Giriş

İnsanların en cimrisi, selamda cimrilik edendir (selamını esirgeyendir).


Açıklama: Buhari, el-Edebü'l-Müfred'de [EM001015], İbn Ca'd el-Cevheri, Müsned-i İbn Ca'd'da [İCM002757] ve İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban'da [İHS004498] metni Ebu Hureyre'nin sözü olarak rivayet etmişlerdir. cimrilik benzetmesiyle, selamın yaygınlaştırılmasını hedefleyen muhtasar ve müfit bir beyandır.

    Öneri Formu

Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Uveyd b. Ebî İmran el-Cevni, ona babası, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle dedi: “Rasûlullah (sav) bana beş şeyi yapmamı tenbihledi ve şöyle dedi: "Ya Enes! Abdesti tam al ki ömrün uzasın. Ümmetimden kiminle karşılaşırsan selam ver ki sevapların artsın. Evine girdiğin zaman ev halkına da selam ver ki evinin hayrı çoğalsın. Kuşluk namazı kıl. Çünkü kuşluk namazı, senden önceki çok tevbe edenlerin namazıdır. Ey Enes! Küçüklere merhamet et, büyüklere saygı göster ki kıyamet günü benim arkadaşlarımdan olasın."


Açıklama: Evvabin (رجع) "döndü" manasına (آب إلى كذا) fiilinden türemedir. Evvabinden maksat, kötülükten iyiliğe dönenler, tövbe edenler ve istiğfarda bulunanlar demektir.

    Öneri Formu

Bize Affân, ona Hemmâm, ona Ata b. Sâib, ona babası, ona da Abdullah b. Amr, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Rahman'a ibadet ediniz, selamı yayınız ve yemek yediriniz ki cennetlere giresiniz."


    Öneri Formu
61703 HM006848 İbn Hanbel, II, 196

Bize Abdullah b. Haris, ona İbn Cüreyc, ona Süleyman b. Musa, ona Nafi', ona da İbn Ömer (r.a.), Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Selamı yayınız, yemek yediriniz ve Allah azze ve celle'nin emrettiği gibi kardeş olunuz.".


    Öneri Formu
57280 HM006450 İbn Hanbel, II, 157

Bize İsmail b. Ebu Uveys, ona kardeşi, ona Süleyman b. Bilal, ona İbrahim b. Ebu Useyd, ona dedesi, ona da Ebu Hüreyre, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki Müslüman olmadıkça cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe (kamil anlamda) Müslüman olamazsınız. Selamı yayınız ki birbirinizi sevesiniz. Kindarlıktan kaçınınız. Kindarlık (kökünden) kazıyandır. Size saçı (kökünden) kazıyandır demiyorum bilakis o dini (kökünden) kazıyandır." [Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Enes b. Iyad, ona da İbrahim b. Ebu Useyd benzerini rivayet etti.]


