حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ قَالَ الْوَلِيدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنِى أَنَّهُ سَمِعَ وَهْبَ بْنَ كَيْسَانَ أَنَّهُ سَمِعَ عُمَرَ بْنَ أَبِى سَلَمَةَ يَقُولُ كُنْتُ غُلاَمًا فِى حَجْرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَانَتْ يَدِى تَطِيشُ فِى الصَّحْفَةِ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا غُلاَمُ سَمِّ اللَّهَ ، وَكُلْ بِيَمِينِكَ وَكُلْ مِمَّا يَلِيكَ » . فَمَا زَالَتْ تِلْكَ طِعْمَتِى بَعْدُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16850, B005376
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ قَالَ الْوَلِيدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنِى أَنَّهُ سَمِعَ وَهْبَ بْنَ كَيْسَانَ أَنَّهُ سَمِعَ عُمَرَ بْنَ أَبِى سَلَمَةَ يَقُولُ كُنْتُ غُلاَمًا فِى حَجْرِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَانَتْ يَدِى تَطِيشُ فِى الصَّحْفَةِ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَا غُلاَمُ سَمِّ اللَّهَ ، وَكُلْ بِيَمِينِكَ وَكُلْ مِمَّا يَلِيكَ » . فَمَا زَالَتْ تِلْكَ طِعْمَتِى بَعْدُ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, ona el-Velid b. Kesîr, ona Vehb b. Keysan, Ömer b. Ebu Seleme’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Ben Rasulullah’ın terbiyesi altında bir çocuktum. Yemek yerken elim, yemek tabağının her tarafında dolaşır dururdu. Rasûlullah (sav) bana “Ey oğul! (Yemeğe başlarken) Bismillah de, sağ elinle ye ve önünden ye!" buyurdu. Bundan sonra benim yemek yiyiş tarzım hep bu oldu
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Et'ime 2, 2/388
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Ebu Seleme el-Kuraşi (Ömer b. Abdullah b. Esed b. Hilal)
2. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
3. Ebu Muhammed Velid b. Kesir el-Kuraşi (Velid b. Kesir)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
حَدَّثَنِى عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَلْحَلَةَ الدِّيلِىِّ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ أَبِى نُعَيْمٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِى سَلَمَةَ - وَهْوَ ابْنُ أُمِّ سَلَمَةَ - زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ أَكَلْتُ يَوْمًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طَعَامًا فَجَعَلْتُ آكُلُ مِنْ نَوَاحِى الصَّحْفَةِ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كُلْ مِمَّا يَلِيكَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16853, B005377
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ حَلْحَلَةَ الدِّيلِىِّ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ أَبِى نُعَيْمٍ عَنْ عُمَرَ بْنِ أَبِى سَلَمَةَ - وَهْوَ ابْنُ أُمِّ سَلَمَةَ - زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ أَكَلْتُ يَوْمًا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم طَعَامًا فَجَعَلْتُ آكُلُ مِنْ نَوَاحِى الصَّحْفَةِ فَقَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كُلْ مِمَّا يَلِيكَ » .
