36 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Hişâm (b. Yusuf), ona Ma'mer (b. Raşid), ona (İbn Şihab) ez-Zuhrî, ona (Said) b. Müseyyeb, ona da Ebu Hüreyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) (Yüce Allah'tan naklen) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ademoğlunun her ameli kendisi içindir. Fakat oruç böyle değildir. Çünkü oruç, sadece benim rızam içindir. Onun mükafatını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Hiç şüphesiz oruçlunun (açlıktan dolayı oluşan) ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir."
Bana Hilâl b. Alâ, ona babası (Alâ b. Hilâl), ona Ubeydullah, ona Zeyd, ona Ebu İshak, ona Abdullah b. Hâris, ona da Ali b. Ebu Tâlib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah tebâreke ve teâla şöyle buyurmuştur: 'Oruç benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Orucunu açtığındaki ve Rabbine kavuştuğundaki olmak üzere, oruçlu için iki sevinç vakti vardır.' Canım kudret elinde olan Allah'a (cc) and olsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize Yezid b. Harun, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme (Abdullah b. Abdurrahman), ona da Ebu Hüreyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Andolsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Oruçlu için iki sevinç ânı vardır: Biri, orucunu açtığı an yaşadığı sevinç, diğeri de kıyamet günü [Rabb'ine kavuştuğu an] yaşayacağı sevinçtir."
Bize Harmele b. Yahya et-Tücîbî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (ac) 'Oruç hariç ademoğlunun her ameli kendisi için, oruç ise benim içindir. Karşılığını ben vereceğim' buyurmuştur. Muhammed'in (sav) canı kudret elinde bulunan Allah'a yemin olsun ki, oruçlunun ağız kokusu Allah (cc) katında misk kokusundan daha güzeldir."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ لَهُ إِلاَّ الصِّيَامَ هُوَ لِى وَأَنَا أَجْزِى بِهِ
Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona Ebu Salih ez-Zeyyât, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (ac) 'Oruç hariç ademoğlunun her ameli kendisi içindir. Oruç ise benim içindir ve onun mükafatını ben vereceğim' buyurmuştur. Oruç, kalkandır. Sizden biri oruçlu olduğu günde kötü söz söylemesin ve cahilce davranmasın. Eğer biri ona söver ya da onunla kavgaya tutuşursa, 'Ben oruçluyum' desin. Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, oruçlunun ağız kokusu, kıyamet günü Allah (cc) katında misk kokusundan daha hoştur. Oruçlunun sevineceği iki mutluluğu vardır: orucunu açtığındaki iftar sevinci ile Rabbine kavuştuğundaki orucunun (karşılığının) sevinci."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ لَهُ إِلاَّ الصِّيَامَ هُوَ لِى وَأَنَا أَجْزِى بِهِ
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muâviye ve Vekî, o ikisine A'meş, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Adem oğlunun her güzel ameli(nin sevabı), on katından yedi yüz katına kadar, Allah'ın dilediğince katlanır. Allah (cc) şöyle buyurur: 'Oruç bundan istisnadır. Çünkü oruç benim rızam için yapılır ve onun karşılığını da (hakkıyla ancak) ben veririm. Kulum şehvetini ve yemesini benim için bırakmıştır.' İftarını yaptığında bir sevinç ve Rabbine kavuştuğunda bir sevinç olmak üzere, oruçlu için iki sevinç (vakti) vardır. Vallahi oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Açıklama: ''كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ يُضَاعَفُ الْحَسَنَةُ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا إِلَى سَبْعِمِائَةِ ضِعْفٍ إِلَى مَا شَاءَ اللَّهُ'' ifadesi tercüme edilirken, güzel bir Türkçe adına Arapça dil kaidelerinde nisbeten esnek davranılmıştır Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ لَهُ إِلاَّ الصِّيَامَ هُوَ لِى وَأَنَا أَجْزِى بِهِ
