Öneri Formu
Hadis Id, No:
9208, M006646
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَمُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ ابْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَدِىِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ صُرَدٍ قَالَ اسْتَبَّ رَجُلاَنِ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ أَحَدُهُمَا تَحْمَرُّ عَيْنَاهُ وَتَنْتَفِخُ أَوْدَاجُهُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَعْرِفُ كَلِمَةً لَوْ قَالَهَا لَذَهَبَ عَنْهُ الَّذِى يَجِدُ أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ » . فَقَالَ الرَّجُلُ وَهَلْ تَرَى بِى مِنْ جُنُونٍ قَالَ ابْنُ الْعَلاَءِ فَقَالَ وَهَلْ تَرَى . وَلَمْ يَذْكُرِ الرَّجُلَ
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ve Muhammed b. Alâ, onlara Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim), ona (Süleyman b. Mihran) el-A'meş, ona Adî b. Sabit, ona da Süleyman b. Surad şöyle rivayet etmiştir:
İki adam, Rasulullah'ın (sav) huzurunda birbirlerine sövdüler. Adamlardan birinin [öfkeden] gözleri kızarmaya, şah damarları şişmeye başladı. Rasulullah (sav), "Ben bir söz biliyorum ki, bu adam onu söylese kızgınlığı giderdi. O, 'Eûzü billahi mine'ş-şeytanirracîm (Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım)' sözüdür" buyurdu. Bunun üzerine adam, "Bende bir delilik mi görüyorsun ki?" dedi.
İbn Alâ hadisin son kısmını, "Bunun üzerine, 'Bende bir delilik mi görüyorsun ki?' dedi" şeklinde rivayet etmiş, fakat "adam" kelimesini zikretmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Birr ve's-sıla ve'l-edeb 6646, /1078
Senetler:
1. Ebu Mutarrif Süleyman b. Surad el-Huzâ'î (Süleyman b. Surad b. Cevm b. Ebu Cevn b. Münkız)
2. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
İstiaze, şeytandan
İstiaze, Allah'a sığınmak
KTB, ADAB
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10787, İM000808
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ الْمُنْذِرِ حَدَّثَنَا ابْنُ فُضَيْلٍ حَدَّثَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِىِّ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ وَهَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ » . قَالَ هَمْزُهُ الْمُوتَةُ وَنَفْثُهُ الشِّعْرُ وَنَفْخُهُ الْكِبْرُ .
Tercemesi:
Bize Ali b. el-Munzir, ona İbn Fudayl, ona Ata b. es-Sâib, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona İbn Mesud’un rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Allah’ım, ben kovulmuş şeytandan, onun dürtmesinden, üflemesinden ve üfürmesinden sana sığınırım.” Şeytanın dürtmesi mûte, üflemesi şiir, üfürmesi de kibirdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, İkâmetu's-salât ve's-sünnetü fîhâ 2, /137
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Ebu Hasan Ali b. Münzir et-Tarîkî (Ali b. Münzirb. Zeyd)
Konular:
İstiaze, Allah'a sığınmak
KTB, NAMAZ,
Şeytan, aldatıcılığı
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ عَنْ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَدِىِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ صُرَدٍ قَالَ كُنْتُ جَالِسًا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَرَجُلاَنِ يَسْتَبَّانِ ، فَأَحَدُهُمَا احْمَرَّ وَجْهُهُ وَانْتَفَخَتْ أَوْدَاجُهُ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَعْلَمُ كَلِمَةً لَوْ قَالَهَا ذَهَبَ عَنْهُ مَا يَجِدُ ، لَوْ قَالَ أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ . ذَهَبَ عَنْهُ مَا يَجِدُ » . فَقَالُوا لَهُ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تَعَوَّذْ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ » . فَقَالَ وَهَلْ بِى جُنُونٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32597, B003282
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ عَنْ أَبِى حَمْزَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَدِىِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ صُرَدٍ قَالَ كُنْتُ جَالِسًا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَرَجُلاَنِ يَسْتَبَّانِ ، فَأَحَدُهُمَا احْمَرَّ وَجْهُهُ وَانْتَفَخَتْ أَوْدَاجُهُ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَعْلَمُ كَلِمَةً لَوْ قَالَهَا ذَهَبَ عَنْهُ مَا يَجِدُ ، لَوْ قَالَ أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ . ذَهَبَ عَنْهُ مَا يَجِدُ » . فَقَالُوا لَهُ إِنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « تَعَوَّذْ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ » . فَقَالَ وَهَلْ بِى جُنُونٌ .
