5008 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. İsmail, ona Vehb b. İsmail el-Esedî, ona Abdullah b. Said el-Makburi,ona dedesi Keysan el-Makburî, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim ilmi, alimlere karşı övünmek, cahillerle çekişmek ya da insanların dikkatlerini kendisine çekmek için tahsil ederse Allah onu Cehenneme sokar."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Seleme, ona Davud, ona da Şa'bî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Ömer şöyle demiştir "Ey insanlar! Belki biz bilmeden size helal olmayan şeyleri emrediyor, helal olan şeyleri yasaklıyoruz. Kur'an'dan inen en son ayet faiz ayetidir. Rasulullah (sav) onu bize açıklamadan vefat etmişti. Sizi şüpheye düşüren şeyleri bırakıp şüpheye düşürmeyen şeylere bakınız."
Açıklama: Amir eş-Şa'bî ile Ömer b. Hattab arasında inkıta' vardır.
Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. el-Müsennâ, onlara Yahya el-Kattân rivayet etti, Züheyr dedi ki: Bize Yahya, ona Ubeydullah, ona Nâfî, ona da İbn Ömer Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etti: "Bir kimse kardeşinin (bitmek üzere olan) satışı (bozacak şekilde) satış yapmasın, yine bir kimse kardeşinin dünürlüğü üzerine –kendisine izin vermesi müstesnâ- dünür göndermesin."
Bize Bündâr, Ahmed b. Menî' ve Mahmud b. Ğaylân, onlara Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Süfyân, ona Ebu İshak, ona da Ebu'l-Ahves, babasının (Mâlik b. Nadle el-Cüşemî) şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah'a (sav) "Ey Allah'ın Rasulü! Bir kimseye uğrarım, fakat beni misafir edip ağırlamaz. O da bana uğradığında ben de ona onun yaptığının aynısını yapayım mı?" diye sordum. Rasulullah (sav) "Hayır! Sen onu misafir et ve ağırla” buyurdular. Efendimiz (sav) beni eskimiş elbiseler içerisinde gördü ve “Senin malın var mıdır?" diye sordu. Ben de "Her türlü maldan, deve ve koyundan Allah bana bolca vermiştir" dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Öyleyse bu nimetin izi [varlığı] üzerinde görünsün" buyurdular. Ebu İsa (Tirmizî) dedi ki: Bu konuda Âişe, Câbir ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen-sahihtir. Ebu'l-Ahves’in ismi, Avf b. Malik b. Nadle el Cüşemî'dir. "Akrihî" kelimesi onu misafir et, ağırla demektir. "el-Kırâ" misafiri ağırlamak anlamına gelir.