Bize Hennnad (b. Serî), ona Veki , ona A’meş , ona da İbrahim (en-Nehaî), Hemmam b. Haris şöyle anlattığını rivayet etti:
Cerir b. Abdullah küçük abdestini yaptı, sonra abdest aldı ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh etti. Cerir'e, 'Sen böyle mi yapıyorsun? diye soruldu. O da, 'Böyle yapmama engel olan nedir ki? Ben Hz. Peygamber'i (sav) böyle yaparken gördüm' karşılığını verdi.
[(Hadisin ravilerinden) İbrahim en-Nehaî, Cerir, Maide süresinin (abdest ayetinin) nüzulünden sonra Müslüman olduğu için, naklettiği (mestler üzerine mesh hakkındaki) bu hadisin hoşlarına gittiğini söylemiştir. Bu söz, yani 'hoşlarına giderdi' ifadesi, İbrahim’in sözüdür.
Tirmizi şöyle demiştir: 'Bu konuda Ömer, Ali, Huzeyfe, Muğire, Bilal, Sa’d, Ebu Eyyub, Selman, Büreyde, Amr b. Ümeyye, Enes, Sehl b. Sa’d, Ya’la b. Mürre, Ubade b. es-Samit, Üsame b. Şerik, Ebu Ümame, Cabir, Üsame b. Zeyd ve İbn Ubade'den –kendisine İbn İmara - ve Übey b. Imara da denilir- (nakledilen) rivayetler vardır.'
Ebu İsa (Tirmizî): 'Cerir’in bu hadisi, hasen-sahihtir' demiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10228, T000093
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هَمَّامِ بْنِ الْحَارِثِ قَالَ:
بَالَ جَرِيرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ، ثُمَّ تَوَضَّأَ وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ. فَقِيلَ لَهُ: ’أَتَفْعَلُ هَذَا؟’ قَالَ: ’وَمَا يَمْنَعُنِى؟ وَقَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَفْعَلُهُ.’
[قَالَ إِبْرَاهِيمُ: ’وَكَانَ يُعْجِبُهُمْ حَدِيثُ جَرِيرٍ، لأَنَّ إِسْلاَمَهُ كَانَ بَعْدَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ.’ هَذَا قَوْلُ إِبْرَاهِيمَ، يَعْنِى ’كَانَ يُعْجِبُهُمْ’.
قَالَ: وَفِى الْبَابِ عَنْ عُمَرَ، وَعَلِىٍّ، وَحُذَيْفَةَ، وَالْمُغِيرَةِ، وَبِلاَلٍ، وَسَعْدٍ، وَأَبِى أَيُّوبَ، وَسَلْمَانَ، وَبُرَيْدَةَ، وَعَمْرِو بْنِ أُمَيَّةَ، وَأَنَسٍ، وَسَهْلِ بْنِ سَعْدٍ، وَيَعْلَى بْنِ مُرَّةَ، وَعُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ، وَأُسَامَةَ بْنِ شَرِيكٍ، وَأَبِى أُمَامَةَ، وَجَابِرٍ، وَأُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، وَابْنِ عُبَادَةَ - وَيُقَالُ ابْنُ عِمَارَةَ، وَأُبَىُّ بْنُ عِمَارَةَ-. قَالَ أَبُو عِيسَى وَحَدِيثُ جَرِيرٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennnad (b. Serî), ona Veki , ona A’meş , ona da İbrahim (en-Nehaî), Hemmam b. Haris şöyle anlattığını rivayet etti:
Cerir b. Abdullah küçük abdestini yaptı, sonra abdest aldı ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh etti. Cerir'e, 'Sen böyle mi yapıyorsun? diye soruldu. O da, 'Böyle yapmama engel olan nedir ki? Ben Hz. Peygamber'i (sav) böyle yaparken gördüm' karşılığını verdi.
[(Hadisin ravilerinden) İbrahim en-Nehaî, Cerir, Maide süresinin (abdest ayetinin) nüzulünden sonra Müslüman olduğu için, naklettiği (mestler üzerine mesh hakkındaki) bu hadisin hoşlarına gittiğini söylemiştir. Bu söz, yani 'hoşlarına giderdi' ifadesi, İbrahim’in sözüdür.