Tercemesi:
Bize Abdân (Abdullah b. Osman el-Atekî), ona Ebu Hamza (Muhammed b. Meymun), ona (Süleyman b. Mihran) el-A'meş, ona Adî b. Sabit, ona da Süleyman b. Surad şöyle demiştir:
Ben Hz.Peygamber'le birlikte otururken, iki adam Rasulullah'ın (sav) huzurunda birbirlerine sövdüler. Adamlardan birinin [öfkeden] yüzü kızarmış, şah damarları şişmişti. Rasulullah (sav), "Ben bir söz biliyorum ki, bu adam onu söylese kızgınlığı giderdi. Şayet 'Eûzü billahi mine'ş-şeytanirracîm (Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım)' demiş olsaydı öfkesi geçerdi" buyurdu. [Orada bulunan sahabiler] adama, "Hz. Peygamber (sav) [sana] 'Şeytandan Allah'a sığın!' buyurdu" dediler. [Fakat] adam [öfkeyle buna da itiraz ederek], "Ben deli miyim ki?" diye karşılık verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Bedü'l-Halk 11, 1/853
Senetler:
1. Ebu Mutarrif Süleyman b. Surad el-Huzâ'î (Süleyman b. Surad b. Cevm b. Ebu Cevn b. Münkız)
2. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Hamza Muhammed b. Meymun el-Mervezî (Muhammed b. Meymun)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
İstiaze, şeytandan
İstiaze, Allah'a sığınmak
Öfke, öfke kontrolü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282683, M006646-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَمُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ ابْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَدِىِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ صُرَدٍ قَالَ اسْتَبَّ رَجُلاَنِ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَجَعَلَ أَحَدُهُمَا تَحْمَرُّ عَيْنَاهُ وَتَنْتَفِخُ أَوْدَاجُهُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنِّى لأَعْرِفُ كَلِمَةً لَوْ قَالَهَا لَذَهَبَ عَنْهُ الَّذِى يَجِدُ أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ » . فَقَالَ الرَّجُلُ وَهَلْ تَرَى بِى مِنْ جُنُونٍ قَالَ ابْنُ الْعَلاَءِ فَقَالَ وَهَلْ تَرَى . وَلَمْ يَذْكُرِ الرَّجُلَ
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ve Muhammed b. Alâ, onlara Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzim), ona (Süleyman b. Mihran) el-A'meş, ona Adî b. Sabit, ona da Süleyman b. Surad şöyle rivayet etmiştir:
İki adam, Rasulullah'ın (sav) huzurunda birbirlerine sövdüler. Adamlardan birinin [öfkeden] gözleri kızarmaya, şah damarları şişmeye başladı. Rasulullah (sav), "Ben bir söz biliyorum ki, bu adam onu söylese kızgınlığı giderdi. O, 'Eûzü billahi mine'ş-şeytanirracîm (Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım)' sözüdür" buyurdu. Bunun üzerine adam, "Bende bir delilik mi görüyorsun ki?" dedi.
İbn Alâ hadisin son kısmını, "Bunun üzerine, 'Bende bir delilik mi görüyorsun ki?' dedi" şeklinde rivayet etmiş, fakat "adam" kelimesini zikretmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Birr ve's-sıla ve'l-edeb 6646, /1078
Senetler:
1. Ebu Mutarrif Süleyman b. Surad el-Huzâ'î (Süleyman b. Surad b. Cevm b. Ebu Cevn b. Münkız)
2. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
İstiaze, şeytandan
İstiaze, Allah'a sığınmak
KTB, ADAB
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
6- حدثنا وكيع عن إسرائيل عن الزبرقان العبدي عن الضحاك بن مزاحم قال إذا دخلت الخلاء فقل اللهم إني أعوذ بك من الرجس النجس الخبيث المخبث الشيطان الرجيم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
95847, MŞ000006
Hadis:
6- حدثنا وكيع عن إسرائيل عن الزبرقان العبدي عن الضحاك بن مزاحم قال إذا دخلت الخلاء فقل اللهم إني أعوذ بك من الرجس النجس الخبيث المخبث الشيطان الرجيم
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Dua, tuvalete girip çıkarken
İstiaze, Allah'a sığınmak