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Fudayl, ona Ebu Sinan, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) ve Ebu Said (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: "Allah (ac) 'Oruç benim içindir ve onun mükafatını ben vereceğim' buyurmuştur. Oruçlu için iki sevinç anı vardır. Bir iftar yaptığında bir de Allah'a kavuştuğunda sevinir. Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize Muhammed b. İsmail, ona Musa b. İsmail, ona Ebân b. Yezid, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Zeyd b. Sellâm, ona Ebu Sellâm, ona da Hâris el-Eş’arî’nin rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz Allah (cc), Zekariya'nın oğlu Yahya’ya (as), hem kendisinin amel etmesi hem de İsrailoğullarına emredip onların da amel etmeleri için beş şey emretti. Yahya (as) bu emri yerine getirmekte az kalsın gecikiyordu ki İsa (as) ona şöyle dedi: 'Allah sana gereğince amel etmen, İsrailoğullarına emretmen ve onların da gereğince amel etmeleri için beş şeyi emretmişti. Ya onlara bu emirleri sen bildir ya da ben bildireyim.' Yahya (as) 'Eğer benden önce onları sen söyleyecek olursan, yerin dibine geçirilmekten yahut azaba uğratılmaktan korkarım' deyip insanları Beyt’ül-Makdis’te topladı. Mescid ağzına kadar dolup taştı, hatta insanlar balkonlara çıktılar. Yahya (as) onlara 'Allah bana gereğince amel edeyim, sizin de gereğince amel etmeniz için size bildirmem için şu beş şeyi emretti: Onların ilki, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibadet etmenizdir. Şüphesiz Allah’a ortak koşanın misali şuna benzer: Kendi öz malından altın ya da gümüş mukabilinde bir köle satın alıp da, bu benim evim, bu da benim işim, sen işini yap, bana da kazandığından öde der. O köle çalışır, ancak ödemeyi efendisinden başkasına yapar. Hanginiz kölesinin böyle davranmasından razı olur? Allah size bir de namazı emretti. Namaz kıldığınız vakit başka yöne dönüp bakmayın. Çünkü Allah yüzünü, başka tarafa bakmadığı sürece namazda olan kulunun yüzüne çevirir. Size oruç tutmanızı da emrediyorum. Bunun misali de, bir topluluk arasında bulunup, yanında içerisinde misk bulunan küçük bir kese taşıyan adama benzer. Hepsi, onun kokusundan oldukça hoşlanır. Gerçekten oruç tutan kişinin ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Size sadaka vermenizi de emrediyorum. Bunun misali de şu adamın durumuna benzer: Düşmanı onu esir alıp, elini boynuna bağlamış ve boynunu vurmak üzere onu herkesin önüne getirmiş iken, onlara 'Ben az çok elimde ne varsa fidyemi verip kurtulmak istiyorum' deyip, kendisini fidyeyle onların ellerinden kurtarır. Sizlere Allah’ı anmanızı da emrediyorum. Bunun misali de, düşmanının koştura koştura peşinden geldiği (kaçan) adama benzer. Bu kimse nihayet son derece sağlam bir kaleye ulaşır ve onlardan kendisini kurtarır. İşte kul da kendisini şeytandan ancak Allah’ı anmakla koruyabilir.' Nebi (sav) da şöyle buyurdu: 'Ben de sizlere Allah’ın bana emretmiş olduğu şu beş şeyi emrediyorum: Dinleyip itaat etmek, cihad etmek, hicret etmek ve cemaatle birlikte bulunmak. Zira kim cemaatten bir karış kadar ayrılacak olursa, geri dönmesi hali müstesnâ, boynundan İslam’ın ipini çıkarmış olur. Kim de cahiliyye davası güderse, cehennemde diz üstü çökecektir.' Bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü! Namaz kılsa, oruç tutsa da mı?' diye sordu. Rasulullah (sav) da 'Namaz kılsa ve oruç tutsa da!' dedi. Devamında da 'O halde ey Allah'ın kulları! Sizi müslümanlar, müminler olarak isimlendiren Allah'ın davasını güdünüz' buyurdu." [Bu, hasen-sahih-garip bir hadistir. Muhammed b. İsmail (Buhârî) dedi ki: Hâris el-Eş’arî, sahabîdir ve bunun dışında başka rivayetleri de vardır.]
