Giriş

Bize Osman b. Mehdî, ona Muhammed b. Halife Ebu Abdullah Basrî ve Amr b. Ali, bu ikisine Yezid b. Zürey', ona Haccac es-Savvâf, ona Hanân, ona Ebu Osman en-Nehdî Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Herhangi birinize reyhan verilirse onu reddetmesin, çünkü o cennetten çıkmıştır." Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis garib olup, onu sadece bu tarikle bilmekteyiz. Henân isimli raviyi sadece bu hadisle tanıyoruz. Ebû Osman en Nehdî'nin ismi Abdurrahman b. Müllin'dir. Hz. Peygamber'in (sav) zamanına yetişmiş, fakat Hz. Peygamber'i (sav) görmemiş ve ondan hadis duymamıştır.


    Öneri Formu
16101 T002791 Tirmizi, Edeb, 37

Bize Abdurrahman b. el-Esved Ebu Amr el-Varrâk el-Basrî, ona Ma'mer b. Süleyman er-Rakkî, ona Ali b. Salih el-Mekkî, ona Abdullah b. Osman, ona Nâfi, ona İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah katında isimlerin en sevimlisi Abdullah ve Abdurrahman'dır." Tirmizî, hadisin bu tarikten hasen garip olduğunu söylemiştir.


    Öneri Formu
16606 T002833 Tirmizi, Edeb, 64

Bize Ukbe b. Mükrem el-Ammî el-Basrî, ona Ebu Asım, ona Abdullah b. Ömer el-Umerî, ona Nâfi', ona İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Allah katında isimlerin en sevimlisi Abdullah ve Abdurrahman'dır." Hadis, bu tarikle garibtir.


    Öneri Formu
16607 T002834 Tirmizi, Edeb, 64

Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona Mansur, ona Hilal b. Yisaf, ona er-Rabî' b. Umeyle el-Fezârî, ona Semura b. Cündüb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Çocuğuna Rebâh, Eflah, Yesâr, Necîh isimlerini verme. Sonra (bu isimli bir kimse için) orada mı denir. (O kişi orada değilse) yok diye cevap verilir." Tirmizî, bu hadisin hasen sahih olduğunu söylemiştir.


    Öneri Formu
16611 T002836 Tirmizi, Edeb, 65

Bize Ebu Bekir, ona Gunder, ona Şu'be, ona Ata b. Ebu Meymun, ona Ebu Râfi', ona Ebu Hüreyre şöyle dedi: -"Zeyneb'in adı Berre idi. Bu kadın, adıyla kendisini temize çıkarıyor/övüyor denildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ona Zeyneb ismini verdi."


    Öneri Formu
30780 İM003732 İbn Mâce, Edeb, 32

Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî ve Ebu Bekir Muhammed b. Beşşâr ve başka bir kişi, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi', İbn Ömer'in şöyle anlattığını rivayet etti: "Hz. Peygamber (sav), Âsiye ismini değiştirip, Cemile ismini verdi." Tirmizî, bu hadisin hasen-garib olduğunu söylemiştir. Yahya b. Said el Kattân bu hadisi Ubeydullah ve Nafi' vasıtası ile İbn Ömer'den müsned olarak rivayet etmiştir. Bazıları da bu hadisi Ubeydullah ve Nafi'den 'Muhakkak Ömer…' şeklinde rivayet etmişlerdir. Bu konuda Abdurrahman b. Avf, Abdullah b. Selam, Abdullah b. Muti', Aişe, el-Hakem b. Sa'd, Müslim, Üsâme b. Ahderî, Şüreyh b. Hâni, Şüreyh'in babası Hâni, Hayseme b. Abdurrahman ve babası Abdurrahman'dan hadis rivayet edilmiştir.


    Öneri Formu
16615 T002838 Tirmizi, Edeb, 66

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân, ona İbn Aclân, ona Saîd el-Makburî, ona da Ebu Şüreyh el-Ka'bî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Misafirlik, üç gündür. Misafire yapılacak lütuf ve ihsân (câize) bir gün bir gecedir. Bu bir günden sonra misafir için ne harcanırsa o, (ev sahibinin) sadakasıdır. Misafirin ev sahibi bunalıncaya kadar orada kalması caiz değildir.” [Tirmizî dedi ki] Bu konuda Âişe ve Ebu Hüreyre’den de hadis rivayet edilmiştir. Mâlik b. Enes ve Leys b. Sa'd, Saîd el Makburî'den de bu hadisi rivayet etmişlerdir. Tirmizî: Bu hadis, hasen-sahîhtir. Ebu Şüreyh el Huzâî, Ka'bî ve el-Adevî nisbelerine de sahiptir. İsmi: Huveylid b. Amr'dır. "La yesvî ındehû [لاَ يَثْوِى عِنْدَهُ]" cümlesinin manası, misafir ev sahibini sıkıntıya sokacak şekilde orada uzun süre kalması demektir. “Harac [الْحَرَجُ]” kelimesinin anlamı ise, “darlık, sıkıntı” demektir, “hattâ yuhricehû [حَتَّى يُحْرِجَهُ]” cümlesinin manası, misafir ev sahibini daraltıp bunaltıncaya kadar orada kalmaz demektir.


    Öneri Formu
23659 T001968 Tirmizi, Birr ve Sıla, 43

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Ebu Said el-Eşec, Muhammed b. Müsannâ el-Anberî -lafız İbn Nümeyr’e aittir-, onlara İbn İdris, ona babası, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vâil, ona Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: 'Siz (Kur'an'da Meryem için) 'Ey Harun'un kız kardeşi' diye okuyorsunuz. Halbuki Musa, İsa'dan şu kadar sene öncedir. Rasulullah'ın (sav) yanına gelince bunu kendisine sordum. Bana "Onlar, önceki peygamberlerin ve salihlerin isimlerini koyarlardı." diyerek cevap verdi.


    Öneri Formu
278875 M005598-4 Müslim, Âdâb, 9

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Ebu Said el-Eşec, Muhammed b. Müsannâ el-Anberî -lafız İbn Nümeyr’e aittir-, onlara İbn İdris, ona babası, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vâil, ona Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: 'Siz (Kur'an'da Meryem için) 'Ey Harun'un kız kardeşi' diye okuyorsunuz. Halbuki Musa, İsa'dan şu kadar sene öncedir. Rasulullah'ın (sav) yanına gelince bunu kendisine sordum. Bana "Onlar, önceki peygamberlerin ve salihlerin isimlerini koyarlardı." diyerek cevap verdi.


    Öneri Formu
278876 M005598-3 Müslim, Âdâb, 9

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, Ebu Said el-Eşec, Muhammed b. Müsannâ el-Anberî -lafız İbn Nümeyr'e aittir-, onlara İbn İdris, ona babası, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vâil, ona Muğîre b. Şu'be şöyle demiştir: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: Necrân'a geldiğim zaman (Hıristiyanlar) bana şunu sordular: 'Siz (Kur'an'da Meryem için) 'Ey Harun'un kız kardeşi' diye okuyorsunuz. Halbuki Musa, İsa'dan şu kadar sene öncedir. Rasulullah'ın (sav) yanına gelince bunu kendisine sordum. Bana "Onlar, önceki peygamberlerin ve salihlerin isimlerini koyarlardı." diyerek cevap verdi.


    Öneri Formu
278877 M005598-2 Müslim, Âdâb, 9