1675 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu'l-Hattâb Ziyâd b. Yahya el-Basrî, ona Ebu Attâb Sehl b. Hammâd, ona Şu'be, ona Seyyâr şöyle rivayet etmiştir: "Sâbit el-Bünânî ile birlikte yürüyorduk. Çocukların yanından geçerken onlara selam verdi ve söyle dedi: Enes'le birlikteydim. Çocukların yanından geçerken onlara selam verdi ve şöyle dedi: Ben Rasulullah (sav) ile birlikteydim. Çocukların yanından geçerken onlara selam verdi. Ebû İsâ (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu sahih bir hadistir. Bir çok kişi onu Sâbit'ten nakletmiştir. Başka tariklerden Enes'ten de nakledilmiştir. Bize Kuteybe, ona Cafer, ona Süleyman, ona Sabit, ona Enes, Hz. Peygamber'den benzer bir hadisi nakletmiştir.
Açıklama: Normal şartlarda küçüklerin büyüklere selam vermesi edeptendir (MŞ026391). Ancak Hz. Peygamber çocuğun yok sayılmayacağını gösterecek şekilde ashabının içinde onlara selam vermiştir.
Bize Muhammed b. Beşşar ile Muhammed b. Müsenna, onlara Ebû Âsım, ona Hayve b. Şurayh, ona Ebu Sahr, ona ise Nafi, adamın birisinin İbn Ömer’in yanına gelerek bir kimsenin selamını ilettiğini rivayet etti. İbn Ömer ise kendisine selam gönderen kimsenin dinde olmayan bir takım şeyler uydurduğunun kendisine iletildiğini belirterek şunları söylemiştir. “Eğer bidatçı ise benden ona selam götürme. Zira ben Hz. Peygamber’in şöyle dediğini işittim: “ Ümmetimde bir takım insanlar mesh (yüzünün hayvan suretine çevrilmesi), yere batırılma ve gökten üzerilerine taş yağmaları gibi bazı cezalara çarptırılacaktır.” İbn Ömer, Hz. Peygamber’in bu uyarısının kaderi inkar edenler hakkında olduğunu söylemiştir.
Açıklama: İbn Ömer, dinde olmayan bir takım şeylerin dine sokulması anlamına gelen bidatlerden ve bidat ehlinden uzak durulması gerektiğini anlatmaktadır. Kendi tepkisini, insani ilişkilerin başlangıç düzeyi olan selamı kabul etmemekle, ya da 'eğer bidatçı ise benden ona selam götürme' diyerek ortaya koymuştur.
Bize Süveyd, ona Abdullah, ona Hâlid el-Hazzâi, ona Ebu Temîme el-Hüceymî, ona kendi kabilesinden bir adam şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'i aradım ama onu bulamayınca oturdum. Bu sırada bir grup insanla birlikte geldi. Onu tanımıyordum. O sırada insanların arasını buluyordu. Bu işi bitince oradan bazı kimselerle birlikte kalktı. "Ey Allah'ın resulü!" dediler. Onu görünce üç defa "Sana selam (Aleyke's-selam) Ey Allah'ın resulü" dedim. O da üç defa "Sana selam" (Aleyke's-selam) sözü ölülere selam verme şeklidir" buyurdu. Sonra bana yöneldi ve şöyle buyurdu: "Kişi müslüman kardeşiyle karşılaştığı zaman "es-Selamu aleyküm ve rahmetullah" desin" buyurdu. Sonra Hz. Peygamber "Sana da Allah'ın rahmeti olsun" diye üç defa cevap verdi. Tirmizi şöyle demiştir: Bu hadisi Ebu Gıfâr, Ebu Temime el-Hüceymî'den, o Ebu Cürey Câbir b. Süleym el-Hüceymî'den şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in yanına geldim...demiş ve bu hadisi zikretmiştir. Ebu Temîme'nin adı Tarîf b. Mücâlid'dir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; musannif ile Müsenna b. Said et-Tâî arasında inkita vardır.
Bize Abd b. Humeyd, ona Affan b. Müslim es-Saffar Ebu Osman, ona Abdullah b. Hassan, ona iki büyük annesi Safiyye bt. Uleybe ve Duhaybe bt. Uleybe, mürebbiyeleri ve babalarının anneannesi olan Kayle bt.Mahreme'den (r.anha) şöyle dediğini haber vermiştir: Rasûlullah'ın (sav)’in yanına gitmiştik. Kayle hadisi uzunca anlattı: Güneş yükseldiğinde bir adam geldi. "Esselamü aleyke ya Rasulullah (Ey Allah’ın Rasûlü! Selam sana) dedi. Rasûlullah da (sav) Ve aleyke's-selam ve rahmetullah (Allah’ın selamı ve rahmeti senin üzerine olsun)" buyurdu. ٍÜzerinde -Peygamber'i kastederek- safranla boyanmış, ancak bu boyası da dökülmüş eski iki elbise vardı. Peygamber'in (sav) yanında bir hurma dalı bulunmaktaydı.” Tirmizî: Kayle hadisini sadece Abdullah b. Hassân’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.
Bize Muhammed b. Beşşar ve Nasr b. Ali, onlara Ebu Ahmed, ona Süfyan, ona Dahhak b. Osman, ona Nafi, ona İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber küçük abdest bozarken birisi ona selam verdi. Rasulullah, adamın selamını almadı.” Bize Muhammed b. Yahya en-Neysâbûrî, ona Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Dahhak b. Osman bu isnatla yukarıdaki rivayete benzer bir rivayette bulundu. Bu konuda Alkame b. el-Fağvâ, Cabir, Berâ ve Muhacir b. Kunfuz’dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle dedi: Hadis hasen-sahihtir.
Bize Ali b. Münzir el-Kûfî, ona Muhamed b. Fudayl, ona Zekeriyya b. Ebu Zâide, ona Amir eş-Şa'bî, ona Ebu Seleme, ona Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bana "Cebrail sana selam söylüyor" dedi. Ben de "Allah'ın rahmeti ve bereketi onun da üzerine olsun." dedim." Bu konuda Nümeyroğullarından bir kişinin babasından, onun da dedesinden bir rivayeti bulunmaktadır. Ebu İsa: Bu hasen sahih bir hadistir. Ayrıca bu hadisi Zührî, Ebû Seleme'den, o da Hz. Aişe'den rivayet etmiştir.
Bize Muhammed b. Beşşar ve Nasr b. Ali, onlara Ebu Ahmed, ona Süfyan, ona Dahhak b. Osman, ona Nafi, ona İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: “Hz. Peygamber küçük abdest bozarken birisi ona selam verdi. Rasulullah, adamın selamını almadı.” Bize Muhammed b. Yahya en-Neysâbûrî, ona Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Dahhak b. Osman bu isnatla yukarıdaki rivayete benzer bir rivayette bulundu. Bu konuda Alkame b. el-Fağvâ, Cabir, Berâ ve Muhacir b. Kunfuz’dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle dedi: Hadis hasen-sahihtir.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhâb es-Sekafî, Muhammed b. Cafer, İbn Ebû Adî ve Yahya b. Saîd, onlara Avf b. Ebû Cemîle, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Medîne'ye geldiği zaman insanlar ona koştular. "Rasulullah geldi! Rasulullah geldi! Rasulullah geldi!" denilmişti. Ben de onu görmek için insanlarla birlikte geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde onun yüzünün yalancı yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, insanlar uyurken namaz kılın ki Cennete selamet içinde girin." Ebû İsâ (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu sahîh bir hadistir.
Bize Abde b. Abdullah el-Huzâî el-Basrî, ona Ebû Davud ve Abdussamed, onlara Muhammed b. Sâbit el-Bünânî, ona babası Sâbit el-Bünânî, ona Enes b. Mâlik, ona Ebû Talha (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bana şöyle dedi: "Kavmine selam söyle. Onlar bildiğime göre iffetli ve sabırlı kişilerdir." Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir.
Bize Abde b. Abdullah el-Huzâî el-Basrî, ona Ebû Davud ve Abdussamed, onlara Muhammed b. Sâbit el-Bünânî, ona babası Sâbit el-Bünânî, ona Enes b. Mâlik, ona Ebû Talha (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bana şöyle dedi: "Kavmine selam söyle. Onlar bildiğime göre iffetli ve sabırlı kişilerdir." Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-garîb bir hadistir.