Giriş


Açıklama: Ravilerden Ömer b. Ebû Seleme rivayetlerde hata etmekle tenkit edilmiştir. (Ukayli, Duafa, VI, 2)

    Öneri Formu
164758 EM000519 Buhari, Edebü'l-Müfred, 234


Açıklama: Aksırmak ve esnemek insanlara arız. olan tabiî hallerdendirler. Bunla­rın iyi veya kötü olarak vasıflanmaları, bu halleri doğuran sebeplerle alakalıdır. Aksırmak, bedendeki canlılıktan ve beden hafifliği yani dinçlikten ileri gelir. Bunun için aksırmak iyi bir haldir. Nezle gibi hastalıktan ileri gelmesi tabiî hal dışında kulun özel bir durumdur ki, konu dışında kalır. Esnemek ise, vücut ağırlığından, usanmak, tembellik ve fazla yemekten meydana geldiği için iyi bir hal değildir. Elden geldiği kadar bunu engel­lemeğe çalışmak icab eder. Aksrrrnak insanı çalışmaya, ibadet ve hare­kete götürdüğü için iyidir. Esnemek tembellik ve gevşeklik kazandırdığı için hoş değildir, şeytanın razı olduğu bir haldir. Esnemeyi engellemek, ağzı tutmak ve kendine gelmek suretiyle olduğu gibi. Hz. Peygamber (sav)'in hayatlarında hiç esnemedik­lerini hatırlamakla da olur. Aksırmakta uyarıcı bir şiddet hali bulunduğu için, aksırmak suretiyle selâmete çıkan insanın Allah'a hamd etmesi gerekir. "Elhamdü Lîllâh", der. Bu sözü duyan her müslüman da teşmît eder — "Yerhamukellah" (Allah sana merhamet etsin), der. Hanefîlerce bîr kişinin teşmîti kifayet eder. Teşmît'e karşı aksıranın «Yehdina ve yehdİkümuilah" (Allah bize de, sîze de hidayet etsin) demesi müstahabdır. Namazda iken aksıran kimse hafif ve gizli olarak hamd getirir; bu namazı bozmaz. Fakat namaz içinde bulu­nanın aksıran başka kimseye teşmît etmesi, ona cevap olacağından nama­zını bozar.

    Öneri Formu
165616 EM000919 Buhari, Edebü'l-Müfred, 414


Açıklama: Bu aksırmakla ilgili hadîs-i şeriflerin lâfızlarında birbirlerinden az farklı değişiklikler varsa da, en açık ve sahihi bu hadîs-i şerîf gösterilmektedir. Burada söylenilmesi gereken lâfızlar açık olarak belirtilmiştir. Biraz deği­şik lâfızlarla da tahmîd ve teşmît yapılmasında bir mahzur yoktur; yine sünnet yerine getirilmiş olur. 919 saydı hadîs-İ şerîfin açıklamasına müra­caat edilsin.

    Öneri Formu
165618 EM000921 Buhari, Edebü'l-Müfred, 415


Açıklama: Bir müslümanın müslüman kardeşi üzerinde olan haklarından biri de, aksırdığı zaman ona teşmît etmesi, yani aksıran «Elhamdü Lillâh» deyince, kardeşinin de ona «Yerhamukellah" (Allah sana merhamet etsin) demesidir. Bu münasebetle hadîs-i şerifte diğer 5 haslet zikredilmiştir ki, bunlar İlgili bölümlerde geçmiştir.

