Giriş

Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa b. Abdurrahman, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ebu Eyyub'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman 'Elhamdü lillâhi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun' desin. Onun duasına karşılık verecek olan da 'Yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın' desin. Hapşıran da buna mukabil 'Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi ıslah eylesin' desin. Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ hadisin bir benzerini aynı isnadla nakletti. (Tirmizî) dedi ki: Şu'be bu hadisi, İbn Ebû Leyla'dan, o Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) bu şekilde nakletmiştir. İbn Ebu Leyla bazen hadisi karıştırır, kâh (Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek, kâh (Ali'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek rivayet ederdi. (Tirmizi dedi ki:) Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Yahyâ es-Sekafî el-Mervezî, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ali (ra) Rasulullah'tan (sav) hadisin bir benzerini nakletmiştir.


Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî - Daifü'l-hadis olmakla tenkid edilmektedir.

    Öneri Formu
276341 T002741-2 Tirmizi, Edeb, 3

Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa b. Abdurrahman, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ebu Eyyub'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman 'Elhamdü lillâhi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun' desin. Onun duasına karşılık verecek olan da 'Yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın' desin. Hapşıran da buna mukabil 'Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi ıslah eylesin' desin. Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ hadisin bir benzerini aynı isnadla nakletti. (Tirmizî) dedi ki: Şu'be bu hadisi, İbn Ebû Leyla'dan, o Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) bu şekilde nakletmiştir. İbn Ebu Leyla bazen hadisi karıştırır, kâh (Ebu Eyyub'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek, kâh (Ali'den, o da Rasulullah'tan (sav) diyerek rivayet ederdi. (Tirmizi dedi ki:) Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Yahyâ es-Sekafî el-Mervezî, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ali (ra) Rasulullah'tan (sav) hadisin bir benzerini nakletmiştir.


Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî - Daifü'l-hadis olmakla tenkid edilmektedir.

    Öneri Formu
276347 T002741-3 Tirmizi, Edeb, 3

Bize Mahmud b. Gaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ, ona Kardeşi İsa b. Abdurrahman, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ebu Eyyub'un naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz hapşırdığı zaman 'Elhamdü lillâhi alâ külli hâl/Her halim için Allah'a (cc) hamd olsun.' desin. Onun duasına karşılık verecek olan da 'Yerhamükallah/Allah (cc) seni bağışlasın' desin. Hapşıran da buna mukabil 'Yehdîkümüllahu ve yuslihu bâleküm/Allah (cc) sizi hidayetten ayırmasın ve halinizi ıslah eylesin' desin. Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İbn Ebu Leylâ hadisin bir benzerini aynı isnadla nakletti. (Tirmizi) dedi ki: Aynı şekilde bu hadisi Şu'be, İbn Ebu Leyla'dan, o Eyyub'dan, o da Rasulullah'tan (sav) nakletmiştir. İbn Ebu Leyla bazen bu hadisi karıştırarak (Ebu Eyyub'dan, o da Rasulullah'tan (sav) yerine) 'Ali'den, o da Rasulullah'dan (sav)' şeklinde rivayet ederdi. (Tirmizi dedi ki:) Bize Muhammed b. Beşşâr ve Muhammed b. Yahyâ es-Sekafî el-Mervezî, onlara Yahya b. Said el-Kattân, ona İbn Ebu Leylâ, ona kardeşi İsa, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ali (ra) Rasulullah'tan (sav) hadisin bir benzerini nakletmiştir.


Açıklama: İbn Ebu Leyla Muhammed b. Abdurrahman el-Ensârî - Daifü'l-hadis olmakla tenkid edilmektedir.

    Öneri Formu
276349 T002741-4 Tirmizi, Edeb, 3

Bize el-Abbâs b. el-Velîd ed-Dimaşkî, ona Yahya b. Sâlih, ona Süleyman b. Atâ el-Cezerî, ona Mesleme b. Abdullah el-Cühenî, ona amcası Ebu Meşce'a, ona Ebu'd-Derdâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) et yemeğine davet edildiğinde mutlaka icabet etmiştir. Kendisine et ikram edildiğinde mutlaka kabul etmiştir.


