61 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Medduyeh, ona Abdurrahman b. Hammad eş-Şuaysi, ona Abbad b. Mansur, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) 'Tedavi için kullandığınız şeylerin en hayırlısı, buruna çekilen ilaç, ağızdan içirilen ilaç, hacamat (kan aldırma) ve yürüyüştür' buyurmuştu. Daha sonra Hz. Peygamber (sav), hastalandığında sahabiler de ona (iradesi dışında) şurup içirdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'onlara da (ceza olarak) ilaç içirin' buyurdu ve Hz. Abbas hariç, hepsine ilaç içirildi."
Açıklama: الْمَشِىُّ kelimesi yürüyüş ve yürüme anlamına gelmektedir, ama bazı Mişkât nüshalarında kelime “المُشِيّ” (mim dammeli) olarak geçtiği için "Karın boşaltmak için yenilen veya içilen şey, müshil" anlamına gelmiştir. Bakınız: el-Mutarrizî, el-Muğrib, Daru’l-kitâbi’l-arabî, ts, s. 443
Bize Muhammed b. Yahya, ona Yezid b. Harun, ona Abbad b. Mansur, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Tedavi için kullandığınız şeylerin en hayırlısı, buruna çekilen ilaç, ağızdan içirilen ilaç, hacamat (kan aldırma) ve yürüyüştür Sürme olarak kullandığınız şeylerin en hayırlısı ise İsmid taşından elde edilendir. Zira o gözleri parlatır ve kirpikleri çoğaltır." İbn Abbas der ki: Hz. Peygamber'in (sav) bir sürme kabı vardı, uyuyacağı zaman gözlerini üçer kere sürmelerdi. [Ebu İsa (et-Tirmizî)der ki: Abbad b. Mansur'un bu rivayeti Hasen-Garib'tir.]
Açıklama: الْمَشِىُّ kelimesi yürüyüş ve yürüme anlamına gelmektedir, ama bazı Mişkât nüshalarında kelime “المُشِيّ” (mim dammeli) olarak geçtiği için "Karın boşaltmak için yenilen veya içilen şey, müshil" anlamına gelmiştir. Bakınız: el-Mutarrizî, el-Muğrib, Daru’l-kitâbi’l-arabî, ts, s. 443
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Ömer b. Saîd b. Ebu Hüseyin, ona Atâ b. Ebu Rabâh, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah indirdiği (yarattığı) her derde mutlaka deva da yaratmıştır."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Şerik, ona Abbas b. zerîh, ona Behîy, ona da Aişe şöyle demiştir: "Usame kapının eşiğine takılıp düştü ve yüzü yaralandı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ‘Ondan eziyeti gider (yüzünü temizle)’ buyurdu. Fakat ben tiksindim ve dokunmak istemedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kanı emmeye başladı, sonra da tükürerek yüzünden temizledi, ardından (benim tiksinmemi yadırgayarak) ‘Eğer Usame bir kız çocuğu olsaydı, onu (evlendirmek üzere) süsler, giydirirdim' buyurdu."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya b. İsmail, ona da Kays şöyle demiştir: "Habbâb'ı ziyaret ettim, hastalık dolayısıyla yedi defa karnını dağlamıştı. Onu şöyle derken işittim: Eğer Peygamber (sav), ölüm temennisinde bulunmayı bize yasaklamamış olsaydı, ölmeyi isterdim."
Bize Muhammed b. Süleyman Enbari, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir şöyle demiştir: "Peygamber (sav) Übeyy'e bir doktor gönderdi. Doktor (tedavi maksadıyla) onun bir damarını kesti."
Bize Mahmud b. Hıdaş, ona Said b. Zekeriyya el-Kuraşi, ona Zübeyir b. Said el-Haşimi, ona Abdülhamid b. Salim, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim her ay üç (gün) sabahleyin bal yalarsa o kimsenin başına büyük bela (hastalık) gelmez."
Bize Muhammed b. es-Sabbah, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Abdülmelik b. Ümeyr, ona Amr b. Hureyrs, ona da Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl'in haber verdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Çöl/yer mantarı, Allah Teâlâ'nın İsrail oğullarına indirdiği “Menn” (ilâhî bir rızık) cinsindendir. Onun suyu ise göz için şifadır."
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Abdüssamed, ona Metar el-Varrak, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: "Biz Rasulullah'ın (sav) yanında konuşurken konu çöl mantarına geldi. Bazıları: ‘Çöl mantarı, yerin çiçek hastalığı (gibi bir çıkıntısıdır)’ dediler. Bu söz, Rasulullah'a (sav) ulaşınca 'Çöl mantarı, menn (ilâhî rızık) cinsindendir. Acve hurması da cennettendir ve zehre karşı şifadır' buyurdu."
Bize Müslim b. İbrahim, ona Şube, ona Simak b. Harb, ona Alkame b. Vâil, ona da babası Vâil el-Hadramî şöyle rivayet etmiştir: "Tarık b. Suveyd, ya da Süveyd b. Tarık, Peygamber Efendimiz'e (sav) içki hakkında soru sordu, o da onu yasakladı. Sonra tekrar sordu, yine yasakladı. Bunun üzerine 'Ey Allah’ın Rasulü! Ama o (şarap), bir ilaçtır' dedi. Hz. Peygamber (sav) de 'Hayır! Aksine, o olsa olsa bir hastalıktır' buyurdu."