Tercemesi:
Bize Abdulaziz b. Abdullah, ona Muhammed b. Cafer, ona Muhammed b. Amr b. Halhala ed-Dîlî, ona Vehb b. Keysan Ebu Nuaym, Hz. Peygamber’in eşi Ümmü Seleme’nin oğlu Ömer b. Ebu Seleme’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Bir gün Rasul-i Ekrem’le (sav) birlikte yemek yedim ve yemek tabağının her tarafından yemeğe başladım. Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana “Önünden ye!” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Et'ime 3, 2/388
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Ebu Seleme el-Kuraşi (Ömer b. Abdullah b. Esed b. Hilal)
2. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
3. ibn Halhale Muhammed b. Amr Dîlî (Muhammed b. Abdullah b. Amr b. Halhale)
4. Muhammed b. Cafer el-Ensari (Muhammed b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysi (Abdulaziz b. Abdullah b. Yahya b. Amr b. Üveys)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
24518, B006721
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَيُّوبَ عَنِ الْقَاسِمِ التَّمِيمِىِّ عَنْ زَهْدَمٍ الْجَرْمِىِّ قَالَ كُنَّا عِنْدَ أَبِى مُوسَى وَكَانَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ هَذَا الْحَىِّ مِنْ جَرْمٍ إِخَاءٌ وَمَعْرُوفٌ - قَالَ - فَقُدِّمَ طَعَامٌ - قَالَ - وَقُدِّمَ فِى طَعَامِهِ لَحْمُ دَجَاجٍ - قَالَ - وَفِى الْقَوْمِ رَجُلٌ مِنْ بَنِى تَيْمِ اللَّهِ أَحْمَرُ كَأَنَّهُ مَوْلًى - قَالَ - فَلَمْ يَدْنُ فَقَالَ لَهُ أَبُو مُوسَى ادْنُ ، فَإِنِّى قَدْ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَأْكُلُ مِنْهُ . قَالَ إِنِّى رَأَيْتُهُ يَأْكُلُ شَيْئًا قَذِرْتُهُ ، فَحَلَفْتُ أَنْ لاَ أَطْعَمَهُ أَبَدًا . فَقَالَ ادْنُ أُخْبِرْكَ عَنْ ذَلِكَ ، أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى رَهْطٍ مِنَ الأَشْعَرِيِّينَ أَسْتَحْمِلُهُ ، وَهْوَ يُقْسِمُ نَعَمًا مِنْ نَعَمِ الصَّدَقَةِ - قَالَ أَيُّوبُ أَحْسِبُهُ قَالَ وَهْوَ غَضْبَانُ - قَالَ « وَاللَّهِ لاَ أَحْمِلُكُمْ ، وَمَا عِنْدِى مَا أَحْمِلُكُمْ » . قَالَ فَانْطَلَقْنَا فَأُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِنَهْبِ إِبِلٍ ، فَقِيلَ أَيْنَ هَؤُلاَءِ الأَشْعَرِيُّونَ فَأَتَيْنَا فَأَمَرَ لَنَا بِخَمْسِ ذَوْدٍ غُرِّ الذُّرَى ، قَالَ فَانْدَفَعْنَا فَقُلْتُ لأَصْحَابِى أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَسْتَحْمِلُهُ ، فَحَلَفَ أَنْ لاَ يَحْمِلَنَا ، ثُمَّ أَرْسَلَ إِلَيْنَا فَحَمَلَنَا ، نَسِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمِينَهُ ، وَاللَّهِ لَئِنْ تَغَفَّلْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمِينَهُ لاَ نُفْلِحُ أَبَدًا ، ارْجِعُوا بِنَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلْنُذَكِّرْهُ يَمِينَهُ . فَرَجَعْنَا فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَتَيْنَاكَ نَسْتَحْمِلُكَ ، فَحَلَفْتَ أَنْ لاَ تَحْمِلَنَا ثُمَّ حَمَلْتَنَا فَظَنَنَّا - أَوْ فَعَرَفْنَا - أَنَّكَ نَسِيتَ يَمِينَكَ . قَالَ « انْطَلِقُوا ، فَإِنَّمَا حَمَلَكُمُ اللَّهُ ، إِنِّى وَاللَّهِ إِنْ شَاءَ اللَّهُ لاَ أَحْلِفُ عَلَى يَمِينٍ ، فَأَرَى غَيْرَهَا خَيْرًا مِنْهَا ، إِلاَّ أَتَيْتُ الَّذِى هُوَ خَيْرٌ وَتَحَلَّلْتُهَا » . تَابَعَهُ حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ وَالْقَاسِمِ بْنِ عَاصِمٍ الْكُلَيْبِىِّ .حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ وَ الْقَاسِمِ التَّمِيمِىِّ عَنْ زَهْدَمٍ بِهَذَا . حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ زَهْدَمٍ بِهَذَا .