84 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Muhammed b. Ubeydullah b. Abdülazîm, ona İbrahim b. Sebelân, ona Abbad b. Abbad el-Mühellebî, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) zamanında güneş tutuldu da kalkıp insanlara namaz kıldırdı. Kıyamı uzun tuttu. Sonra rükûa gitti. Rükûu da uzun tuttu. Daha sonra rükûdan kalktı, ayakta uzun durdu, ama ilk kıyamdan daha kısa idi. Ardından rükûa gitti. Rükûu da uzun tuttu ama ilk rükudan daha kısa idi. Sonra secdeye vardı, ve uzunca secde yaptı, başını secdeden kaldırdı, sonra yine secdeye vardı. Secdeyi uzun tuttu ama, ilk secdeden daha kısa idi. Ardından kalktı ve böylece iki rekat namaz kıldı. Her iki rekatta da bunun benzerini yaptı. En sonunda benzer şekilde iki secde yapıp namazını bitirdi ve şöyle buyurdu: "Güneş ile ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Onlar birinin ölümü ve hayatı sebebiyle tutulmaz. Bunu gördüğünüzde Allah'ın (ac) zikrine ve namaza sığının."
Bize İbn Nümeyr, ona Abdülmelik, ona Atâ, ona da Cabir şöyle demiştir: Rasulullah’ın (sav) döneminde, oğlu İbrahim’in vefat ettiği gün güneş tutulması oldu. İnsanlar “güneş, İbrahim’in ölümü sebebiyle tutuldu” dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sav) kalktı ve insanlara altı rüku ve dört secdeden oluşan bir namaz kıldırdı. Tekbir aldı, oldukça uzun okudu, ardından neredeyse kıyamı kadar uzun bir rükû yaptı, Rükudan kalktı, yine uzun bir kıraat yaptı ama bu, ilkinden daha kısaydı, sonra tekrar kıyamı kadar uzun rükûa yaptı, sonra rükudan kalkıp, bir kez daha kıraat yaptı, bu da öncekinden daha kısaydı, Sonra tekrar rükû yaptı, ardından secdeye vardı ve İki secde yaptı. Sonra tekrar kalktı ve yine üç rüku yaptı Bu üç rükuun her biri, kendisinden önceki rükudan daha kısa idi. Ancak rükûları neredeyse kıyamları kadar uzundu. Namaz sırasında, Rasulullah (sav) geri çekildi, cemaat de onunla birlikte geri çekildi. Sonra tekrar öne geçti, saflar da onunla birlikte öne geçti. Namazı tamamladığında güneş yeniden açılmıştı. Sonra şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Güneş ve ay, Allah’ın ayetlerinden iki ayettir. Bunlar, hiçbir insanın ölümü veya doğumundan dolayı tutulmaz. Böyle bir şey gördüğünüzde güneş açılıncaya kadar namaz kılın."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişâm, ona Ma'mer, ona ez-Zührî ve Hişâm, onlara Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) zamanında güneş tutulmuştu. O (sav) da ayağa kalkıp insanlara namaz kıldırdı. Namazı da şöyleydi: Kıraati uzun yaptı. Sonra rükûa gitti ve rükûu da uzun yaptı. Sonra rükûdan kalktı ve tekrar kıraati uzattı. Bu ikinci kıraati ilk kıraatinden daha kısaydı. Sonra tekrar rükûa gitti ve bu rükûu ilkinden daha kısaydı. Sonra rükûdan kalktı. Sonra da iki secde yaptı. Ardından ayağa kalktı ve ikinci rekatı da ilk rekatı kıldığı gibi kıldı. Sonra hutbe vermek için kalktı ve şöyle buyurdu: "Güneş ve ay, hiçbir kimsenin ölümü ve hayatı için tutulmaz. Fakat bunlar Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Allah bunları kullarına gösterir. Siz bu tutulmayı gördüğünüzde hemen namaza durun."
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus; (T) Bize Ebu Tahir ve Muhammed b. Seleme Muradî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyir, ona da Peygamber'in (sav) eşi Hz. Aişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hayatında güneş tutuldu da Rasulullah (sav) mescide çıktı ve namaza durarak tekbir aldı. Cemâat da onun arkasına saf oldular. Derken Rasulullah (sav) uzun bir kıraat tutturdu. Sonra tekbir alarak uzun bir rükû yaptı. Sonra başını kaldırarak; “Semiallahu limen hamideh, Rabbenâ ve leke’l-hamd” dedi. Sonra (ikinci rekâta) kalkarak uzun bir kıraat tutturdu. (Yalnız) bu kıraat birinciden daha kısaydı. Sonra tekbir alarak uzun bir rükû1 yaptı. (Fakat) bu rükû' birinciden daha kısaydı. Sonra (yine); “Semiallahu limen hamideh, Rabbenâ ve leke’l-hamd” dedi; sonra secde etti. [Ebu Tahir: Sonra secde etti cümlesini zikretmedi.] Sonra ikinci rekâtı da aynı şekilde kıldı. Böylece dört rükû ve dört secdeyi tamamladı. Hz. Peygamber namazı bitirmeden önce güneş açıldı. Sonra kalkıp cemaate hutbe okumak üzere Allah'a lâyık olduğu vecihle senada bulunduktan sonra şöyle buyurudu: "Şüphesiz güneşle ay Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bunlar, hiçbir kimsenin hayatı veya ölümünden dolayı tutulmazlar. Onları (tutulmuş) görürseniz hemen namaza sığının ve Allah bu hâli sizden giderinceye kadar namaz kılmaya devam edin. Şu makamımda ben size vaat edilen her şeyi gördüm. Hatta ilerlediğimi gördüğünüz zaman ben cennetten bir salkım almak İstediğimi görüyordum. Vallahi benim gerilediğimi gördüğünüz zaman ben cehennemin birbirine çarpan ateş dalgalarını gördüm. Cehennemde İbn Lühayy'i de gördüm. Putlara adanan develere binilmemesi ve yük yüklenmemesi adetini getiren adam budur." [Muradi; ukaddimu yerine etekaddemu fiilini kullandı. Ebu Tahir'in hadisi; "hemen namaza iltica edin..." cümlesinde sona eriyor. O, bundan sonrasını zikretmedi.]