103 Kayıt Bulundu.
Bize Abdussamed, ona babası, ona da Ebu’t-Teyyâh, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah (sav) insanların en güzel ahlaklısıydı. Benim bir kardeşim vardı; ona Ebu Umeyr denilirdi. -Ravi (hadisin lafzında şüphe ederek) 'zannediyorum sütten kesilmişti' dedi-. Rasulullah bize ne zaman gelse onu gördüğü zaman: 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' derdi. Ebu Umeyr (Nuğayr ismini verdiği) bu bülbülle oynardı. (Enes sözüne şöyle devam etti:) Bazen O (sav) bizim evimizde iken namaz vakti girerdi. O zaman altındaki serginin süpürülmesini emreder, (süpürülmesinin) ardından üzerine biraz su serpilirdi. Sonra Rasulullah (sav) namaza durur, biz de onun arkasında saf tutardık ve bize namaz kıldırırdı." Hadisin ravisi şöyle demiştir: 'Eneslerin sergisi, hurma dallarından yapılmış (hasır) idi.'
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî', ona Şu'be, ona da Ebu't-Teyyâh, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah Rasulü (sav) bizimle hep iç içe olmuştur. O kadar ki, küçük kardeşime: 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı Nuğayr (bülbülcük)?' derdi." (Hadisin ravilerinden biri olan) Vekî' şöyle demiştir: '(Hadiste geçen Nuğayr) O çocuğun oynadığı bir kuştu.'
Bize Ebu Muâviye, ona A’meş, ona İbrahim, ona da Alkame’den şöyle demiştir: "Abdullah ile birlikte Mina’da yürürken Osman’la karşılaştık. Osman kalkıp onunla konuştuc ve “Ebu Abdurrahman! Seni genç bir kızla evlendirmeyelim mi! Belki sana gençliğini hatırlatır” dedi. Abdullah şöyle cevap verdi: Bana böyle dedin ama Allah Rasulü (sav) bize “Ey gençler, kim evliliğe güç yetiriyorsa evlensin, çünkü evlenmek, başka şeylere göre, gözü (haramlardan) daha iyi muhafaza eder, insanı zinaya düşmekten daha iyi korur. Kim buna güç yetiremezse oruç tutsun. Oruç onu bu tür kötülüklerden korur” buyurdu."
Bize Vekî, ona Şu’be, ona da Ebu’t-Teyyâh, Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah Rasulü (sav) bizimle hep iç içe olmuştur. O kadar ki, küçük kardeşime: 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı Nuğayr (bülbülcük)?' derdi. Bu, kardeşimin oynadığı bir kuştu. (Enes sözüne şöyle devam etti:) Evimizdeki bir sergi (getirilip) üzerine su serpildi. Rasulullah (sav) onun üstünde namaz kıldı. Biz de arkasında saf olduk."
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona da Ebu’t-Teyyâh, Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Allah Rasulü (sav) bizimle iç içe olurdu. O kadar ki, bir gün kardeşime: 'Ey Ebû Umeyr! Ne yaptı ğumeyr (bülbülcük)?' diye sormuştu. (Enes sözüne şöyle devam etti) Namaz vakti girince, serginin bir kenarına onun için su serptik. Bize imamlık yaptı. Biz de arkasına saf olduk." (Hadisin ravilerinden) Şu‘be şöyle dedi: 'Ebu’t-Teyyâh yaşlandıktan sonra hadisi: 'Sonra kalktı ve namaz kıldı' ifadeleriyle nakletti. (Rivayetinde) 'Biz de arkasına saf olduk' ve 'bize imamlık yaptı' ifadelerini kullanmadı.'
Bize Behz, ona Müsennâ b. Said, ona da Ebu’t-Teyyâh, Enes’in şöyle anlattığını rivayet etti: "Hz. Peygamber (s.a.v.) (annem) Ümmü Süleym’i ziyaret ederdi. Onun Ebu Umeyr adında küçük bir oğlu vardı. Hz. Peygamber (sav) ona: 'Ey Ebû Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' derdi. Ebu Umeyr (Nuğayr ismini verdiği) bu kuşla oynardı. Rasulullah (sav), Ümmü Süleym’i kimi zaman ziyaret ederdi. Onun evinde ailesiyle sohbet ederdi. Namaz vakti girince, suyla ıslatılmış bir hasır üzerinde namaz kılardı."
Bize Muhammed b. Abdullah, onada Humeyd et-Tavîl, Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini nakletmiştir: "Hz. Peygamber (sav), (annem) Ümmü Süleym’in yanına (zaman zaman) gelirdi. Onun Ebû Talha’dan olan bir oğlu vardı; ona Ebû Umeyr künyesiyle verilmişti. Peygamberimiz onunla şakalaşırdı. Bir gün onun yanına girmiş ve üzgün olduğunu görmüştü. 'Ne oldu da Ebû Umeyr’i üzgün görüyorum?' diye sordu. 'Oynadığı bülbül öldü' dediler. Rasulullah (sav) bunun üzerine: 'Ah Ebû Umeyr! Ne yaptı ğumeyr (bülbülcük).' buyurdu."
Bize Affân, ona Hammâd, ona da Sâbit, Enes’in şöyle dediğini nakletti: "Rasulullah (sav) (zaman zaman) evimize gelirdi. Benim küçük bir kardeşim vardı. Onun minik bir bülbülü vardı; onunla oynardı. Bir gün oynadığı o bülbül öldü. Hz. Peygamber de o gün bize gelmişti. Kardeşimin çok üzgün olduğunu gördü. 'Ebû Umeyr’in nesi var? Çok üzgün görünüyor.” diye sordu. '(Sürekli) Oynadığı bülbülü öldü' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): 'Ey Ebû Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' buyurdu."
Bize Hâşim, ona Süleymân, ona da Sâbit, Enes b. Mâlik’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "(Üvey babam) Ebu Talha’nın bir oğlu vardı. Onun bir bülbülü vardı; onunla oynardı. Hz. Peygamber (sav) ona: 'Ey Ebu Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük?' diye sorardı."
Bize Abdullah, ona Muhammed b. Beşşâr, ona Said b. Âmir, ona Şu’be, ona da Katâde, Enes’in şöyle dediğini nakletmiştir: "Hz. Peygamber (s.a.v.) bizlerle çokça şakalaşırdı. Hatta bir keresinde küçük kardeşime: 'Ey Ebû Umeyr! Ne yaptı nuğayr (bülbülcük)?' diyerek onunla şakalaştı."