2196 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yezîd, ona Hayve, ona Ebû Akîl, ona amcasının oğlu, Ukbe b. Âmir rivâyet etti: "O, (Ukbe) Rasûlullah'la (sav) birlikte Tebük gazasına çıkmıştı. Bir gün Hz. Peygamber oturup ashâbı ile konuştu ve şöyle dedi: "Her kim güneş yükseldiği zaman güzelce abdest alır sonra iki rekât namaz kılarsa, hataları bağışlanır, o kadar ki annesinden doğduğu gündeki gibi olur." Ukbe b. Âmir, bunun üzerine ben, "Bu sözü Rasûlullah'tan (sav) işitmekle beni rızıklandıran Allah'a hamdolsun!" dedim, der. Sonra karşımda oturan Ömer b. el-Hattâb bana şöyle dedi: "- Bu söz hoşuna mı gitti? Hz. Peygamber (sav), sen gelmeden önce bundan daha güzel bir şey söyledi." "- Anam babam sana feda olsun, ne söyledi?" diye sordum. Hz. Ömer (ra), Rasûlşullah (sav) şöyle buyurdu, dedi: "Her kim güzelce abdest alır, sonra yüzünü göğe doğru çevirir ve 'Şehâdet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur, O tektir, eşi-ortağı yoktur. Yine şehâdet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve rasûlüdür' derse, onun için cennetin sekiz kapısı birden açılır ve hangisinden dilerse oradan cennete girer."
Açıklama: Ebu Akil'in amcasının oğlunun kim olduğunun bilinmemesiden dolayı rivayet zayıftır. Mutabatla sahih li-gayrihi olur.
Bize Şeybân b. Ferrûh ve Ebu Kamil el-Cahderî, onlara Ebu Avâne, ona Ebu Bişr, ona Yusuf b. Mâhek, ona da Abdullah b. Amr (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Çıktığımız bir yolculukta Hz. Peygamber (sav) bizden geride kalmıştı. Bize yetiştiğinde ikindi namazı vakti girmişti. O esnada biz [abdest alırken] ayaklarımızı mesh ediyorduk. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'ateş değecek topukların vay haline' buyurdu."
Açıklama: Burada Hz. Peygamber'in (sav) 'ateş değecek topukların vah haline' ifadesinden kasıt abdest alırken ayakların iyi yıkanmamasıdır.
Bize Ebu Bekir b. Şeybe, ona Hüşeym, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla ona da Ali'nin rivayet ettiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: Rasulullah'a (sav) meziyle ilgili bir soru soruldu. O da (sav) "Mezi için abdest, meni için gusül abdesti gerekir." buyurdu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Osman b. Ömer ona Mâlik b. Enes, ona Salim b. Ebu Nadr, ona Süleyman b. Yesâr, ona da Mikdâd b. Esved'in rivayet ettiğine göre; Mikdâd, eşine yaklaş(ıp onunla oynaş)an ama cünüp olmayan bir kimsenin durumunu Rasulullah'a (sav) sormuş ve Rasulullah (sav) "Sizden biriniz (böyle yapıp kendisinden mezi geldiğini) fark ettiğinde tenasül uzvunu temizlesin -yani yıkasın- sonra da abdest alsın." şeklinde cevap vermiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî, Ebu Muâviye ve Hüşeym, onlara el-A'meş, ona Münzir b. Ya'lâ - ki onun künyesi Ebû Ya'lâ'dır- ona da İbnü'l-Hanefiyye'nin rivayet ettiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: Mezisi çok gelen bir adamdım. Ama kızı (Fatıma)nın hanımım olması sebebiyle bu durumu Hz. Peygamber'e (sav) sormaya utanıyordum. Mikdâd b. el-Esved'den bunu Hz. Peygamber'e (sav) sormasını istedim; o da sordu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), "(Böyle olan kişi) cinsel organını yıkar ve abdest alır." buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî, Ebu Muâviye ve Hüşeym, onlara el-A'meş, ona Münzir b. Ya'lâ - ki onun künyesi Ebû Ya'lâ'dır- ona da İbnü'l-Hanefiyye'nin rivayet ettiğine göre Hz. Ali şöyle demiştir: Mezisi çok gelen bir adamdım. Ama kızı (Fatıma)nın durumu(hanımım olması) sebebiyle Hz. Peygamber'e (sav) sormaya utanıyordum. Mikdâd b. el-Esved'e bunu Hz. Peygamber'e (sav) sormasını emrettim. O da Hz. Peygamber'e (sav) sordu. Bunun üzerine Allah Rasulu: "(Böyle olan kişi) cinsel organını yıkar ve abdest alır" buyurdu.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: بَرَكَةُ الطَّعَامِ الْوُضُوءُ قَبْلَهُ وَالْوُضُوءُ بَعْدَهُ
Ona ancak temizlenenler dokunabilir.