2196 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Halid, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. Yahya b. Habban, ona da Abdullah b. Abdullah b. Ömer rivayet ettiğine göre Muhammed b. Yahya der ki: "Abdullah b. Abdullah b. Ömer'e 'Sence İbn Ömer, abdesti olsa da olmasa da her namaz için neden abdest almıştır?' diye sordum. o da şöyle cevap verdi: 'Esma bt. Zeyd b. el-Hattab'ın, Abdullah b. Hanzala b. Ebu Âmir'den rivayet ettiğine göre: Rasulullah (sav) ister abdestli olsun ister abdestsiz olsun her bir namaz için abdest almakla emrolunmuştu. Bunu yapmak ona ağır gelince her namaz için misvak kullanmakla emrolundu. İbn Ömer ise buna gücünün yeteceğini düşünüyordu. Bundan dolayı her bir namaz için abdest almayı terk etmemiştir.'"
Açıklama: Rivayette yer alan soruyu kimin kime sorduğu metinden tam olarak anlaşılamamaktadır. Dârimî şarihi el-Ğamrî'nin verdiği bilgi esas alınarak soruyu soran kişi "Muhammed b. Yahya b. Habban" şeklinde; kendisine soru sorulan kişi de "Abdullah b. Abdullah b. Ömer" şeklinde tercümeye yansıtılmıştır. Bk. Nebîl b. Hâşim b. Abdullah el-Ğamrî, Fethu’l-mennân şerhu’l-müsnedi’l-câmi', IV, 57.
Bize Ahmed b. Abdullah, ona Leys b. Sa'd, ona Ebû'z-Zübeyr, ona da Âsım b. Süleyman şöyle anlatmış: Onlar Selâsil gazvesine katılıp Muâviye'nin yanına dönmüşlerdi. Muâviye'nin yanında Ebu Eyyûb ile Ukbe b. Âmir de bulunuyordu. Ebu Eyyûb, ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu işittim, dedi: "Kim emredildiği şekilde abdestini alır ve yine emredildiği şekilde namazını kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahları bağışlanır." Ebû Eyyûb, Ukbe'ye, "Öyle değil mi, ya Ukbe!" diye sordu. Ukbe de, "Evet gerçekten öyle" diye cevap verdi.
Açıklama: Burada bağışlanacağı ifade edilen günahlar, insanın işlemiş olduğu küçük hatalardır.
Bize Yahya b. Bişr, ona el-Velid b. Müslim, ona İbn Sevbân, ona Hassan b. Atıyye, ona da Ebû Kebşe es-Selûlî’nin anlattığına göre, Rasûlullah (sav) azatlısı Sevban’ın, Rasûllullah (sav) şöyle buyurdu dediğini işitti: “İşlerinizde orta yolu tutunuz, aşırılıktan kaçınınız. Amellerinizin en hayırlısı da namazdır. Abdeste de ancak mümin kimse gereğince dikkat ve özen gösterir.”
Bize Abdüssamed b. Abdülvâris, ona Şu‘be, ona Mes'ûd b. Ali, ona da İkrime'nin rivayet ettiğine göre: Sa‘d (b. Ebî Vakkas) bütün namazları tek bir abdestle kılardı. Hz. Ali ise her namaz için abdest alır ve "Namaz kılacağınız zaman yüzünüzü ve ellerinizi... yıkayın" (Maide 5/6) meâlindeki ayeti okurdu.
Bize Yunus b. Muhammed ile Hucey, onlara Leys b. Sa'd, ona Ebû'z-Zübeyr, ona Süleyman b. Abdurrahman, ona da Asım b. Süfyan es-Sekafî şöyle anlatmış: Ashâb-ı kirâm Zatü's-Selâsil gazvesine çıkmışlardı, fakat savaş yapılmamıştı. Sahabîler bir müddet ribatta beklemişler, sonra da Muâviye'nin yanına dönmüşlerdi. O sırada Ebû Eyyûb ile Ukbe b. Amir (ra) de Muâviye'nin (ra) yanında idiler. Asım dedi ki: "- Ey Ebû Eyyub, bu yılki savaşı kaçırdık. Bize, 'Kim mescitte -Huceyn'in rivayetinde, dört mescitte- namaz kılarsa günahı affolur' şeklinde bir rivâyet ulaştı. Ebû Eyyub şu karşılığı verdi: "- Ey kardeşimin oğlu! Ben sana bundan daha kolay bir şeyi göstereyim mi? ına rehberlik edeyim mi? Ben, Rasûlullah'ın (sav) şöyle dediğini işittim: "Kim emrolunduğu gibi abdest alır ve emrolunduğu gibi namaz kılarsa, geçmiş günahları bağışlamır." Ebû Eyyub, "Öyle değil mi ya Ukbe?" diye sorar. Ukbe de, "Evet" der.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir. Buradaki dört mescitten maksat, muhtemelen Mescid-i Haram, Mescid- Nebî, Mescid-i Aksâ ve Kubâ mescididir.
Bize Ebû Nu'mân, ona Ebû Avâne, ona el-Esved b. Kays, ona Nubeyh el-Anezî, ona da Câbir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (sav) ile beraber savaşa veya yolculuğa çıkmıştık. O gün biz 210 küsur kişiydik. Yolda namaz vakti gelmişti. Rasûlullah (sav); "- İçinizde suyu olan var mı?" diye seslendi. Hemen bir adam, içinde bir miktar su bulunan bir su kabı ile koşarak geldi. Ondan başka kimsenin yanında su yoktu. Rasûlullah (sav) onu bir tasa döktü. Sonra güzelce abdest aldı. Ardından tası bırakıp oradan ayrıldı. Bunun üzerine orada bulunan insanlar 'Meshedin meshedin' diyerek bu tasın üzerine üşüştüler. Rasûlullah (sav) onların sözlerini duyunca; "- Yavaş olun!" buyurdu ve elini tastaki suyun içine koyup 'Bismillah!' dedi. Sonra da; 'Abdestinizi tam alın!' buyurdu." Beni gözlerimle imtihan eden Allah'a yemin olsun ki, Hz. Peygamber'in (sav) parmaklarının arasından gözelerin yani su gözelerinin çıktığını kesinlikle gördüm. Rasûlullah (sav), herkes abdestini alıncaya kadar elini tastan kaldırmadı.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona Muhammed b. el-Hanefiyye, ona da Hz. Ali'nin (ra) haber verdiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Namazın anahtarı abdest almak, (dünyevî hareketleri) haram kılan şey namaza başlangıç tekbirini almak, onları helâl kılan da selâm vermektir. "
Bize Hasan b. Musa, ona Şeybân, ona Yahya, ona Muhammed b. İbrahim b. el-Hâris et-Teymî, ona Muâz b. Abdurrahman, ona da Humran b. Ebân şunu rivâyet etti: Osman b. Affan’ın (ra) yanına gitmiştim. Kendisi oturuyordu. Sonra güzelce abdest aldı ve şöyle dedi: "Ben Rasûlullah’ı (sav) burada otururken görmüştüm. Güzelce abdest almış ve ardından şöyle buyurmuştu: “Her kim şu benim abdest aldığım gibi abdest alır, camiye gider ve iki rekât namaz kılarsa Allah onun geçmiş günahlarını bağışlar.” Sonra Hz. Peygamber (sav), “Ancak siz bununla aldanarak (günah işlemeyin)” dedi.