1674 Kayıt Bulundu.
Bize Ubeydullah, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona el-Haris, Hz. Ali’nin şöyle dediğini rivayet etti: “Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır. Karşılaştığında ona selam verir, aksırdığında ‘yerhamukellah’ diyerek hayır duada bulunur, hastalandığında onu ziyaret eder, davet ettiğinde davetine icabet eder, öldüğünde (cenaze namazında) hazır bulunur, kendisi için sevdiği şeyi onun için de sever ve gıyabında dahi ona karşı samimi ve dürüst olur.”
Açıklama: Hadisi Hz. Ali'den rivayet eden Haris b. Abdullah el-Aver bazı hadis münekkitleri tarafından yalancılıkla ve aşırılığa kaçan bir Ali sevgisi ile itham edilmiştir. Ancak onun hadis rivayetinde değil Hz. Ali'yi sevmekte aşırıya kaçan bir taraftarı olduğu için onun hakkındaki görüşlerinde yalan söylediği de zikredilmiştir.(İbn Hacer, Takrib, I, 172; a.g.mlf., Tehzib, II, 126).
Orada boş değil, hoş söz duyarlar. Ve orada, sabah-akşam kendilerine ait rızıkları vardır.
Bize Hârûn b. Ma‘rûf, ona Abdullah b. Vehb, ona Ebû Sahr, ona da Nâfî‘ anlattı: Biz Abdullah b. Ömer ile oturur iken bir adam çıkageldi ve Şamlı birisini kastederek: – Falanca sana selâm ediyor, dedi. Abdullah da şöyle karşılık verdi: – Bana onun bir bid'at ihdas ettiği haberi ulaştı. Şayet öyle ise, benden asla ona selam söyleme. Ben, Rasûlullah’ı (s.a.v.) şöyle buyururken işittim: “Ümmetimden suretlerinin değiştirilmesi ve üzerilerine taş yağdırılma cezalarına maruz kalanlar olacaktır. Bu cezalar, zındıklar ve kaderi inkar edenlere verilecektir.