1674 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu'l-Hattâb Ziyâd b. Yahya el-Basrî, ona Ebu Gıyâs Sehl b. Hammâd, ona Şu'be, ona Seyyâr şöyle rivayet etmiştir: "Sâbit el-Bünânî ile birlikte yürüyorduk. Çocukların yanından geçerken onlara selam verdi ve söyle dedi: Enes'le birlikteydim. Çocukların yanından geçerken onlara selam verdi ve şöyle dedi: Ben Rasulullah (sav) ile birlikteydim. Çocukların yanından geçerken onlara selam verdi. Ebû İsâ (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu sahih bir hadistir. Bir çok kişi onu Sâbit'ten nakletmiştir. Başka tariklerde Enes'ten de nakledilmiştir. Bize Kuteybe, ona Cafer, ona Süleyman, ona Sabit, ona Enes, Hz. Peygamber'den benzer bir hadisi nakletmiştir.
Açıklama: 1. Çocuklara selam vermek caiz, hatta İslam adabınca bir görevdir. Zira çocuklar selam alıp verme adabını bu şekilde öğrenirler. 2. Sahabiler Hz. Peygamber'den öğrendikleri hususları bizzat tatbik etmek suretiyle kendi talebelerine öğretmişlerdir. Bu olayda Enes (ra) kendi başından geçen ve bizzat yaşayarak öğrendiği bir hususu, talebesi Sabit el-Bünânî'ye öğretmiş, o da bu öğrendiğini uygulamıştır.
Bize Mahmud b. Gaylan, ona Ebu Davud, ona Şube, ona Ebu İshak, ona Berâ -Ebu İshak bu hadisi Berâ'dan duymamıştır- şöyle demiştir: "Hz. Peygamber yol üstünde oturan Ensâr’dan bazılarının yanından geçiyordu. Onlara “Eğer (yolda) oturacaksanız, selamı alın, mazluma yardım edin ve insanlara yol gösterin.” dedi. Bu konuda Ebu Hureyre ve Ebu Şurayh el-Huzâî’den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hasen garîb bir hadistir.
Açıklama: Ebu İshak es-Sebiî ile Berâ b. Azib arasında inkita' vardır.
Bize Ebu Âsım, ona Hayve b. Şüreyh, ona Ebu Sahr, ona Nafi, ona İbn Ömer şöyle nakletti: Yanına bir adam gelip “Falancanın sana selamı var” dedi. Bunun üzerine İbn Ömer: “Bana onun bidat çıkardığı haberi geldi. Eğer bu haber doğruysa ona selam söyleme” diye cevap verdi.
Bize Haccâc ve Ebü’n-Nadr, onlara Leys, ona Yezîd b. Ebû Habîb, ona da Ebü’l-Hayr, Abdullah b. Amr’dan rivayet etti: Bir adam Nebî’ye (s.a.v.): – Hangi ameller daha faziletlidir? diye sordu. Peygamber (s.a.v.): “Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selam vermendir” buyurdu.
Bize Ali b. Hamşâz el-Adl rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize Ubeyd b. Abdülvâhid b. Şerik ve Ahmed b. İbrahim b. Milhân rivayet ettiler ve şöyle dediler: Bize Amr b. Hâlid el-Harrânî rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize İbn Lehî‘a, Yezîd b. Ebu Habîb’den ve Ukayl’den, onlar İbn Şihâb’dan, o da Enes (b. Mâlik)’ten (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber’in (sav) oğlu İbrahim doğunca Cebrail (as) Hz. Peygamber’e geldi ve “Selam sana Ey İbrahim’in babası” dedi.
Bize Ebu Bekir, ona Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Ebû Hüseyn, ona Şehr b. Havşeb, ona Esmâ bt. Yezîd şöyle rivayet etmiştir: "Biz bir grup kadınla beraberken Rasulullah (sav) yanımızdan geçti ve bize selam verdi."
Bize Ebû Âsım, ona İbn Cüreyc, ona Abdülkerim b. Ebu'l-Muhârık, ona Velîd b. Mâlik, ona Abdülkays, ona Sehl b. Huneyf'in azatlısı Muhammed b. Kays, ona Sehl b. Huneyf şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) ona şöyle demişti: "Sen Mekkelilere gönderdiğim elçimsin. Onlara şöyle de: Allah'ın Resulü sizlere selam ediyor ve kemikle ve hayvan tezekleriyle istinca etmeyiniz diyor". Ebû Âsım bir keresinde şöyle demiştir: "Sizi böyle yapmaktan men ediyor ya da böyle yapmamanızı emrediyor."
Bize Hakem b. Nâfî, ona Şuayb b. Ebû Hamza, ona İbn Ebû Hüseyn, ona Şehr, ona da Abdüleşhel oğullarının kadınlarından Esmâ bt. Yezîd b. es-Seken, kendisi bir grup kadınla beraberken Allah Rasûlü'nün (sav) yanlarına uğrayıp kendilerine selam verdiğini anlatmıştır.