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona, Ebu Davud et-Tayâlisî, ona Ebân b. Yezid, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Zeyd b. Sellâm, ona Ebu Sellâm, ona da Hâris el-Eş’arî, Nebi’den (sav) şuna yakın ve bu manada şu hadisi rivayet etmiştir: "Şüphesiz Allah (cc), Zekariya oğlu Yahya’ya (as), gereğince amel etmesi, İsrailoğullarına tebliğ edip onların da amel etmeleri için beş şeyi emretmişti: Yahya (as), neredeyse bu emri yerine getirmekte gecikecekken, İsa (as) ona şöyle dedi: 'Allah (cc) senden gereğince amel etmen, İsrailoğullarına da amel etmeleri için beş şeyi onlara emretmeni istemişti. Ya onlara, bu emirleri sen tebliğ edersin ya da ben yaparım.' Bunun üzerine Yahya (as), 'Eğer benden önce onları sen söyleyecek olursan, yerin dibine geçirilmekten yahut da azaba uğratılmaktan korkarım' deyip insanları Beyt’ül-Makdis’te topladı. Mescid ağzına kadar dolup taştı, hatta insanlar balkonlara çıktılar. Yahya dedi ki: 'Allah bana gereğince amel etmem, size de gereğince amel etmenizi bildirmek üzere, şu beş şeyi emretti: 'Onlardan ilki, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın O'na ibadet etmenizdir. Şüphesiz Allah’a ortak koşanın misali, kendi öz malından altın ya da gümüş mukabilinde bir köle satın alıp da ona 'Bu benim evim, bu da benim işimdir. Sen işini yap, bana da (kazandığından) öde' demesi, o kölenin ise çalışıp, ödemesini efendisinden başkasına yapması gibidir. Sizden hanginiz kölesinin böyle davranmasını arzu eder? Allah size namazı da emretti. Namaz kılarken sağa sola dönüp bakmayın. Zira Allah, kulu namazdayken yüzünü başka tarafa çevirmediği sürece, yüzünü kuluna çevirir. Size oruç tutmanızı da emrediyorum. Bunun misali ise, bir topluluk arasında olup, beraberinde herkesin kokusundan çok hoşlandığı içinde misk bulunan küçük bir kese taşıyan bir adama benzer. Şüphesiz oruçlu kimsenin ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Size sadaka vermenizi de emrediyorum. Bunun misali de şuna benzer: Bir adamı düşmanı esir alıp, elini boynuna bağlar ve boynunu da vurmak üzere onu herkesin önüne getirir. O adam onlara 'Ben az çok elimde ne varsa canımın fidyesi olarak verip kurtulmak istiyorum' der ve fidyeyle canını onların ellerinden kurtarır. Sizlere Allah’ı anmanızı da emrediyorum. Bunun misali de, düşmanın peşinden koşarak takip ettiği bir adama benzer. Bu kimse kaçarken, son derece sağlam bir kaleye ulaşır ve onlardan kendisini kurtarır. İşte kul da kendisini şeytandan ancak Allah’ı anmakla koruyabilir.” Nebi (sav) da şöyle buyurmuştur: "Ben de sizlere Allah’ın bana emretmiş olduğu şu beş şeyi emrediyorum: Dinleyip itaat etmek, cihad etmek, hicret etmek ve cemaatle birlikte bulunmak. Zira kim cemaatten bir karış kadar ayrılacak olursa, dönmesi durumu hariç, boynundan İslam’ın (güven) ipini çıkarmış olur. Cahiliyye davası güden kimse ise cehennemde diz üstü çökecektir. Bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü! Namaz kılsa da oruç tutsa da mı?' diye sorunca, Rasulullah (sav) 'Namaz kılsa da oruç tutsa da!' buyurdu ve 'O halde ey Allah'ın kulları! Siz, sizleri müslümanlar, müminler olarak isimlendiren Allah’ın davasını güdünüz' buyurdu." [Ebu İsa dedi ki: Bu, hasen-sahih-garip bir hadistir. Ebu Sellâm el-Habeşî’nin adı Mamtûr'dur. Bu hadisi Ali b. el-Mübarek de Yahya b. Ebu Kesir’den rivayet etmiştir.]
Bana Malik (b. Enes), ona Ebu Zinâd, ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. (Allah (cc) şöyle buyurur:) 'Kulum cinsel arzusunu, yemesini ve içmesini benim için terk eder. Zira oruç benim rızam içindir, onun mükâfatını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Yapılan her iyiliğin mükafatı, on katından yedi yüz katına kadar verilecektir, fakat oruç bundan istisnadır. Zira oruç benim rızam içindir, onun mükâfatını da (hakkıyla) sadece ben veririm'."