Giriş

Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Muaz b. Hişam, ona babası, ona Katade, ona Ebu Bürde b. Abdullah, ona da babasının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bir kavimden korktuğu zaman şöyle Allah'a sığınırdı: "Allah'ım! Onların karşısına senin dikilmeni istiyoruz, kötülüklerinden de sana sığınıyoruz."


    Öneri Formu
10397 D001537 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 30

Bize Muhammed b. Selam, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah, yedi insanı kendi arşının gölgesinde barındıracaktır: Âdil devlet başkanı, Allah'a kulluk ederek serpilip büyüyen genç, tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kimse, kalbi mescitlere bağlı müslüman, birbirlerini Allah için seven iki insan, güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma teklifini 'Ben Allah'tan korkarım' diyerek reddeden yiğit ve sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse."


    Öneri Formu
27114 B006806 Buhari, Hudûd, 19

Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işiten, bilendir.


    Öneri Formu
57429 KK41/36 Fussilet, 41, 36

Bize Hüseyin b.Hurays, ona Velîd b. Müslim, ona da Evzâî şöyle demiştir: Ben Zuhrî'ye, Hz. Peygamber'den (sav) Allah'a sığınan kadının kim olduğunu sordum. Zührî şöyle dedi: Bana Urve, Âişe'den (r.anha) şöyle haber vermiştir: Kilabiye kabilesinden bir kadın, (nikah kıyıldıktan) Rasulullah'ın yanına getirildiğinde, Rasulullah (sav) ona yaklaşınca, “senden Allah'a sığınırım” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ona "sen azim Allah'a sığındın, hadi ailenin yanına git" buyurdu.


    Öneri Formu
28183 N003446 Nesai, Talak, 14

Bize Ebu Yeman (Hakem b. Nafi'), ona Şuayb (b. Dinar), ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah Lut'u bağışlasın. Şüphesiz o, sırtını sağlam bir kale olarak Allah'a dayamıştı."


    Öneri Formu
32864 B003375 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 15

Ey iman edenler! Herhangi bir topluluk ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çok anın ki başarıya erişesiniz.


    Öneri Formu
53937 KK8/45 Enfâl, 8, 45


    Öneri Formu
1445 M000501 Müslim, İman, 348


    Öneri Formu
1448 M000503 Müslim, İman, 350

Nimet olarak size ulaşan ne varsa, Allah'tandır. Sonra size bir zarar dokunduğu zaman da yalnız O'na yalvarırsınız.


    Öneri Formu
55045 KK16/53 Nahl, 16, 53

Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona Sâlih, ona İbn Şihâb, ona da Urve b. Zübeyr, Aişe'den (ra) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Urve, Aişe'ye, 'Öyle ki, peygamberler ümitsizliğe kapıldılar' ayeti hakkında sorup 'Onlara yalan mı söylendi, yoksa yalanlandılar mı?' dedi. Aişe, 'Yalanlandılar' dedi. Ben (Urve), 'Kavimlerinin kendilerini yalanladıklarını kesin olarak biliyorlardı. Bu zan değildir ki!' dedim. (Aişe), 'Elbette. Hayatıma yemin olsun ki bunu kesin olarak biliyorlardı' dedi. Ona, 'Onlar kendilerine yalan söylendiğini zannetiler' dedim. (Aişe), 'Allah'a sığınırım! Peygamberlerin rableri hakkında bunu zannetmeleri olacak şey değildir!' dedi. Ben, 'O zaman bu ayetin anlamı nedir?' dedim. (Aişe), 'Onlar rablerine iman edip onları tasdikleyen peygamberlerin takipçileridirler. Musibet onlara uzun gelmiş, yardım onlara gecikmiş, sonuç olarak da peygamberler, kavimlerinden olup kendilerini yalanlayanlardan ümitlerini kesmişlerdir. Yani Peygamberler kendi takipçilerinin onları yalanladıklarını zannetmişlerdir. (İşte) bu esnada Allah'ın yardımı gelmiştir' dedi."


    Öneri Formu
32123 B004695 Buhari, Tefsir, (Yûsuf) 6