132 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Harb, ona Kâsım, ona Süfyân, ona Süheyl b. Ebu Sâlih, ona Numân b. Ebu Ayyâş, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah yolunda bir güç oruç tutanın yüzünü Allah, bu gün sebebiyle cehennem ateşinden 70 sene uzak tutar."
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Hammâd b. Seleme, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona Numan b. Ebu Ayyâş, ona da Ebu Saîd el-Hudrî (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın (cc) rızasını kazanmak için O'nun yolunda bir gün oruç tutan her bir kul ile cehennemin arasını muhakkak ki Allah yetmiş yıllık (mesafe kadar) uzaklaştırır."
Bize en-Nüfeylî, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Safvan b. Süleym ve Sa'd b. Said, o ikisine Ömer b. Sabit el-Ensari, ona da Hz. Peygamber'in sahabîsi Ebu Eyyüb (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kim ramazan orucunu tutar sonra da peşinden şevval ayında da altı gün oruç tutarsa sanki o yılı oruçlu geçirmiş gibi olur."
Bize Süleyman b. Harb ve Müsedded, onlara Hammad b. Zeyd, ona Ğaylan b. Cerir, ona Abdullah b. Mabed ez-Zimmanî, ona da Ebu Katade (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Ya Rasulullah! Nasıl oruç tutuyorsun?' dedi. Hz. Peygamber (sav) adamın sorusuna öfkelendi. Ömer bunu görünce 'Rab olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak da Muhammed'den (sav) razı olduk! Allah'ın gazabından ve Rasulü'nün öfkesinden yine Allah'a sığınırız' dedi. Rasulullah'ın (sav) öfkesi dinene dek Ömer (ra) bu sözleri tekrar etti. (Soruyu soran adam) 'Ey Allah'ın Rasulü! Senenin tamamını oruçlu geçiren kimsenin durumu nasıldır?' dedi. Hz. Peygamber 'O kimse ne oruç tutmuş ne de iftar etmiş sayılır' buyurdu. Müsedded rivayetinde 'O kimse oruç tutmamış iftar da etmemiştir' veya 'Ne oruç tutmuş ne de iftar etmiştir' demiştir. Bu şüphe hadisin râvisi Ğaylan'dan kaynaklanmaktadır. (Adam) ;Ey Allah'ın Rasulü! İki gün oruç tutup bir gün tutmayanın durumu nasıldır?' diye sorunca, Hz. Peygamber 'Bu oruca kim güç yetirebilir ki?' buyurdu. (Adam) Ey Allah'ın Rasulü! Peki bir gün oruç tutup bir gün tutmayanın hali nasıldır?' dedi. Hz. Peygamber 'Bu, Davud'un (as) orucudur' buyurdu. (Adam), Ey Allah'ın Rasulü! Bir gün oruç tutup iki gün tutmayanın durumu nasıldır?' deyince, Hz. Peygamber "Buna gücümün yeteceğini umuyorum' dedi ve şöyle ekledi 'Her aydan üç gün ve ramazan ayından ramazan ayına tutulan oruç, senenin tamamını oruçlu geçirmek gibidir. Allah'tan, arefe günü orucunu önceki ve sonraki senenin günahlarına kefaret kılacağını ümit ediyorum. (Aynı şekilde) Allah'ın, Aşure orucunu da önceki senenin günahlarına kefaret kılacağını ümit ederim."
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak (b. Hemmâm), ona Mamer (b. Raşid), ona (İbn Şihâb) ez-Zührî, ona (Said) İbn Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Abdullah b. Amr b. Âs (r.anhumâ) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) karşıma çıktı ve bana 'Senin, geceleri (sürekli) namaz kılacağım ve gündüzleri de (daima) oruç tutacağım dediğin bana ulaştı' buyurdu. (Abdullah) 'Evet ey Allah'ın Rasulü! Bunu dedim' karşılığını verdi. Hz. Peygamber (sav) '(Geceleri hem) namaz kıl (hem) uyu. Oruç tut ama (bazı günler de) tutma. Her aydan üç gün oruç tut. Bu, tüm seneyi oruçlu geçirmek gibidir' buyurdu. Ben 'Ey Allah'ın Rasulü! Bundan daha fazlasını yapabilirim' deyince, 'O halde, bir gün oruç tut, iki gün tutma' buyurdu. Ben tekrar 'Bundan daha fazlasını yapabilirim' deyince, 'O zaman, bir gün oruç tut, bir gün tutma. Bu orucun orta yoludur ve Davud'un (as) orucudur' buyurdu. Ben 'Bundan da fazlasını yapabilirim' deyince, Rasulullah (sav) 'Bundan daha faziletli bir oruç yoktur' buyurdu.
Bize Hasan b. Kaze'a, ona Humeyd b. Esved, ona Süheyl, ona Numân b. Ebu Ayyâş, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (ac), yolunda bir gün oruç tutanı, cehennemden 70 sene uzak tutar."
Bize Ebu Âsım, ona Muhammed b. Rifâa, ona Süheyl, ona babası (Ebu Sâlih es-Semmân), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutardı. Kendisine bunu sordum. Cevaben şöyle buyurdu: 'Ameller pazartesi ve perşembe günleri (Allah'a) arz olunur.'"
Bize Nuaym b. Hammâd, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Safvân ve Sa'd b. Said, onlara Ömer b. Sâbit, ona da Ebu Eyyûb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazanı oruçlu geçiren, ardından da şevval ayından altı gün oruç tutan kimse için bu, senenin tamamını oruçlu geçirmek (gibi)dir."
Bize Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. İsa ve Müsedded, onlara Süfyan, ona Amr, ona Amr b. Evs, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah Teâlâ'ya en sevimli gelen oruç, Dâvûd'un (as) orucudur. Allah'a en sevimli gelen namaz da Davud'un (as) namazıdır. O, gecenin yarısında uyur, üçte birinde kalkar ve geri kalan altıda birinde uyurdu. Bir gün oruç tutmaz, bir gün tutardı."
Bize Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. İsa ve Müsedded, onlara Süfyan, ona Amr, ona Amr b. Evs, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah Teâlâ'ya en sevimli gelen oruç, Dâvûd'un (as) orucudur. Allah'a en sevimli gelen namaz da Davud'un (as) namazıdır. O, gecenin yarısında uyur, üçte birinde kalkar ve geri kalan altıda birinde yine uyurdu. Bir güç oruç tutmaz, bir gün tutardı."