    Öneri Formu
30856 İM003306 İbn Mâce, Et'ime, 27

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süyfân b. Uyeyne, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona da Câbir; (bir de) Süfyân Muhammed b. Münkedir’in naklettiği rivayete göre Câbir, şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) kendisi ile birlikte bulunduğum bir sırada Ensar’dan bir kadının evine girdi. Kadın Ona (sav) bir koyun kesti. Rasulullah (sav) koyun etinden yedi. Sonra [kadın] Ona (sav) bir tabak yaş hurma getirdi, Rasulullah (sav) ondan da yedi. Sonra öğle namazı için abdest alıp namazını kıldı. Ardından (tekrar o kadının yanına) gitti ve kadın (öğleden önce yenilen) o koyun etinin kalan kısmından biraz daha et getirdi. Rasulullah da (sav) ondan yedi ve abdest almadan ikindi namazını kıldı.” Bu konuda Ebu Bekir es-Sıddık, İbn Abbâs, Ebu Hüreyre, İbn Mesud, Ebu Râfi', Ümmü’l-Hakem, Amr b. Ümeyye, Ümmü Âmir, Süveyd b. Numan ve Ümmü Seleme’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî): Ebu Bekir’in bu konudaki hadisi, sened yönünden sahih değildir. Çünkü sadece bu hadisi Hüsâm b. Misak, İbn Sîrîn’den, o, İbn Abbas’tan, o, Ebu Bekir es-Sıddık’tan o da Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir. Sahih olan rivayet, sadece İbn Abbâs’ın Hz. Peygamber’den (sav) naklettiği rivayettir. Hadis hâfızlarının rivayeti de bu şekildedir. (Bu hadis) İbn Sîrîn'nin, İbn Abbas’tan, o da Nebî (sav) vasıtası ile değişik şekillerde rivayet edilmiştir. Hadisi Atâ b. Yesâr, İkrime, Muhammed b. Amr b. Atâ, Ali b. Abdullah b. Abbâs ve daha başkaları İbn Abbâs'tan, o da Nebî'den (sav) rivayet etmişlerdir. Onlar isnatta Ebu Bekir es-Sıddık tarikiyle zikretmemişlerdir. [Ebu Bekir es-Sıddık'ın] zikredilmemesi, daha sahihtir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle dedi: "Hz. Peygamber’in (sav) ashabı, tabiûn ve onlardan sonra gelen Süfyân es-Sevrî, İbn’ül-Mübârek, Şâfiî, Ahmed [b. Hanbel] ve İshâk [b. Râhûye] gibi alimlerin uygulaması, bu doğrultudadır. Onlar ateşte pişen şeylerden dolayı abdest almak gerekmediği görüşündedirler. Bu, Rasulullah’ın (sav) iki uygulamasından sonuncusudur. Bu hadis, bir önceki 'Ateşte pişen yemekleri yemekten dolayı abdest almak gerektiği' hadisin hükmünü neshetmiş gibidir."


    Öneri Formu
280916 T000080-2 Tirmizi, Tahare, 59

Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona İkrime b. Ammâr, ona da İyas b. Seleme b. el-Ekva'ın naklettiğine göre, babası (Seleme b. Ekva' ra) şöyle demiştir: Rasulullah'ın yanında bir adam aksırdı. Ben de oradaydım. Rasulullah (sav): "Yerhamükallah/Allah sana merhamet etsin" dedi. Sonra adam ikinci ve üçüncü kez hapşırdı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Bu adam nezle olmuş" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: "Bu “Hasen-Sahih” bir hadistir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona İkrime b. Ammâr, ona İyas b. Seleme, ona da babası (Seleme b. Ekva' ra), Rasulullah'tan (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Yalnız (o rivayete göre), adam üçüncü kez hapşırınca Rasulullah (sav) ona; "Sen nezle olmuşsun" buyurmuştur. (Tirmizi dedi ki): Bu hadis, (ilk verilen Abdullah) İbn Mübârek hadisinden daha sahihtir. Şu'be, İkrime b. Ammâr'dan, Yahya b. Said rivayetinin bir benzerini nakletmiştir. Bunu bize Ahmed b. Hakem el-Basrî, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İkrime b. Ammâr nakletmiştir. İbn Mübarek rivayetinin bir benzerini Abdurrahman b. Mehdî, İkrime b. Ammâr'dan nakletmiştir. (Bu rivayete göre) Hz. Peygamber (sav), üçüncü kez hapşırmasından sonra adama "Sen nezle olmuşsun" buyurmuştur. Bu hadisi bize İshak b. Mansur, Abdurrahman b. Mehdi'den bu şekilde rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
276369 T002743-2 Tirmizi, Edeb, 5

Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona İkrime b. Ammâr, ona da İyas b. Seleme b. el-Ekva'ın naklettiğine göre, babası (Seleme b. Ekva' ra) şöyle demiştir: Rasulullah'ın yanında bir adam aksırdı. Ben de oradaydım. Rasulullah (sav): "Yerhamükallah/Allah sana merhamet etsin" dedi. Sonra adam ikinci ve üçüncü kez hapşırdı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Bu adam nezle olmuş" buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: "Bu “Hasen-Sahih” bir hadistir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona İkrime b. Ammâr, ona İyas b. Seleme, ona da babası (Seleme b. Ekva' ra), Rasulullah'tan (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Yalnız (o rivayete göre), adam üçüncü kez hapşırınca Rasulullah (sav) ona; "Sen nezle olmuşsun" buyurmuştur. (Tirmizi dedi ki): Bu hadis, ilk verilen (Abdullah) İbn Mübârek hadisinden daha sahihtir. Şu'be, İkrime b. Ammâr'dan, Yahya b. Said rivayetinin bir benzerini nakletmiştir. Bunu bize Ahmed b. Hakem el-Basrî, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona İkrime b. Ammâr nakletmiştir. İbn Mübarek rivayetinin bir benzerini Abdurrahman b. Mehdî, İkrime b. Ammâr'dan nakletmiştir. (Bu rivayete göre) Hz. Peygamber (sav), üçüncü kez hapşırmasından sonra adama "Sen nezle olmuşsun" buyurmuştur. Bu hadisi bize İshak b. Mansur, Abdurrahman b. Mehdi'den bu şekilde rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
276373 T002743-3 Tirmizi, Edeb, 5

Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona İkrime b. Ammâr, ona İyas b. Seleme b. el-Ekva', ona da babası [Seleme b. Ekva' (ra)] şöyle demiştir: "Rasulullah'ın yanında bir adam aksırdı. Ben de oradaydım. Rasulullah (sav): 'Yerhamükallah/Allah sana merhamet etsin' dedi. Sonra adam ikinci ve üçünçü kez tekrar hapşırdı. Bunun üzerine Rasulullah (sav): 'Bu adam nezle olmuş.' buyurdu. Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: "Bu “Hasen-Sahih” bir hadistir. Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona İkrime b. Ammâr, ona İyas b. Seleme, ona da babası [Seleme b. Ekva' (ra)], Rasulullah'tan (sav) bu hadisin bir benzerini nakletmiştir. Yalnız (o rivayete göre), adam üçüncü kez hapşırınca Rasulullah (sav) ona 'Sen nezle olmuşsun' buyurmuştur. (Tirmizi dedi ki:) Şube bu hadisi İkrime b. Ammar'dan (yukarıdaki) Yahya b. Said rivayetine benzer şekilde nakletmiştir. Bize o hadisi Ahmed b. Hakem el-Basrî, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona da İkrime b. Ammar nakletmiştir. Abdurrahman b. Mehdi de İkrime b. Ammar'dan, İbnü'l-Mübarek'in rivayetine benzer şekilde nakletmiştir. Ancak bu rivayette üçüncü hapşırıktan sonra Hz. Peygamber'in (sav) adama 'sen nezle olmuşsun' dediği söylenmektedir. O hadisi bize İshak b. Mansur, ona da Abdurrahman b. Mehdi rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
276377 T002743-5 Tirmizi, Edeb, 5

Bize Sadaka, ona İbn Uleyye ve Yahya b. Saîd, onlara Haccâc es-Savvâf, ona Yahya, ona Hilal, ona Atâ, ona da Muâviye bu hadisin bir benzerini nakletmiştir.


    Öneri Formu
276911 DM001544-2 Darimi, Salat, 177

Bize Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, onlara Cerir, -Züheyr burada 'haddesenâ Cerir' lafzını kullandı-, ona Mansur, ona da İbrahim'in naklettiğine göre Esved şöyle demiştir: Hz. Aişe Mina'dayken yanına Kureyşli bir kaç genç geldi. Bu gençler gülüşüyorlardı. Hz. Aişe 'Neden gülüyorsunuz?' dedi. Onlar, 'Fülan kişi çadırın ipine takılıp düştü. Neredeyse boynu kırılacaktı (veya gözü çıkacaktı)' dediler. Hz. Aişe, 'Gülmeyin (alay etmeyin), çünkü ben Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu işittim: 'Bir müslümanın ayağına bir diken batsa (yahut) daha büyük bir musibete düçar olsa, muhakkak onun derecesi bir derece yükseltilir ve kendisinin bir günahı silinir!'


    Öneri Formu
279762 M006561-2 Müslim, Birr ve Sıla, 46