206 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. el-Munzir, ona İbn Fudayl, ona Ata b. es-Sâib, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona İbn Mesud’un rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ım! Kovulmuş Şeytanın çarpmasından (ruh ve beden sağlığına zarar veren etkilerinden), üflemesinden (vesvese ve bâtıl sözlerle bizi etkilemesinden) ve üfürmesinden (kibir ve gurur duygularını içimize üflemesinden) Sana sığınırım." [Ravi der ki: Şeytanın çarpması (هَمْزِ) sara nöbeti, ölüm nöbeti, ruhsal sıkıntı; üflemesi (نَفْثِ) şiir (batıl söz); üfürmesi (نَفْخِ) de kibirdir.]
Bize Hüseyin b.Hurays, ona Velîd b. Müslim, ona da Evzâî şöyle demiştir: Ben Zuhrî'ye, Hz. Peygamber'den (sav) Allah'a sığınan kadının kim olduğunu sordum. Zührî şöyle dedi: Bana Urve, Âişe'den (r.anha) şöyle haber vermiştir: Kilabiye kabilesinden bir kadın, (nikah kıyıldıktan) Rasulullah'ın yanına getirildiğinde, Rasulullah (sav) ona yaklaşınca, “senden Allah'a sığınırım” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ona "sen azim Allah'a sığındın, hadi ailenin yanına git" buyurdu.
Bize Müsedded, ona Ebu Ahvas, ona Ebu İshak el-Hemdânî, ona da Berâ b. Âzib'in rivayet ettiğine göre Rasululah (sav) şöyle buyurmuştur: şöyle rivayet etmiştir: "Ey Falanca! Yatağına yattığında 'Allah'ım! Nefsimi sana teslim ettim, yüzümü sana döndüm. Sırtımı sana dayadım. Senden ümitvarım, senden korkarım. Senden yine sadece sana sığınırım. Senin indirdiğin kitabına, gönderdiğin peygambere iman ettim' diye dua et.' Eğer bu duayı okuduğun gece ölürsen fıtrat üzere ölürsün, sabaha kavuşursan ecir kazanırsın."
Bize Muhammed b. Selam, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah, yedi insanı kendi arşının gölgesinde barındıracaktır: Âdil devlet başkanı, Allah'a kulluk ederek serpilip büyüyen genç, tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kimse, kalbi mescitlere bağlı müslüman, birbirlerini Allah için seven iki insan, güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma teklifini 'Ben Allah'tan korkarım' diyerek reddeden yiğit ve sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse."
Bize Ebu Yeman (Hakem b. Nafi'), ona Şuayb (b. Dinar), ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah Lut'u bağışlasın. Şüphesiz o, sırtını sağlam bir kale olarak Allah'a dayamıştı."
Bize Abdullah b. Muammed b. Ebu Şeybe ve Ben de Abdullah'tan, ona Muhammed b. Fudayl, ona Ata b. Saib, ona Ebu Abdurrahman, ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım, şeytanın çarpmasından (هَمْزِ), üflemesinden (وَنَفْثِ) ve üfürmesinden (نَفْخِ) sana sığınırım. Şeytanın çarpması (هَمْزِ) sara nöbeti, ölüm nöbeti, ruhsal sıkıntı; üflemesi (نَفْثِ) şiir (batıl söz); üfürmesi de (نَفْخِ) kibirdir."
Bize Ebu Cevvab, ona Ammar b. Rüzeyk, ona Ata b. Saib, ona Ebu Abdurrahman, ona Abdullah b. Mesud rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) şeytanın çarpmasından (هَمْزِ), üflemesinden (وَنَفْثِ) ve üfürmesinden (نَفْخِ) Allah'a sığınırdı." Ravi (Matar) der ki: Şeytanın çarpması (هَمْزِ) sara nöbeti, ölüm nöbeti, ruhsal sıkıntı; üflemesi (نَفْثِ) şiir (batıl söz); üfürmesi de (نَفْخِ) kibirdir.