    Öneri Formu
165619 EM000922 Buhari, Edebü'l-Müfred, 416


Açıklama: Bu bölümün başında geçen hadîs-i şerifte müslümanın müslüman üze­rinde 6 hakkı bulunduğu rivayet edilmişti. Bu rivayette dört hak zikredilmekte ve bunlardan biri teşmît'in müslüman kar­deşe karşı yerine getirilmesi gereken bir vazife olduğudur. Bu va­zifelerin yerine getirilmesi halinde büyük sevab ve manevî mükâfat vardır; ancak yapılmadıkları takdirde, haram işlenmiş olmaz. Sünnet ve fazilet terkedildiğinden sevabdan mahrumiyet olur. Cenaze işi ayrı bir hususiyet taşır. Bir kısım müslümanların cenazede bulunup namazı kılmalarıyle diğer bulunmayanlar üzerinden bu farziyyet düşer ve bunlar sorumlu olmazlar. Fakat bir müslümanın cenazesini müslümanlardan kimse kılmazsa, bütün müslümanlar farzı terkettiklerinden günahkâr olurlar ve bu terkten dolayı haram işlemiş bulunurlar. Burada zikredilmeyen İki hakdan biri müslümana selâm vermek, diğeri de ona güzel öğüt vermektir.

    Öneri Formu
165620 EM000923 Buhari, Edebü'l-Müfred, 416


Açıklama: Hayseme b. Ebu Hayseme Abdurrahman zayıftır. (İbn Hacer, Lisan, IX, 296). Rivayet yakın bir mana ile kezzab Ömer b. Subh ve metruk olan Bişr b. Zazan vasıtasıyla Ebu Eyyub el-Ensarî'den merfu olarak nakledilmektedir. "Bir adam Hz. Peygamber'in yanında aksırdıbir diğer adam aksırandan önce hamd etti. Hz. Peygamber: "Kim aksırandan önce hamd ederse baş ağrısı ve zihensel sıkıntı duymaz " dedi. Yine İbn Abbas vasıtasıyla Hz. Peygamber'den: " Kim aksırandan önce hamd ederse karın ağrısı görmeden dünyadan ayrılır." şeklinde ve Taberâni zayıf bir isnadla Hz. Ali'den merfu olarak da: "Kim aksırandan önce hamd ederse karın ağrısından kurtulur ve asla diş ağrısı çekmez." şeklinde nakledilmektedir. Ayrıca Vasile b. Eska'dan merfu olarak "Kim aksırandan önce hamd ederse karın rahatsızlıklarından birine yakalanmaz. Bir aksıran olduğunda hamd ile başlayın karın ağrısından bir hastalık ona zarar vermez." من بارد العاطس بالحمد لم يضره شيء من داء البطن metniyle, İshak b. Yahyanın amcası Vüsey b. Talha'dan: " Kim aksırandan önce hamd ederse her hastalığın devasıdır, göz ağrısı ve karın ağrısından." من بارد العاطس بالحمد لم يضره شيء من داء البطن şeklinde İbn Ömer merfu olarak ذا عطس العاصس فابدؤه بالحمد فإن ذلك دواء من كل داء من وجع العين والخاصرة metnini nakletmektedir. (Bkz. Suyutî, Ellealil mesnua fi ehadisil-Mevzua, I, 364) Bütün rivayetlerde vurgulanan aksırdığında hamd edenin şifa bulup, lkendisine ağrı ve acı ulaşmayacağı vurgusudur. Aksıranın hamdetmesi sağlık işareti olan aksırmayadır. Bunun yorumlanarak gelecekte hastalanmayacağı anlamına yorumlandığı ve Hz. Peygamber'e farklı sahabelerle isnad edildiği anlaşılmaktadır. Aksıranın hamd getirmesini huyan kişinin diş ve kulak ağrısı çekmeyeceği bilgisi diğer rivayetler açıdan garibtir. Bu durumun zayıf raviden kaynaklandığı söylenebilir.

    Öneri Formu
165623 EM000926 Buhari, Edebü'l-Müfred, 417


    Öneri Formu
157622 BS020320 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, X ,182


    Öneri Formu
165622 EM000925 Buhari, Edebü'l-Müfred, 416


    Öneri Formu
165624 EM000927 Buhari, Edebü'l-Müfred, 418


    Öneri Formu
165625 EM000928 Buhari, Edebü'l-Müfred, 418