Tirmizi şöyle demiştir: 'Bu konuda Ömer, Ali, Huzeyfe, Muğire, Bilal, Sa’d, Ebu Eyyub, Selman, Büreyde, Amr b. Ümeyye, Enes, Sehl b. Sa’d, Ya’la b. Mürre, Ubade b. es-Samit, Üsame b. Şerik, Ebu Ümame, Cabir, Üsame b. Zeyd ve İbn Ubade'den –kendisine İbn İmara - ve Übey b. Imara da denilir- (nakledilen) rivayetler vardır.'
Ebu İsa (Tirmizî): 'Cerir’in bu hadisi, hasen-sahihtir' demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tahâret 70, 1/155
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Hemmam b. Haris en-Nehai (Hemmam b. Haris b. Kays b. Amr b. Harise)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
Kur'an, Mâide suresinin nuzulü
وَيُرْوَى عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ قَالَ:
رَأَيْتُ جَرِيرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ تَوَضَّأَ، وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ، فَقُلْتُ لَهُ فِى ذَلِكَ، فَقَالَ: ’رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم تَوَضَّأَ، وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ.’ فَقُلْتُ لَهُ: ’أَقَبْلَ الْمَائِدَةِ، أَمْ بَعْدَ الْمَائِدَةِ؟’ فَقَالَ: ’مَا أَسْلَمْتُ إِلاَّ بَعْدَ الْمَائِدَةِ.’ حَدَّثَنَا بِذَلِكَ قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ زِيَادٍ التِّرْمِذِىُّ عَنْ مُقَاتِلِ بْنِ حَيَّانَ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ جَرِيرٍ.
[قَالَ: وَرَوَى بَقِيَّةُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ أَدْهَمَ عَنْ مُقَاتِلِ بْنِ حَيَّانَ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ جَرِيرٍ. وَهَذَا حَدِيثٌ مُفَسِّرٌ، لأَنَّ بَعْضَ مَنْ أَنْكَرَ الْمَسْحَ عَلَى الْخُفَّيْنِ تَأَوَّلَ: أَنَّ مَسْحَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْخُفَّيْنِ كَانَ قَبْلَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ. وَذَكَرَ جَرِيرٌ فِى حَدِيثِهِ: أَنَّهُ رَأَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم مَسَحَ عَلَى الْخُفَّيْنِ بَعْدَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ.]
Şehr b. Havşeb’in şöyle anlattığı rivayet edilmiştir:
Cerir b. Abdullah’ı abdest alırken ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh ederken gördüm. Bu konuyu kendisine sorduğumda bana: 'Ben Rasulullah’ı (sav) abdest alırken ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh ederken gördüm.' cevabını verdi. Bunun üzerine ben: 'Mâide suresinin inmesinden önce mi, yoksa sonra mı?' diye sordum. O da: 'Ben, Mâide süresinin inmesinden sonra Müslüman oldum.' karşılığını verdi. Bize Kuteybe (b. Said ), ona Halid b. Ziyad et-Tirmizî, ona Mukatil b. Hayyan, ona da Şehr b. Havşeb, Cerir’den bu şekilde rivayet etmiştir.
[Tirmizî şöyle demiştir: Bakıyye bu hadisi İbrahim b. Ethem, ona Mukatil b. Hayyan, ona Şehr b. Havşeb, ona da Cerir isnadıyla rivayet etmiştir.
Bu hadis, (ihtiva ettiği) konuya açıklık getiren (müfessir) bir hadistir. Çünkü mest üzerine meshi inkar edenler, bu kanaatlerini 'Rasulullah’ın (sav) mestleri üzerine mesh vermesi uygulamasının Mâide suresinin indirilmesinden önce olduğu' yorumuna dayandırırlar. Cerir ise hadisinde, Hz. Peygamber’n (sav) mestleri üzerine mesh verdiğini, Mâide suresinin inmesinden sonra gördüğünü ifade etmektedir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10229, T000094
Hadis:
وَيُرْوَى عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ قَالَ:
رَأَيْتُ جَرِيرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ تَوَضَّأَ، وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ، فَقُلْتُ لَهُ فِى ذَلِكَ، فَقَالَ: ’رَأَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم تَوَضَّأَ، وَمَسَحَ عَلَى خُفَّيْهِ.’ فَقُلْتُ لَهُ: ’أَقَبْلَ الْمَائِدَةِ، أَمْ بَعْدَ الْمَائِدَةِ؟’ فَقَالَ: ’مَا أَسْلَمْتُ إِلاَّ بَعْدَ الْمَائِدَةِ.’ حَدَّثَنَا بِذَلِكَ قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ زِيَادٍ التِّرْمِذِىُّ عَنْ مُقَاتِلِ بْنِ حَيَّانَ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ جَرِيرٍ.