حدثنا عمر قال حدثنا أبي قال حدثنا الأعمش قال حدثنا عدى بن ثابت قال سمعت سليمان بن صرد رجلا من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم قال : استب رجلان عند النبي صلى الله عليه وسلم فغضب أحدهما فاشتد غضبه حتى انتفخ وجهه وتغير فقال النبي صلى الله عليه وسلم إني لأعلم كلمة لو قالها لذهب عنه الذي يجد فانطلق إليه الرجل فأخبره بقول النبي صلى الله عليه وسلم وقال تعوذ بالله من الشيطان الرجيم قال أترى بي بأسا أمجنون أنا اذهب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164488, EM000434
Hadis:
حدثنا عمر قال حدثنا أبي قال حدثنا الأعمش قال حدثنا عدى بن ثابت قال سمعت سليمان بن صرد رجلا من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم قال : استب رجلان عند النبي صلى الله عليه وسلم فغضب أحدهما فاشتد غضبه حتى انتفخ وجهه وتغير فقال النبي صلى الله عليه وسلم إني لأعلم كلمة لو قالها لذهب عنه الذي يجد فانطلق إليه الرجل فأخبره بقول النبي صلى الله عليه وسلم وقال تعوذ بالله من الشيطان الرجيم قال أترى بي بأسا أمجنون أنا اذهب
Tercemesi:
— Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) 'in ashabından biri olan Süleyman tbni Sured'den işitilmiştir; adam şöyle anlattı :
— Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem)'in yanında iki adam sövüştü. Bunlardan biri hiddetlendi. Hiddeti o kadar taştı ki, yüzü şişti ve şekli değişti. Bunun üzerine Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem):
*— Ben bir söz biliyorum ki, eğer onu, (bu hiddetlenen adam) deseydi, içinde bulunduğu hal kendisinden giderdi.» buyurdu. (Peygamberin yanında bu sözü duyan) adam, o hiddetlenene gidip Peygamber (Sallatttöıü Aleyhi ve Sellem)'in sözünü haber verdi ve şöyle dedi:
— Allah'ın rahmetinden kovulmuş Şeytan'dan Allah'a sığın = Eûzü Billahi Mineş'Şeytani'r-Racîm, diyerek Allah'a sığın.
Öfkeli adam:
— Bende hiddet mi zannediyorsun, ben deli miyim? git, dedi.[849]
Öfke, kalbten kaynayarak vücut dışına sıçrayan bir haldir ki, bunun zıddı hilimdir = yumuşak huyluluktur. öfke makbul olmayan bir haldir; hilim İse güzel ahlâktır.
öfkenin sebebi, kenatnden'*âsa$ mayaçak bir hareketin ortaya çıkışıdır. Öfke tesirini dışarda gösterir, zarar» çok kere başkasına ve kendine olur. Bir de hüzün vardır ki, kendinden üstün gördüğü adamdan, kendine reva görmediği kötü bir hareketin vukuundan meydana gelir. Hüzün vücut dahilinde kalır, dışarı sirayet etmez. Onun için zararı içedir, hüzün sahibini öldüren bir zehirdir.
öfke ve hüznün zararından korunmak için, daha doğrusu bunları engellemek için, bazı tedavi usulleri vardır. Bunların başında, Şeytan'ın şerrinden Allah'a sığınmak gelir. Peygamber Efendimiz bunu tavsiye buyurmuşlardır. Zİra öfke, Şeytan'ın dürtüşü ile meydana gelen ve her iki tarafa zarar veren bir haldir. Bundan korunmak ise, ancak Allah'a sığınmakla olur. Allah Tealâ hatırlanınca, ona itaat husule gelir, nefsin ve Şeytanın arzuları yenilir. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
«— Eğer seni şeytan tarafından bir dürtüş Öfkelendirirse (haktan çevirirse) Allah'a sığın, (istiaze getir).»[850]
Öfkelenen kimse, öfkesini yenmek İçin, bir halden başka bir hale dönmelidir. İş yapıyorsa bırakmalı, boş duruyorsa çalışmalıdır, öfkenin doğuracağı zarararı hatırlamalıdır. Kusurluyu bağışlamanın sevabını düşünerek sevaba rağbet etmelidir. Kazanılan teveccühün öfke sebebiyle nefrete döneceğini hatırlamalıdır. Bu tedavi usullerine baş vurulduğu takdirde öfke önlenmiş olur.
Hadîs-i şerifte zikri geçen adamın Hz. Peygamber in tavsiyesini kabul etmeyişi İki sebebe bağlanabilir:
1— Kendi zannınca Ntifgejmcdk cinnet derece£İnc|i8jı;i taşkınlıklara karşı yapılır. Kendisjj}#İ3 ^öyjjejjir .taşkınlık hissetmemistİr^y^bunun için de istiazeye lüzum görmemiir.
