1202 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr (Abdî), ona Ebu Âsım (Dahhâk b. Mahled Nebîl), ona (Ebu Münzir) Züheyr b. Muhammed (Temimî), ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona da (Ebu Rişdîn) Küreyb (b. Ebu Müslim Kuraşî), (Ebu Muhammed) Fadl b. Abbas'ın (Haşimî) şöyle dediğini rivayet etti: "Bir gece nasıl namaz kıldığını görmek için Peygamber'in (sav) yanında gecelemiştim. (Geceleyin) kalktı, abdest alıp iki rekât (namaz) kıldı. (Uzunluk bakımından) kıyamı rükûu gibi, rükûu da secdesi gibiydi. (Namazdan) sonra (biraz) uyudu. Sonra uyanıp abdest aldı. Sonra misvâklandı ve Âl-i îmrân'dan (itibaren) beş ayet okudu. Nihayet on rekât (namaz) kılıncaya kadar bu (uyuyup kalkma ve abdest alma..) işine devam etti, (namazdan) sonra bir rekât daha kılarak onunla vitr yaptı. Bu esnada müezzin ezan okumaya başladı. Müezzin (ezanı bitirip) sesi kesilince Rasulullah (sav) de kalkıp hafif iki rekât daha namaz kıldı. Sonra sabah namazını kılıncaya kadar oturdu." [Ebû Davud dedi ki: İbn Beşşâr'dan (gelen bu hadisin) bir kısmı bana gizli kaldı.]
Açıklama: إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لآيَاتٍ لِّأُوْلِي الألْبَابِ “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.” (Âl-i İmrân 3/190) Fadl b. Abbas ile Küreyb b. Ebu Müslim arasında inkıta' vardır.
Bize Harun b. Abdullah, ona Yezid b. Harun, ona Behz b. Hakim rivayet etti ve bu hadisi aynı isnadla şöyle zikretti: "Hz. Peygamber (sav) yatsıyı kılar, sonra yatağına girerdi." Burada ravi (yatsıdan sonraki) dört rekâtı zikretmedi ve önceki hadisi olduğu gibi nakletti. Bu hadiste şu sözleri de rivayet etti: "Sekiz rekât namaz kılıyor, bu rekâtlarda kıraati, rükûu ve secdeleri eşit tutuyordu. Bu rekâtlardan sadece sekizincisinde oturuyordu. Oturuyor, fakat selâm vermeden ayağa kalkıyor, bir rekât daha kılarak vitir yapıyordu. Sonra o derece yüksek bir sesle selâm veriyordu ki, bizleri uyandırıyordu..." [Ravi sonra (önceki hadisi) aynı manada rivayet etti.]
Bize Ömer b. Osman, ona Mervan b. Muaviye, ona Behz, ona Zürâre b. Evfâ, ona da mü'minlerin annesi Hz. Aişe'nin (r.anha) haber verdiğine göre; kendisine Rasulullah'ın (sav) namazı sorulmuş, Aişe de şöyle cevap vermiştir: "Hz. Peygamber (sav) insanlara yatsıyı kıldırdıktan sonra evine döner, dört rekât daha kılardı. Sonra yatağına girerdi." [Daha sonra (Zürâre bir önceki) hadisi sonuna kadar nakletti. Fakat "kıraat, rükû, sücûd bakımından her rekâtı eşit tutardı" sözünü zikretmedi, selâm konusunda da "bizi uyandırırdı" sözünü de rivayet etmedi.]
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Muhammed b. Amr, ona Muhammed b. İbrahim, ona Alkame b. Vakkas, ona da Hz. Aişe (r.anha) rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) dokuz rekâtla vitir yapardı. Sonra (yaşlanınca) yedi rekatla vitir yapmaya başladı. Vitirden sonra oturarak iki rekât daha kılardı. Bu iki rekâtta (oturarak) okur, rükûa varmak istediği zaman ayağa kalkıp rükûa, sonra da secdeye giderdi." Ebû Davud dedi ki: (Ebu Seleme'nin ve Alkame b. Vakkas'ın rivayet ettiği hadisle aynı manaya gelen bu iki hadisi aynı şekilde Halid b. Abdulleh el-Vâsıtî de Muhammed b. Amr'dan rivayet etmiştir. Bu rivayette Halid, Alkame b. Vakkas'ın şöyle dediğini de zikretti: "Anneciğim, (Hz. Peygamber vitirden sonra oturarak) iki rekâtı nasıl kılardı?" Sonra hadisi aynı manada rivayet etti.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona Muhammed b. Kays el-Esedi, ona el-Hakem b. Uteybe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) şöyle dedi: Bir gece teyzem Meymûne'nin yanında kalmıştım. Gece vakti girdikten sonra Hz. Peygamber (sav) geldi ve "çocuk namaz kıldı mı?" diye sordu. Evet diye cevap verdiler. Bunun üzerine gidip yattı. Geceden Allah'ın dilediği kadar bir vakit geçince kalkıp abdest aldı, sonra yedi -veya beş- rekât namaz kıldı. Bunlarla vitir yaptı. Bu rekâtların sadece sonuncusunda selam verdi.