[قَالَ: وَرَوَى بَقِيَّةُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ أَدْهَمَ عَنْ مُقَاتِلِ بْنِ حَيَّانَ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ جَرِيرٍ. وَهَذَا حَدِيثٌ مُفَسِّرٌ، لأَنَّ بَعْضَ مَنْ أَنْكَرَ الْمَسْحَ عَلَى الْخُفَّيْنِ تَأَوَّلَ: أَنَّ مَسْحَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْخُفَّيْنِ كَانَ قَبْلَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ. وَذَكَرَ جَرِيرٌ فِى حَدِيثِهِ: أَنَّهُ رَأَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم مَسَحَ عَلَى الْخُفَّيْنِ بَعْدَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ.]
Tercemesi:
Şehr b. Havşeb’in şöyle anlattığı rivayet edilmiştir:
Cerir b. Abdullah’ı abdest alırken ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh ederken gördüm. Bu konuyu kendisine sorduğumda bana: 'Ben Rasulullah’ı (sav) abdest alırken ve (bu esnada) mestleri üzerine mesh ederken gördüm.' cevabını verdi. Bunun üzerine ben: 'Mâide suresinin inmesinden önce mi, yoksa sonra mı?' diye sordum. O da: 'Ben, Mâide süresinin inmesinden sonra Müslüman oldum.' karşılığını verdi. Bize Kuteybe (b. Said ), ona Halid b. Ziyad et-Tirmizî, ona Mukatil b. Hayyan, ona da Şehr b. Havşeb, Cerir’den bu şekilde rivayet etmiştir.
[Tirmizî şöyle demiştir: Bakıyye bu hadisi İbrahim b. Ethem, ona Mukatil b. Hayyan, ona Şehr b. Havşeb, ona da Cerir isnadıyla rivayet etmiştir.
Bu hadis, (ihtiva ettiği) konuya açıklık getiren (müfessir) bir hadistir. Çünkü mest üzerine meshi inkar edenler, bu kanaatlerini 'Rasulullah’ın (sav) mestleri üzerine mesh vermesi uygulamasının Mâide suresinin indirilmesinden önce olduğu' yorumuna dayandırırlar. Cerir ise hadisinde, Hz. Peygamber’n (sav) mestleri üzerine mesh verdiğini, Mâide suresinin inmesinden sonra gördüğünü ifade etmektedir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tahâret 70, 1/156
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
3. Ebu Bistam Mukatil b. Hayyan en-Nabti (Mukatil b. Hayyan)
4. Halid b. Ziyad el-Ezdi (Halid b. Ziyad b. Cerv)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Abdest, mestler üzerine mesh
KTB, ABDEST
Kur'an, Mâide suresinin nuzulü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
162207, MK002424
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بن أَحْمَدَ بن حَنْبَلٍ ، حَدَّثَنِي أَبِي ، حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ ، عَنِ الأَعْمَشِ ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ ، عَنْ هَمَّامِ بن الْحَارِثِ ، عَنْ جَرِيرٍ ، قَالَ : رَأَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ " يَمْسَحُ عَلَى خُفَّيْهِ " ، قَالَ إِبْرَاهِيمُ : فَكَانَ أَصْحَابُنَا يَعْجَبُونَ بِحَدِيثِ جَرِيرٍ ، يَقُولُونَ : كَانَ إِسْلامُهُ بَعْدَ نُزُولِ الْمَائِدَةِ .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Taberânî, Mu'cem-i kebîr, Cerîr b. Abdullah el-Becelî 2424, 2/605
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Hemmam b. Haris en-Nehai (Hemmam b. Haris b. Kays b. Amr b. Harise)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
7. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ahmed eş-Şeybanî (Abdullah b. Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal)
Konular:
Abdest, çıplak ayaklara veya çoraplar üzerine
KTB, ABDEST
Kur'an, Mâide suresinin nuzulü