Giriş

Bize İmrân b. Musa el-Kazzâz, ona Abdülvâris b. Said, ona Ali b. Zeyd, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Rabbiniz (olan Allah), 'her iyilik, on katından yedi yüz katına kadar mükafatlandırılır. Oruç ise, benim içindir! Onun karşılığını ben vereceğim! Oruç, cehenneme (karşı) bir kalkandır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Biri, sizden birine oruçlu iken cahillik ederse, (sadece) 'ben oruçluyum' desin' buyurmuştur." [Bu konuda Muaz b. Cebel, Sehl b. Sa'd, Ka'b b. Ucre, Selâme b. Kaysar ve Beşîr b. Hasâsiyye'den de hadis nakledilmiştir. Beşîr'in ismi, Zahm b. Ma'bed olup Hasâsiyye, onun annesidir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, bu tarikten hasen-garîb bir hadistir.]


    Öneri Formu
14331 T000764 Tirmizi, Savm, 55


Açıklama: Hadiste geçen "ğurr" kelimesi ayın ilk hilal olarak çıkışındaki parlak haline dendiği gibi, mücerret "parlaklık" anlamına da gelir. Burada da "bîd" kelimesinin sıfatı olarak gelmiştir. "Bîd" kelimesi de kamerî aylar için, ayın en parlak olarak görüldüğü geceler için kullanılır. Hadisteki bu sıfat tamlamasını kendinden sonraki kelimeler açıkladığı için (bedel), anlamı buna göre verdik. Buharî de "Eyyâm-ı Bîd" oruçlarının ayın on üç, on dört ve on beşinci günleri olduğuna dair bir bab açmıştır. (Buharî, Savm, 60). Neseî'nin bir rivayeti hariç ilgili hadislerde de terkip "eyyâm-ı bîd" olarak rivayet edilmiştir."el-Kâha" ise, Medine'ye üç merhale mesafedeki yerin ismidir.(Aynî,Umdetü'l-Kârî, XII. 134-136, Beyrut, 2001)

    Öneri Formu


    Öneri Formu
13310 B001916 Buhari, Savm, 16


    Öneri Formu
14245 T000747 Tirmizi, savm, 44


    Öneri Formu
39700 HM000374 İbn Hanbel, I, 52


    Öneri Formu
93548 MA007443 Musannef-i Abdurrezzak, IV, 191


Açıklama: Açıklamalar için bk. 20908, 34495.

    Öneri Formu
45045 HM003406 İbn Hanbel, I, 361


Açıklama: Soğuk almış veya bronşit hastalığına yakalanmış kimselerin elinde olmayarak meydana gelen öksürmeleri sonunda balgam gelir. İnsanlar arasında iken bunu gösterip ortaya atmak çok ayıp ve çirkin bir harekettir. İğrenç manzarayı iki avuçla ve mendille gizleyerek, sesi de mümkün olduğu kadar kısarak balgamı yok etmeli ve gömmek gerekiyorsa göstermemelidir. Hem sağlığı koruma bakımından, hem de edep bakımından gözetilmesi gereken bir husustur bu... İbadetler Allah rızası için yapılır ve sevap ancak ondan istenir. Allah rızası için oruç tufan kimsenin İbâdetine gösteriş ve gurur halleri karışmasını önlemek için, bu ibâdetini açığa vurmaması gerekir. İnsan yıkanmış ve taranmış, koku ve yağ sürünmüş, zinde ve neşeli bir halde bulunursa, onda oruçlu hali hissedilmez. (Burada Türk kültüründe olmayan saça yağ sürme hususuna açıklık getirmek gerekir: Saça yağ sürme sıcak bölgelerde hem saçı düzeltip düzgün göstermek hem de bu yağ güzel kokuyu da ihtiva ettiği için bir nevi süslenme ve güzel koku sürünme amacıyla kullanılırdı. Belki saç jölesi de denilebilir.) Çünkü onda açlık belirtisi görülmez. Allah katında makbul olan İbâdetler böyle ihlâslı olanlardır. Farz olan ibâdet­lerde gizlilik bahis konusu değildir. Zamanında ve yerinde Allah rızası için yerine getirilirler.

    Öneri Formu
166548 EM001303 Buhari, Edebü'l-Müfred, 630


    Öneri Formu
45046 HM003407 İbn Hanbel, I, 361


    Öneri Formu
164421 EM000412 Buhari, Edebü'l-Müfred, 192