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim, Ona Eyyub, ona el-Kâsım et-Temîmî, Zehdem el-Cermî’nin şöyle anlattığını rivayet etti: Ebu Musa’nın yanında bulunuyorduk. Bizimle Cerm kabilesinden olan şu oba halkı arasında bir dostluk ve ihsan vardı. Zehdem dedi ki: (Biz Ebu Musa’nın yanında iken) ona bir yemek getirildi. Yemeğinin içinde tavuk eti de takdim edilmişti. Zehdem şöyle devam etti: Bu topluluk içinde Teymullah oğulları’ndan köleye benzeyen kırmızı bir adam vardı. Bu adam sofraya yanaşmadı. Ebu Musa ona “Sofraya yanaş! Ben Rasulullah’ı (sav) tavuk etinden yerken gör-müşümdür” dedi. O kişi “Ben tavuğu pis birşey yerken gördüm, ondan tiksindim de asla tavuk yememeğe yemin ettim” dedi. Ebu Musa ona şöyle dedi “Yanaş da ben sana bu konuya dair bir hadis rivayet edeyim: Bizler, Eş’arîler’den bir topluluk içinde Rasulullah’a (sav) gelmiştik. Kendisi o sırada zekât develerinden bir bölük deveyi sahâbîleri arasında taksim etmekle meşgul bulunuyordu. Ben kendisinden biz Eş’arîlere de deve vermesini istiyordum. -Ravi Eyyub, “Ben el-Kâsım et-Temîmî’nin ‘Rasulullah (sav) öfkeli halde idi’ dediğini sanıyorum” demiştir.- Rasul-i Ekrem "Vallahi sizlere binecek deve veremem, yanımda sizi bindirebileceğim deve yoktur” dedi. Ebu Musa şöyle devam etti: Biz Rasulullah’ın (sav) bu sözü üzerine (ondan ayrılıp) yola koyulduk. Bu sırada Efendimiz’e (sav) birtakım ganimet develeri getirilmiş. Bunun üzerine “Eş'arîler nerede? Eş'arîler nerede?” diye sorulmuş. Bizler hemen (dönüp) geldik. Rasulullah (sav) bizlere beyaz hörgüçlü beş tane deve verilmesini emretti. Ebu Musa olayın devamını şöyle anlattı: Biz (develeri alıp) süratle yola koyulduk. Bu sırada ben arkadaşlarıma şunları söyledim: “Bize binecek deve vermesini istemek için Rasulullah’a (sav) geldik. O da veremeyeceğine dair yemin etti. Sonra bize haber gönderdi ve bizlere binecek deve verdi. Rasulullah (sav) daha önce yaptığı yeminini unuttu. Vallahi Rasulullah’ı (sav) gaflete getirip yeminini unutturduk. (Eğer böyleyse) asla felah bulamayız. Haydin beraberce Rasulullah’a (sav) geri dönelim de kendisine yapmış olduğu yemenini hatırlatalım!” Bunun üzerine geriye döndük ve “Ya Rasulallah! Bize binecek deve vermen için sana gelmiştik. Sen bizlere binecek deve veremeyeceğine yemin etmiştin. Sonra bizlere binecek deve verdin. Bizler senin o yeminini unutmuş olduğunu zannettik veya anladık” dedik. Rasul-i Ekrem “Gidiniz! Sizlere binecek deveyi ancak Allah vermiştir. Ben vallahi birşey üzerine - inşallah -yemin eder de ardından yemin ettiğim şeyden başkasını daha hayırlı görürsem kefaretini verir (yeminimi çözer) ve o daha hayırlı olanı yaparım” buyurdu. Bu hadisi Hammâd b. Zeyd, Eyyub vasıtasi ile Ebu Kılâbe ve el-Kâsım b. Âsım el-Kuleybî'den rivayet etmekte İsmail b. İbrahim’e mutâbaat etmiştir. Kuteybe b. Saîd, bu hadisi bize Abdulvahhâb, Eyyub, Ebu Kılâbe ve el-Kâsım et-Temîmî senet zinciri ile Zehdem’den bu şekilde rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Kefâretü'l-Eymân 10, 2/615
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Zehdem b. Mudarrib el-Ezdi (Zehdem b. Mudarrib)
3. Kasım b. Asım Temimi (Kasım b. Asım Temimi)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Yemin, yemin kültürü ve lafızları
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ أَبِى نُعَيْمٍ قَالَ أُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِطَعَامٍ وَمَعَهُ رَبِيبُهُ عُمَرُ بْنُ أَبِى سَلَمَةَ فَقَالَ « سَمِّ اللَّهَ ، وَكُلْ مِمَّا يَلِيكَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16860, B005378