2— Adamda nifak alâmeti bulunduğundan, öfkeli halinde :Hz. Peygamberin tavsiyelerini kabul etmemiş olmak ihtimali vardır. İnanç yönünden Peygamberin sözünü kabul etmemek küfürdür.[851]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 434, /347
Senetler:
1. Ebu Mutarrif Süleyman b. Surad el-Huzâ'î (Süleyman b. Surad b. Cevm b. Ebu Cevn b. Münkız)
2. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
İstiaze, Allah'a sığınmak
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
Öfke, öfke kontrolü
عبد الرزاق عن معمر عن حماد عن إبراهيم قال : أربع يخفيهن الامام : بسم الله الرحمن الرحيم ، والاستعاذة ، وآمين ، وإذا قال : سمع الله لمن حمده ، قال : ربنا لك الحمد.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
89420, MA002596
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن حماد عن إبراهيم قال : أربع يخفيهن الامام : بسم الله الرحمن الرحيم ، والاستعاذة ، وآمين ، وإذا قال : سمع الله لمن حمده ، قال : ربنا لك الحمد.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 2596, 2/87
Senetler:
()
Konular:
İstiaze, Allah'a sığınmak
Namaz, kıraat
عبد الرزاق عن ابن جريج قال قلت لعطاء : نسيت الاستعاذة قال : لا أعود ولا أسجد سجدتي السهو ، فسوف أستعيذ ، قلت : فقد أمرنا بالاستعاذة كما أمرنا بالوضوء ، قال : ليس ذلك كالوضوء ، كلام سوف أقوله إذا ذكرت في صلاتي ، قلت : فلم أذكر حتى فرغت قال : فحسن ، أفرغ أستعيذ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
89419, MA002595
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج قال قلت لعطاء : نسيت الاستعاذة قال : لا أعود ولا أسجد سجدتي السهو ، فسوف أستعيذ ، قلت : فقد أمرنا بالاستعاذة كما أمرنا بالوضوء ، قال : ليس ذلك كالوضوء ، كلام سوف أقوله إذا ذكرت في صلاتي ، قلت : فلم أذكر حتى فرغت قال : فحسن ، أفرغ أستعيذ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 2595, 2/87
Senetler:
()
Konular:
İstiaze, Allah'a sığınmak
Namaz, Namazda dua
عبد الرزاق عن الثوري عن منصور عن إبراهيم قال : خمس يخفين سبحانك اللهم ! وبحمدك ، والتعوذ ، وبسم الله الرحمن الرحيم ، وآمين ، واللهم ! ربنا لك الحمد.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
89421, MA002597
Hadis:
عبد الرزاق عن الثوري عن منصور عن إبراهيم قال : خمس يخفين سبحانك اللهم ! وبحمدك ، والتعوذ ، وبسم الله الرحمن الرحيم ، وآمين ، واللهم ! ربنا لك الحمد.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 2597, 2/87
Senetler:
()
Konular:
İstiaze, Allah'a sığınmak
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda dua
Namaz, sesli okuma, cehri tilavet, hangi namazlarda okunacak vs,
حدثنا علي عن خلف بن خليفة قال حدثني حفص بن أخي أنس عن أنس : كنت مع النبي صلى الله عليه وسلم فدعا رجل فقال يا بديع السماوات يا حي يا قيوم اني أسألك فقال أتدرون بما دعا والذي نفسي بيده دعا الله باسمه الذي إذا دعي به أجاب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164984, EM000705
Hadis:
حدثنا علي عن خلف بن خليفة قال حدثني حفص بن أخي أنس عن أنس : كنت مع النبي صلى الله عليه وسلم فدعا رجل فقال يا بديع السماوات يا حي يا قيوم اني أسألك فقال أتدرون بما دعا والذي نفسي بيده دعا الله باسمه الذي إذا دعي به أجاب
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Sallaliahû Aleyhi ve Sellem) ile beraberdim. Bir adam dua edip, şöyle dedi:
— Ey gökleri yaratan, ey Hayy ve Kayyûm olan (Allah)! Ben senden istiyorum.» Peygamber buyurdu:
Nasıl dua ediyor, bitiyor musunuz? Nefsim kudret elinde olana yemin ederim ki, bu adam Allah'a öyle bir ismi ile dua etti ki, Allah'a bununla dua edilince onu kabul eder.»[131]
Hayy ve Kayyûm isimleri, Allah'ın kemal sıfatlarındandır. Hayy, hayat sahibi, ölümsüz demektir. Allah'ın ilim, kudret ve iradesi bu sıfatın varlığı İle ezeten ve ebeden kaimdir.
Kayyûm demek, yaratıkların rızık, iş ve ecellerini tedbîr ve idare eden varlık demektir. Bu mübarek isimlere iltica ederek ihlâsla edilen duaların makbul olacağını Hz. Pvygamber haber vermektedir.[132]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 705, /558
Senetler:
()
Konular:
Dua, makbul-müstecap dualar
İstiaze, Allah'a sığınmak