Bir keresinde Sa’d b. Ubade bir hastalığa yakalanmıştı. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (sav), Abdurrahman b. Avf, Sa’d b. Ebu Vakkas ve Abdullah b. Mes’ud ile birlikte Sa’d’ı ziyarete geldi. Sa’d’ın yanına girdiği zaman, onu aile fertleri tarafından kuşatılmış bir halde buldu. Resul-i Ekrem "Sa’d öldü mü?" diye sordu. Oradakiler 'Hayır ey Allah’ın elçisi! Ölmedi' dediler. Hz. Peygamber (duygulanıp) ağladı. Orada bulunanlar, Rasulullah’ın (sav) ağladığını görünce, onlar da ağladılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "İşitmez misiniz? Şüphesiz ki, Allah gözyaşı ve kalp üzüntüsü sebebiyle azab etmez. Lakin" - mübarek diline işaret ederek- "işte bunun yüzünden ya azab eder, ya da merhamet eder. Şübhesiz ölü, ailesinin kendisine (yasaklanmış bir ağlayışla) ağlamasından dolayı azab görür" dedi. Hz. Ömer de (Cahiliyye adeti üzere) ağlandığında (ağlayanı) sopa ile döver, üzerine çakıl taşları atar ve toprak saçardı.
Açıklama:
Buhârî, bu hadiste geçen, ailesinin feryadı sebebiyle ölünün azap göreceğine dair tehdidin, hayattayken ailesini bu konuda eğitmeyen kimseler için geçerli olduğunu belirtir. "Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun" (Tahrim 6) ve "Hepiniz çobansınız..." hadisini bu hususta delil olarak gösterir. Buhârî, hayatta iken ailesine gerekli uyarı ve bilgilendirmeyi yaptığı halde ailesi yine de arkasından ağlarsa böyle bir kimse için bu hadisteki tehdidin söz konusu olmadığını kaydeder. Bu hususta da "Kimse kimsenin günahını yüklenmez" (En'am 164) ayetini delil gösterir. Bkz. Buhârî, Cenâiz, 32.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cenâiz 44, 1/443
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Said b. Haris el-Ensari (Said b. Haris b. Ebu Said b. Mualla)
3. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
4. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
5. Ebu Abdullah Esbağ b. Ferec el-Ümevî (Esbağ b. Ferec b. Said b. Nafi)
Konular:
Adab, Cenaze, ölüye ağlama adabı
Cahiliye, adetlerini sürdürmek
Hz. Peygamber, hastaları ziyareti
Hz. Peygamber, ümmetine merhamet
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK
حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى أَبُو صَالِحٍ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ يَعْنِى ابْنَ إِسْحَاقَ أَخْبَرَنِى هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ حَدَّثَنِى عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ وَفَاطِمَةُ بِنْتُ الْمُنْذِرِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَنَّهُمَا قَالاَ خَرَجَتْ أَسْمَاءُ بِنْتُ أَبِى بَكْرٍ حِينَ هَاجَرَتْ وَهِىَ حُبْلَى بِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ فَقَدِمَتْ قُبَاءً فَنُفِسَتْ بِعَبْدِ اللَّهِ بِقُبَاءٍ ثُمَّ خَرَجَتْ حِينَ نُفِسَتْ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُحَنِّكَهُ " فَأَخَذَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْهَا فَوَضَعَهُ فِى حَجْرِهِ ثُمَّ دَعَا بِتَمْرَةٍ " قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ فَمَكَثْنَا سَاعَةً نَلْتَمِسُهَا قَبْلَ أَنْ نَجِدَهَا فَمَضَغَهَا ثُمَّ بَصَقَهَا فِى فِيهِ فَإِنَّ أَوَّلَ شَىْءٍ دَخَلَ بَطْنَهُ لَرِيقُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَتْ أَسْمَاءُ " ثُمَّ مَسَحَهُ وَصَلَّى عَلَيْهِ وَسَمَّاهُ عَبْدَ اللَّهِ" ثُمَّ جَاءَ وَهُوَ ابْنُ سَبْعِ سِنِينَ أَوْ ثَمَانٍ لِيُبَايِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَمَرَهُ بِذَلِكَ الزُّبَيْرُ " فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ رَآهُ مُقْبِلاً إِلَيْهِ ثُمَّ بَايَعَهُ "
Bize Ebu Salih Hakem b. Musa, ona Şuayb -yâni İbn İshak-, ona Hişam b. Urve, ona Urve b. Zübeyr ile Fatıma bint. Münzir b. Zübeyr şöyle demişlerdir: Esma bint. Ebu Bekir, Abdullah b. Zübeyr'e hamile iken hicret etti. Kuba'ya geldiğinde Abdullah'ı orada doğurdu. Doğumdan sonra hurmayı ezip bebeğin damağına sürmesi için bebeği Rasulullah'a (sav) getirdi. "Rasulullah (sav) çocuğu ondan alarak kucağına aldı. Sonra kuru hurma getirmelerini istedi." Hz. Aişe, 'Biz hurma ararken bir müddet orada kaldık.' demiştir. Sonra "Rasulullah (sav) hurmayı çiğnedi ve onu çocuğun ağzına koydu." Bebeğin midesine ilk giren şey Rasulullah'ın (sav) tükürüğü oldu. Sonra Esma şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) çocuğu eliyle sıvazlayıp dua etti ve ona Abdullah ismini verdi." Daha sonra Abdullah yedi veya sekiz yaşında iken Rasulullah'a (sav) biat etmeye geldi. Bunu ondan babası Zübeyr talep etmişti. "Rasulullah (sav) onun kendine doğru geldiğini görünce tebessüm etti, Abdullah da ona biat etti."