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ أَبِى نُعَيْمٍ قَالَ أُتِىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِطَعَامٍ وَمَعَهُ رَبِيبُهُ عُمَرُ بْنُ أَبِى سَلَمَةَ فَقَالَ « سَمِّ اللَّهَ ، وَكُلْ مِمَّا يَلِيكَ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, Vehb b. Keysan Ebu Nuaym’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Rasulullah’a (sav) bir yemek getirildi, beraberinde üvey oğlu Ömer b. Ebu Seleme de vardı. Rasul-i Ekrem ona “Bismillah de!" ve önünden ye!” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Et'ime 3, 2/389
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Ebu Seleme el-Kuraşi (Ömer b. Abdullah b. Esed b. Hilal)
2. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16880, B005388
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ أَخْبَرَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ أَبِيهِ وَعَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ قَالَ كَانَ أَهْلُ الشَّأْمِ يُعَيِّرُونَ ابْنَ الزُّبَيْرِ يَقُولُونَ يَا ابْنَ ذَاتِ النِّطَاقَيْنِ . فَقَالَتْ لَهُ أَسْمَاءُ يَا بُنَىَّ إِنَّهُمْ يُعَيِّرُونَكَ بِالنِّطَاقَيْنِ ، هَلْ تَدْرِى مَا كَانَ النِّطَاقَانِ إِنَّمَا كَانَ نِطَاقِى شَقَقْتُهُ نِصْفَيْنِ ، فَأَوْكَيْتُ قِرْبَةَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِأَحَدِهِمَا ، وَجَعَلْتُ فِى سُفْرَتِهِ آخَرَ ، قَالَ فَكَانَ أَهْلُ الشَّأْمِ إِذَا عَيَّرُوهُ بِالنِّطَاقَيْنِ يَقُولُ إِيهًا وَالإِلَهْ . تِلْكَ شَكَاةٌ ظَاهِرٌ عَنْكَ عَارُهَا .
Tercemesi:
Bize Muhammed, ona Ebu Muaviye, ona Hişam, ona babası, Vehb b. Keysan’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Şam’lılar, (yani Haccâc b. Yusuf'un ordusu) Abdullah b. Zübeyr’i “Ey Zatu’n-nitâkayn’ın oğlu” (Ey iki kuşaklı kadının oğlu)! diyerek aşağılıyorlardı. Bunun üzerine annesi Esma, oğluna hitaben şöyle dedi: “Ey oğulcuğum! Onlar seni iki kuşaklı (nitâkayn) kadının oğlu olmakla ayıplıyorlar. Sen bu iki nitâk nedir bilir misin? O kuşak benim kuşağımdı. Ben onu iki parçaya bölmüş birisiyle Rasulullah’ın (sav) su kırbasının ağzını bağlamış, diğerini de(yere serip) ona sofra yapmıştım.” Vehb dedi ki: Şam’lılar İbnü’z-Zübeyr'i "nitakayn" sözüyle aşağıladıkları zaman onlara, “Evet! Vallahi! (Doğru söylüyorsunuz. Ben iki nitâklı kadının oğluyum.) Ama bu, (şairin dediği gibi) lekesi bana bulaşmayan bir sözdür” derdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Et'ime 8, 2/391
Senetler:
1. Esma bt. Ebu Bekir el-Kuraşiyye (Esma bt. Ebu Bekir b. Ebu Kuhafe)
2. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
3. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
4. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ وَحَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « طَعَامُ الاِثْنَيْنِ كَافِى الثَّلاَثَةِ ، وَطَعَامُ الثَّلاَثَةِ كَافِى الأَرْبَعَةِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16884, B005392
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ وَحَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « طَعَامُ الاِثْنَيْنِ كَافِى الثَّلاَثَةِ ، وَطَعَامُ الثَّلاَثَةِ كَافِى الأَرْبَعَةِ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf ve İsmail, onlara Malik, ona Ebü’z-Zinad, ona el-A’rac, ona Ebu Hüreyre, Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “İki kişinin yemeği üç kişiye yeter, üç kişinin yemeği de dört kişiye yeter.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Et'ime 11, 2/391
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلاَمٍ أَخْبَرَنَا عَبْدَةُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ الْمُؤْمِنَ يَأْكُلُ فِى مِعًى وَاحِدٍ ، وَإِنَّ الْكَافِرَ - أَوِ الْمُنَافِقَ فَلاَ أَدْرِى أَيَّهُمَا قَالَ عُبَيْدُ اللَّهِ - يَأْكُلُ فِى سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ » . وَقَالَ ابْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16886, B005394
