206 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Musab, ona Sa'd b. Ebu Vakkâs, ona da Musab b. Sa'd'ın rivayet ettiğine göre Sa'd b. Ebu Vakkâs şu beş şey için dua etmeyi emreder ve onları Rasulullah'tan (sav) (işittiğini) haber verirdi: "Allah'ım cimrilikten sana sığınırım; Allah'ım korkaklıktan sana sığınırım; Allah'ım ömrün düşkün ve rezil dönemine uğramaktan sana sığınırım, Allah'ım dünyanın fitnesinden sana sığınırım, Allah'ım kabir azabından sana sığınırım."
Açıklama: İsnadı Şeyhân'ın şartlarına göre sahihtir.
Bize Huzaî, ona Leys b. Sa'd, ona Said, ona kardeşi Abbad, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım dört şeyden: Fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, doymayan nefisten ve işitilmeyen (dikkate alınmayan) duadan sana sığınırım"
Açıklama: Hadis sahihtir. Abbâd adlı raviden sadece kardeşi Saîd rivâyette bulunmaktadır. İsnad hakkında zikredilen bilgi sadece bundan ibaret olup geri kalan ravilerin sika oldukları belirtilmiştir.
Bize Muhammed b. İsa, ona Mu'temir (b. Süleyman), ona babası (Süleyman b. Tarhan), ona da Enes b. Malik şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle dua etmiştir: "Allah'ım! Cimrilikten ve yaşlılıktan (bunamaktan) sana sığınırım." [Ebu Davud der ki: الْبُخْلِ kelimesinde “bâ” ve “hâ” harfleri üstün okunur.]
Bize Malik, ona kendisinin güvenilir kabul ettiği biri, ona Yakub b. Abdullah b. Eşecc, ona Büsr b. Said, ona Said b. Ebu Vakkâs, ona da Havle bt. Hakîm, Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kim bir yerde konakladığında 'yarattığı şeylerin şerrinden Allah'ın tam ve noksansız kelimelerine sığınırım' derse oradan ayrılıncaya kadar hiç bir şey ona zarar veremez."
Bize Abdülmelik b. Amr, ona Hişam; (T) Bize Abdülvehhab, ona Hişam, ona Yahya b. Ebu Seleme, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav), şöyle dua ederdi: "Allah'ım, kabir azabından, ateşin azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, Mesih Deccâlin fitnesinden Sana sığınırım." [Ravi Abdülvehhâb "mesih-i deccâlin şerrinden" şeklinde rivayet etmiştir.]
Râvi der ki: Rasulullah (sav) bize namazlarımızda veya [ravi şöyle dedi] namazların ardından dua edeceğimiz şu kelimeleri öğretirdi: "Allah'ım, Senden, (din) işinde devamlılık, doğru yolda kararlılık isterim. Nimetine şükretmeyi ve Sana güzelce kulluk etmeyi istiyorum. Selim (temiz ve arınmış) bir kalp ve doğruyu söyleyen bir dil isterim. Bildiğin (hatalarım) için senden bağışlanma diler, bildiğin hayırlı her şeyi senden ister, bildiğin şerli her şeyden de sana sığınırım."
Açıklama: mütabileriyle hasendir.
Bize İshak, ona Malik, ona Süheyl, ona da Ebu Hureyre şöyle haber vermiştir: Eslem kabilesinden bir adam geldi ve bu gece uyuduğumda bani bir akrep soktu dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Eğer akşam olduğunda 'Eûzü bi-kelimâti't-tâmmâti min şerri mâ halak' (Yarattıklarının şerrinden Allah'ın tam kelimelerine sığınırım) deseydin sana zarar veremezdi."
Bize Yezid, ona Hişam, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kim akşamleyin üç defa, 'yarattığı şeylerin şerrinden Allah'ın tam ve noksansız kelimelerine sığınırım', derse, o gece (kendisini sokan hayvanın) zehri ona zarar vermez." [(Ravi Süheyl) der ki: Ailemiz bu duayı öğrenir ve (her gece) onu okurlardı. Bir cariyeyi (yılan/akrep) soktu. O, hiç bir ağrı hissetmedi.]
Bize Hasan, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şu kelimelerle dua ederdi: "Allah'ım, ateşin azabından, kabir azabından, hayatın ve ölümün fitnesinden, Mesih Deccalın şerrinden sana sığınırım."
Bize İshak el-Ezrâk, ona Şerik, ona Ebu Hişam,ona Ebu Miclez şöyle rivayet etti: Ammâr (b. Yâsir) bize namaz kıldırdı ve namazı kısa tuttu. Cemaat bunu yadırgayınca “Rükû ve secdeleri tam yapmadım mı?” diye sordu. onlar da “Evet (yaptınız)” dediler Bunun üzerine Ammar “biliniz ki ben, rükû ve secdelerde, Rasulullah’ın (sav) yaptığı şu duayı yaptım” dedi: "Allah’ım! Gaybı bilmen ve mahlûkât üzerindeki kudretin hakkı için, hayatın benim için hayırlı olduğunu bildiğin sürece beni yaşat, ölüm benim için daha hayırlıysa canımı al. Gizlide de açıkta da Sana karşı haşyet (derin saygı) duymayı, öfkeliyken de hoşnutken de hak sözü söyleyebilmeyi, fakirlikte de zenginlikte de orta yolu tutmayı isterim. Zatını temaşa eyleme lezzetini ve Sana kavuşma arzusunu bana lütfet. Sıkıntıya sokan musibetten ve saptıran fitneden Sana sığınırım. Allah’ım! Bizi iman ziynetiyle süsle ve bizi doğru yol üzere olan kimselerden eyle!"