41 Kayıt Bulundu.
Kim sabreder ve affederse şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir.
O (Yahya), bana, ona Mâlik, ona Yahya b. Saîd’in şöyle dediğini rivayet etti: Saîd b. el-Müseyyeb’i şöyle derken dinledim: Ben sizlere çok namazdan ve sadakadan da daha hayırlı (üstün) bir şeyi haber vermeyeyim mi? Onlar: Tabi haber ver! dediler. O, "Arası bozuk olan kimselerin arasını düzeltmektir. Bir de buğz etmekten alabildiğine sakının, çünkü buğz (iyi huyları ya da hasenâtı) tıraş edenin (silip süpürenin) ta kendisidir." dedi.
İmâm Mâlik'in, Alâ b. Abdurrahman'dan duyduğuna göre o şöyle dedi: “Sadaka hiçbir zaman malı azaltmaz. Kişi affettiğinde Allah ancak onun izzet ve şerefini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterdiğinde Allah onun derecesini yükseltir.” İmâm Mâlik şöyle dedi: Bu hadisin Hz. Peygamber'den (sav) merfû olarak rivayet edilip edilmediğini bilmiyorum.
Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez.
Kim zulme uğradıktan sonra hakkını alırsa, artık onlara yapılacak bir şey yoktur.
Bize Ebu'r-Rebî' ez-Zehrânî, ona İsmail b. Cafer, el-Alâ'dan, ona babası, ona da Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Sadaka hiçbir zaman malı azaltmaz. Kişi affettiğinde Allah ancak onun izzet ve şerefini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterdiğinde Allah onun derecesini yükseltir."