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلاَمٍ أَخْبَرَنَا عَبْدَةُ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ الْمُؤْمِنَ يَأْكُلُ فِى مِعًى وَاحِدٍ ، وَإِنَّ الْكَافِرَ - أَوِ الْمُنَافِقَ فَلاَ أَدْرِى أَيَّهُمَا قَالَ عُبَيْدُ اللَّهِ - يَأْكُلُ فِى سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ » . وَقَالَ ابْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Selam, ona Abde, ona Ubeydullah, ona Nafi, ona İbn Ömer Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Mü'min bir mideye, kafir -veya münafık –Abde, ben Ubeydullah’ın bu iki kelimeden hangisini söylediğini bilmiyorum dedi- yedi bağırsağına yer."
İbn Bukeyr, “Mâlik, Nâfi vasıtası ile İbn Ömer’den Hz. Peygamber'in buna benzer bir hadisini bize rivayet etmiştir” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Et'ime 12, 2/392
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Müslüman, münafıktan farkı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16887, B005395
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو قَالَ كَانَ أَبُو نَهِيكٍ رَجُلاً أَكُولاً فَقَالَ لَهُ ابْنُ عُمَرَ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ الْكَافِرَ يَأْكُلُ فِى سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ » . فَقَالَ فَأَنَا أُومِنُ بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyan, Amr b. Dinar’ın şöyle anlattığını rivayet etti: (Mekke ahalisinden) Ebu Nehîk, çok yiyen obur bir kimse idi. İbn Ömer (ra) ona Şüphesiz Rasulullah (sav) “Muhakkak, kafir yedi bağırsağına yer” buyurdu, dedi. Bunun üzerine Ebu Nehîk “Ben Allah'a ve Rasulüne inanıyorum” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Et'ime 12, 2/392
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Hasan Ali b. el-Medînî (Ali b. Abdullah b. Cafer b. Necîh)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَأْكُلُ الْمُسْلِمُ فِى مِعًى وَاحِدٍ ، وَالْكَافِرُ يَأْكُلُ فِى سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16888, B005396
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « يَأْكُلُ الْمُسْلِمُ فِى مِعًى وَاحِدٍ ، وَالْكَافِرُ يَأْكُلُ فِى سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ » .
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Malik, ona Ebü’z-Zinâd, ona el-A’rac, ona Ebu Hüreyre Rasul-i Ekrem’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Müslüman bir mideye, kafir yedi bağırsağına yer.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Et'ime 12, 2/392
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43450, DM002085
Hadis:
وَحَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مُجَالِدٍ عَنْ أَبِى الْوَدَّاكِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- [الْمُؤْمِنُ يَأْكُلُ فِى مِعًى وَاحِدٍ ، وَالْكَافِرُ يَأْكُلُ فِى سَبْعَةِ أَمْعَاءٍ]
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Mücalid, ona Ebü’l-Veddâk, ona Ebu Said Hz. Peygamber’in (sav) şöyle dediğini rivayet etti: “Mümin bir mideye, kâfir yedi mideye yer.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Et'ime 13, 2/1299
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Cebr b. Nevf el-Hemedanî (Cebr b. Nevf b. Rabî'a)
3. Ebu Umeyr Mücalid b. Saîd el-Hemdani (Mücalid b. Saîd b. Umeyr b. Bistâm b. Zî Mürrân)
4. Yahya b. Zekeriyya el-Hemdani (Yahya b. Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Feyruz)
Konular:
Adab, yeme - içme adabı