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276723, M005616-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَكَمُ بْنُ مُوسَى أَبُو صَالِحٍ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ يَعْنِى ابْنَ إِسْحَاقَ أَخْبَرَنِى هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ حَدَّثَنِى عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ وَفَاطِمَةُ بِنْتُ الْمُنْذِرِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَنَّهُمَا قَالاَ خَرَجَتْ أَسْمَاءُ بِنْتُ أَبِى بَكْرٍ حِينَ هَاجَرَتْ وَهِىَ حُبْلَى بِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ فَقَدِمَتْ قُبَاءً فَنُفِسَتْ بِعَبْدِ اللَّهِ بِقُبَاءٍ ثُمَّ خَرَجَتْ حِينَ نُفِسَتْ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُحَنِّكَهُ " فَأَخَذَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْهَا فَوَضَعَهُ فِى حَجْرِهِ ثُمَّ دَعَا بِتَمْرَةٍ " قَالَ قَالَتْ عَائِشَةُ فَمَكَثْنَا سَاعَةً نَلْتَمِسُهَا قَبْلَ أَنْ نَجِدَهَا فَمَضَغَهَا ثُمَّ بَصَقَهَا فِى فِيهِ فَإِنَّ أَوَّلَ شَىْءٍ دَخَلَ بَطْنَهُ لَرِيقُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَتْ أَسْمَاءُ " ثُمَّ مَسَحَهُ وَصَلَّى عَلَيْهِ وَسَمَّاهُ عَبْدَ اللَّهِ" ثُمَّ جَاءَ وَهُوَ ابْنُ سَبْعِ سِنِينَ أَوْ ثَمَانٍ لِيُبَايِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَمَرَهُ بِذَلِكَ الزُّبَيْرُ " فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ رَآهُ مُقْبِلاً إِلَيْهِ ثُمَّ بَايَعَهُ "
Tercemesi:
Bize Ebu Salih Hakem b. Musa, ona Şuayb -yâni İbn İshak-, ona Hişam b. Urve, ona Urve b. Zübeyr ile Fatıma bint. Münzir b. Zübeyr şöyle demişlerdir: Esma bint. Ebu Bekir, Abdullah b. Zübeyr'e hamile iken hicret etti. Kuba'ya geldiğinde Abdullah'ı orada doğurdu. Doğumdan sonra hurmayı ezip bebeğin damağına sürmesi için bebeği Rasulullah'a (sav) getirdi. "Rasulullah (sav) çocuğu ondan alarak kucağına aldı. Sonra kuru hurma getirmelerini istedi." Hz. Aişe, 'Biz hurma ararken bir müddet orada kaldık.' demiştir. Sonra "Rasulullah (sav) hurmayı çiğnedi ve onu çocuğun ağzına koydu." Bebeğin midesine ilk giren şey Rasulullah'ın (sav) tükürüğü oldu. Sonra Esma şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) çocuğu eliyle sıvazlayıp dua etti ve ona Abdullah ismini verdi." Daha sonra Abdullah yedi veya sekiz yaşında iken Rasulullah'a (sav) biat etmeye geldi. Bunu ondan babası Zübeyr talep etmişti. "Rasulullah (sav) onun kendine doğru geldiğini görünce tebessüm etti, Abdullah da ona biat etti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Âdâb 5616, /912
Senetler:
1. Esma bt. Ebu Bekir el-Kuraşiyye (Esma bt. Ebu Bekir b. Ebu Kuhafe)
2. Fatıma bt. Münzir el-Esediyye (Fatıma bt. Münzir b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Şuayb b. İshak el-Kuraşi (Şuayb b. İshak b. Abdurrahman b. Abdullah)
5. Ebu Salih Hakem b. Musa el-Bağdadî (Hakem b. Musa b. Şîrzâd)
Konular:
Biat, Hz. Peygambere biat etmek
Çocuk, hak ve sorumlulukları
Hz. Peygamber, bereket duası
Hz. Peygamber, çocuklara verdiği önem
Hz. Peygamber, tebessüm etmesi
KTB, ADAB
Kültürel hayat, İsim verme kültürü
Siyer, Hicret Medine'ye
Tebessüm, kardeşinin yüzüne tebessüm etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
74106, HM023633
Hadis:
حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ عَنْ رِبْعِيٍّ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ
كَانَ يَعْنِي النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا أَوَى إِلَى فِرَاشِهِ وَضَعَ يَدَهُ الْيُمْنَى تَحْتَ خَدِّهِ وَقَالَ رَبِّ يَعْنِي قِنِي عَذَابَكَ يَوْمَ تَبْعَثُ أَوْ تَجْمَعُ عِبَادَكَ
Tercemesi:
Bize Süfyan (b. Uyeyne), ona Abdülmelik (b. Umeyr), ona Rib'î (b. Hiraş), ona da Huzeyfe (b. Yeman) şöyle haber vermiştir: Hz. Peygamber (sav) yatağına uzandığı zaman sağ elini yanağının altına koyar ve şöyle derdi: "Rabbim kullarını dirilteceğin veya bir araya getireceğin gün beni azabından koru."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Huzeyfe b. Yeman 23633, 7/694
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Meryem Rib'î b. Hiraş el-Absî (Rib'î b. Hiraş b. Cahş)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
Dua, uyumadan önce okunacak, dua, ayet vs.
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, yatış şekli
KTB, ADAB
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak