1674 Kayıt Bulundu.
Bize Kurrân b. Temmâm, ona Muhammed b. Aclân, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Sizden biriniz bir meclise girdiği zaman selam versin. Eğer oturmak isterse otursun ve kalktığında da yine selam versin. Çünkü ilk selam, son selamdan daha faziletli değildir."
Açıklama: İsnadı kavîdir.
Bize Yahya, ona İbn Aclân, ona Saîd, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Sizden herhangi biriniz bir meclise geldiği zaman selam versin. Eğer oturmak isterse otursun. Sonra kalkıp ayrılmak istediğinde, meclistekiler oturmaya devam etseler bile yine selam versin. İçeri girerken verilen) ilk selam, (ayrılırken verilen) son selamdan daha evla değildir."
Açıklama: İsnad kavîdir. Muhammed b. Aclân'ın on küsür hadisini Müslim şevâhid bölümünde rivâyet etmiştir. Sünen sahipleri de onun hadislerini rivâyet etmektedirler. Kendisi sadûk la be'se bihidir.
Bize Yezid b. Harun, ona Muhammed b. İshak ve İbn Ebu Adiyy, ona Muhammed b. İshak, ona İbn Ebu Habib, ona Mersed b. Abdullah el-Yezenî, ona da Ebu Abdurrahman el-Cühenî, Rasulullah'ın (sav) kendilerine şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yarın ben Yahudilere gideceğim. Onlara önce siz selam vermeyin. Onlar size selam verdiğinde: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin."
Açıklama: Hadis mütabîleriyle sahihtir. Ancak İbn İshak'ın bu isnadı illetlidir. 28: 527.
Bize Abdurrezzak, ona Davud b. Kays, Zeyd b. Eslem’in şöyle anlattığını rivayet etti: "Babam beni İbn Ömer’e göndermişti. (Yanına vardığımda) “Girebilir miyim?” dedim. İbn Ömer sesimi tanıdı ve bana şöyle dedi Yavrucuğum! Bir topluluğa geldiğin zaman onlara “es-selamu aleykum” de. Eğer selamını alırlarsa “Girebilir miyim?” de. Zeyd b. Eslem der ki: İbn Ömer daha sonra oğlu Vakıd’ın elbisesinin eteğini yerde sürüdüğünü gördü ve şöyle dedi: Eteğini yerde sürüme. Ben Hz. Peygamber’in “Kim elbisesinin eteğini kibirle yerde sürürse Allah ona (rahmet nazarıyla) bakmaz” dediğini işittim."
Bize Hâşimm, ona Şu'be, ona da Katâde'nin naklettiğine göre, Enes b. Mâlik (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) ashabı O'na: 'Ey Allah'ın Elçisi! Ehl-i kitap bize selam veriyor. Onların selamını nasıl alalım?' diye sordular. Rasulullah (sav): ''Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin!' buyurdu:"
Bize Yezid b. Harun, ona Şu'be, ona da Katâde, Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: "Rasulullah'ın (sav) ashabı O'na: 'Ehl-i kitap bize selam veriyor. Onların selamını nasıl alalım?' diye sordu. Hz. Peygamber onlara: ''Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin' cevabını verdi."
Bize Ebu Muâviye, ona A'meş, ona Temim b. Seleme, ona Urve, ona da Âişe: (Ebu Muâviye dedi ki) Bize Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr) ona da Âişe naklettiğine göre o şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) ve ben aynı kaptan yıkanırdık".
Bize Muhammed b. Ebu Adiyy, ona İbn İshak, ona Yezîd b. Ebu Habib, ona Mersed b. Abdullah el-Yezenî, ona da Ebu Abdurrahman el-Cühenî naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben yarın Yahudilere gideceğim. Onlara önce siz selam vermeyin. Onlar size selam verdiklerinde: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin." [Abdullah b. Ahmed b. Hanbel, babasının (Ahmed b. Hanbel) şöyle dediğini nakletmiştir: Abdülhamid b. Cafer ile İbn Lehî'a bu rivayete muhalefet etmiştir (rivayeti aykırı/farklı bir şekilde nakletmiştir). Onlar rivayeti 'Bize Ebu Basra, ona Ebu Âsım, ona da Abdülhamîd b. Cafer' şeklinde nakletmiştir. Ebû Basra, İbn Adî'nin İbn İshak'tan rivayetini kastederek bu (aykırı/farklı) senedi söylemiştir.]
Bize Ebu Abdullah el-Hafız ve Ebu Zekeriyya b. Ebu İshak, onlara da Ebu'l-Abbâs Muhammed b. Yakub, ona Bahr b. Nasr, ona İbn Vehb, ona Mâlik, ona Abdullah b. Dînar, ona da İbn Ömer (ra) Rasûlüllah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudiler sizinle karşılaştığı zaman size: 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' derler. Siz de onlara: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin." [Buhari Sahih'inde bu hadisi Abdullah b. Yusuf, Mâlik'ten (nakletti) şeklinde rivayet etmiştir.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Affan, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, ona Enes b. Malik; (T) Bana Ebu Bekir b. Nafi' -lafız ona aittir- ona Behz, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, ona Enes b. Malik rivayet ettiğine göre Eslem kabilesinden bir genç Hz. Peygamber'e (sav) gelip; ey Allah'ın Rasulü! Ben savaşmak istiyorum ama savaş için hazırlık yapacak gücüm yok dedi. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Falancaya git! O savaşa gitmek için hazırlık yapmıştı ama sonradan hastalandı." Adam ona gitti ve şöyle dedi: Rasulullah sana selam söylüyor ve savaş için hazırladığın şeyleri bana vermeni istiyor. Hasta adam da ey falan hanım! Savaş için bütün hazırlığımı ona ver, hiç bir şey saklama sakın. Alah için ondan hiçbir şey saklama ki bu nedenle Allah sana bereket verecektir.