    Öneri Formu
164072 EM000260 Buhari, Edebü'l-Müfred, 131

Bize Yahya b. Eyyub, ona Muhammed b. el-Hasen b. Ebu Yezid es-Sudâî, ona Abbad el-Minkarî, ona Ali b. Zeyd, ona Sa’îd b. el-Müseyyeb Enes b. Mâlik’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber Medine’ye geldiğinde ben sekiz yaşında bir çocuktum. Annem beni elimden tutup Rasul-i Ekrem’e götürdü ve “Ey Allah’ın elçisi! Ensar’dan sana hediye vermeyen hiçbir kadın ve erkek kalmadı. Bense sana şu oğlumdan başka hediye verecek durumda değilim. Onu al ve istediğin şekilde sana hizmet etsin” dedi. (Böylece) Hz. Peygamber’e on yıl hizmet ettim. (Bu süre zarfında bir gün olsun bana) bir fiske vurmadı, kötü bir söz söylemedi, beni azarlamadı ve yüzünü ekşitmedi. Bana verdiği ilk emir şu olmuştur: “Evladım! Sırrımı gizli tut ki (iyi bir) mü’min olasın!” Annem ve Efendimiz’in (sav) eşleri bana onun sırrını sorarlardı da söylemezdim. Ben Rasul-i Ekrem’in sırrını kimseye asla söylemedim. Hz. Peygamber (bir keresinde) bana dedi ki: “Evladım! Abdesti tam ve eksiksiz al ki hafaza meleklerin seni sevsinler ve ömrün de uzasın. Ey Enes! Cünüplükten (çıkmak için) boy abdesti alırken çok titiz ol! Çünkü sen yıkandığın yerden çıkarken üzerinde hiçbir günah ve kabahat kalmıyor.” “Boy abdesti alırken nasıl titiz olunur?” diye sordum. Bana “Saç diplerini iyice ıslatacaksın. Cildini temizleyeceksin” dedi. (Sonra şöyle devam etti) “Oğulcuğum! Becerebilirsen hep abdestli ol! Çünkü kime ölüm abdestli iken gelirse kelime-i şehadeti getirme imkânı bahşedilir. Oğulcuğum! Sürekli namaz kılmaya gücün yeterse kıl. Çünkü bunu yaptığın sürece melekler de sana dua ederler. Ey Enes! Rükua eğildiğin zaman ellerinle dizlerini kavra! Parmak aralarını aç! Dirseklerini yana doğru kaldır! Oğulcuğum! Başını rükûdan kaldırırken her organın tam olarak yerli yerine gelsin! (sükûnete ersin). Çünkü Yüce Allah kıyamet günü rükudan doğrulduktan sonra secdeye gitmeden önce belini doğrultmayan kimseye (rahmet nazarıyla) bakmaz. Oğulcuğum! Secdeye gittiğin zaman alnını ve ellerini yere koy. (Secde ederken) Horozun tane topladığı gibi kafanı (acele ile) yere koyup kaldırma! Secdede köpeklerin yaptığı gibi –Hz. Peygamber ya da tilkilerin yaptığı gibi demiş olabilir- kollarını yere yapıştırma! Sakın namazda yüzünü sağa sola çevirme! Çünkü namazda böyle yapmak helaktır. Eğer bunu mutlaka yapmak zorundaysan farz namazlarda değil nafilelerde yap! Oğulcuğum! Evinden çıktığında ehl-i kıbleden (Müslümanlardan) kimi görürsen mutlaka selam ver. (Böyle yaparsan evine) günahların bağışlanmış olarak dönersin. Oğulcuğum! Evine girdiğin zaman kendine ve ev halkına selam ver. Oğulcuğum! Eğer becerebilirsen sabahtan akşama ve akşamdan sabaha kalbinde kimseye karşı hile, ihanet besleme! Çünkü kalbin temiz olusa hesabını daha kolay verirsin. Oğulcuğum! Bu öğütlerime uyarsan hiçbir şey sana ölümden daha sevimli gelmez.”


    Öneri Formu

Bize Muhammed b. Selam, ona Muhammed b. Fudayl b. Gazvan, ona Ata b. Sâib, ona babası, ona da Abdullah b. Amr, Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti. "Rahman'a ibadet ediniz, yemek yediriniz ve selamı yayınız ki cennetlere giresiniz."


    Öneri Formu
165681 EM000981 Buhari, Edebü'l-Müfred, 448

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Yahya b. Said,İbn Ebu Adî, Abdulvehhab ve Muhammed b. Cafer, onlara Avf b. Ebu Cemile ona da Zürâre b. Evfâ, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti. Rasûlullah (sav) Medine'ye geldiğinde, insanlar hızla ona doğru koşturdular ve 'Rasûlullah (sav) geldi' (diye) seslenildi. İnsanların arasında onu görmek için ben de geldim. Rasûlullah (sav)'in yüzünü gördüğümde yüzünün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şu sözleri oldu: "Ey insanlar! Selamı yayınız, yemek yediriniz ve insanlar uyurken geceleyin namaz kılınız ki emân içerisinde cennete giresiniz."


    Öneri Formu
270874 İM001334-2 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 174

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhâb es-Sekafî, Muhammed b. Cafer, İbn Ebu Adî ve Yahya b. Saîd, onlara Avf b. Ebu Cemîle, ona Zürâre b. Evfâ, ona Abdullah b. Selâm şöyle rivayet etmiştir "Rasulullah (sav) Medîne'ye geldiği zaman insanlar Ona (sav) koştular. 'Rasulullah geldi! Rasulullah geldi! Rasulullah geldi!' denilmişti. Ben de Onu (sav) görmek için insanlarla birlikte geldim. Rasulullah'ın (sav) yüzünü gördüğümde Onun (sav) yüzünün yalancı yüzü olmadığını anladım. Söylediği ilk şey şuydu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, insanlar uyurken namaz kılın ki Cennete selamet içinde girin." [Ebu İsâ (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, sahîh bir hadistir.]


    Öneri Formu
271327 T002485-4 Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 42


    Öneri Formu