Giriş

Bize Kuteybe b. Sa’id, ona Leys, ona İbn Ebu Müleyke, ona da Misver b. Mahreme (r. anhümâ) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber birçok kaftan dağıtmıştı ama bunlardan babam Mahreme’ye birşey vermemişti. Mahreme bana 'Yavrucuğum! Haydi beraberce Hz. Peygamber'e gidelim' dedi. Babamla beraber gittim. Babam bana "Eve gir, Hz. Peygamber'i bana çağır-" dedi. Misver sözlerine şöyle devam etti: Hz. Peygamber'i babam için çağırdım. Hz. Peygamber bu elbiselerden bir elbise omuzunda olduğu halde babamın yanına çıktı ve "Bunu senin için ayırdık" dedi. Misver dedi ki: Babam kaftana (sevinçle) baktı ve "Mahreme razı oldu" dedi.


Açıklama: İbn Tin son kısmı ve Mahreme şöyle dedi: "Mahreme razı oldu." Kastallânî, Ahmed b. Muhammed, İrşadü's-sârî li şerhi sahihi Buhârî, Mısır: el-Matbaatu'l-emiriyyetü'l-kübrâ, 1323), 4/351.

    Öneri Formu
20736 B002599 Buhari, Hibe, 19

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abdülhamid (el-Himmani), ona el-A'meş, ona Müslim, ona da Mesruk, ona da Hz. Aişe'den (r.anha) rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) bir kimsenin (hoşa gitmeyen) bir sözü eriştiğinde falan kişiye ne oluyor da böyle diyor? demezdi ama "bu insanlara ne oluyor da böyle böyle konuşuyorlar?" derdi.


Açıklama: Hz. Peygamber, kendisine ulaşan çirkin bir davranış veya söz karşısında sessiz kalmazdı. Ona müdahale ederken de kişiyi rencide etmemek ya da yüzsüzleştirmemek için rahatsızlığını veya işin çirkinliğini toplumun geneline atfederek beyan ederdi. Rivayette açık bir şekilde zikredilmeyen insanların sözü N003219 numaralı hadiste ayrıntılı bir şekilde zikredilmiştir. Söz konusu rivayet, yanlışa müdahalede duyarlılığı ve edebi göstermesi bu davranış için bir örnektir.

    Öneri Formu
33781 D004788 Ebu Davud, Edeb, 5

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) iki iş arasında tercih etme durumunda kaldığında, günah olmadığı müddetçe, kolay olanını tercih ederdi. Eğer günah söz konusu ise, ondan en uzak duran kişi olurdu. Rasulullah (sav) kendisi için asla intikam almamıştı. Ancak Allah'a hürmetsizlik edilmiş olması halinde Allah için intikam alırdı."


    Öneri Formu
20765 B006126 Buhari, Edeb, 80

Bize Ahmed b. Meni', ona Ebu Katan, ona Mübarek, ona Sabit, ona da Enes rivayet etmiştir: "(Gizlice bir derdini açmak üzere) ağzını Peygamber'in (sav) kulağına yaklaştıran hiçbir adam görmedim ki o adam başını (Hz. Peygamber'den) uzaklaştırmadıkça (Rasulullah) başını ondan uzaklaştırmış olsun. Yine (Hz. Peygamber'in) elini tutan hiçbir adam görmedim ki o adam (Hz. Peygamber'in) elini bırakmadıkça (Hz. Peygamber onun) elini bırakmış olsun."


    Öneri Formu
33787 D004794 Ebu Davud, Edeb, 5

Bize Harun b. Abdullah, ona Ebu Âmir, ona Muhammed b. Hilal ona da babasının (Hilal b. Ebu Hilal) rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Meclislerde Hz. Peygamber (sav) bizimle oturur ve sohbet ederdi. O kalktığında biz de kalkardık; hatta bazı eşlerinin odasına girdiğini görürdük. Bir gün sohbet ettik, kalktığında biz de kalktık. O esnada bir bedevînin (arkasından) O'na yaklaştığını ve ridasını çektiğini gördük. (Öyle ki) elbise Hz. Peygamber'in (sav) boğazını kızarttı. Ebu Hureyre şöyle devam etti: Ridası sert bir kumaştandı. Hz. Peygamber (geriye) döndüğünde bedevî şu iki deveme (mal) yükle! Bunlar ne senin ne de babanın malı dedi. Hz. Peygamber de (sav) ona "hayır! Estağfurullah, hayır! Estağfurullah, hayır! Estağfurullah" dedi. Sonra, "benim boğazımı çektiğin şekilde, senin boğazını çekmeme izin vermediğin sürece yüklemem." dedi. O'nun bu sözlerine karşılık bedevî hayır, bunu sana yaptırmam dedi. (Ebu Hureyre) rivayeti sonuna kadar aktardı. Sonra Hz. Peygamber yanına bir adamı çağırdı ve "bunları onun develerine yükle; birisine arpa, diğerine de hurma (yükle)" dedi. Hz. Peygamber (sav) sonra bize döndü ve "Allah'ın bereketiyle haydi gidiniz" buyurdu.


    Öneri Formu
33768 D004775 Ebu Davud, Edeb, 1

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da Âişe’nin (r.anhâ) şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) iki işten birisini tercih etmekte serbest bırakılmışsa, mutlaka onların kolay olanını –günah olmadığı sürece- alırdı. Eğer o bir günah ise insanlar arasında ondan en uzak duran kişi O olurdu. Rasulullah (sav) kendi nefsi için asla intikam almamıştır. Allah’ın haramlarının çiğnenmesi halinde, ondan dolayı Allah için intikam alırdı."


    Öneri Formu
34031 B003560 Buhari, Menakıb, 23


    Öneri Formu
15975 D002639 Ebu Davud, Cihad, 94


    Öneri Formu
33870 D004836 Ebu Davud, Edeb, 17


    Öneri Formu
34076 D004996 Ebu Davud, Edeb, 82

Bize Mahled b. Halid eş- Şa'îri, ona Ömer b. Yunus, ona İkrime (b. Ammar) ona da İshak'ın (b. Abdullah b. Ebu Talha) rivayet ettiğine göre Enes b. Malik şöyle demiştir: Hz. Peygamber ahlak açısından insanların en güzeliydi. Bir gün beni bir ihtiyaç için bir yere gönderdi. Vallahi gitmem dedim ama içimden Allah Rasulü'nün emrettiği yere gitmem gerektiğini geçiriyordum. Yola çıktım, sokakta çocuklara rastladım. Bir de baktım Hz. Peygamber (sav) arkadan ensemi yakaladı; yüzüne baktım gülüyordu. "Ey Enescik! Haydi sana söylediğim yere git" dedi. Ben de tamam, gidiyorum Ey Allah'ın Rasulü dedim. Ben O'na yedi yıl veya dokuz yıl hizmet ettim. Yaptığım bir iş için neden böyle böyle yaptın dediğini ya da yapmadığım bir iş için neden şöyle şöyle yapmadın dediğini bilmiyorum.


    Öneri Formu
33763 D004773 Ebu Davud, Edeb, 1