578 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülvahid b. Ziyad, ona Hasan b. Ubeydullah, ona İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezîd, ona da Abdullah b. Mesud şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) gecelediği zaman şöyle dua ederdi: "Geceledik. Bütün mülk de Allah’ın olarak geceye ulaştı. Hamd, Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Onun ortağı yoktur." [Hasan şöyle dedi: Zübeyd bana rivayet ettiğine göre o bu hadiste şunu ezberlemiş] "Mülk onundur. Hamd onundur. O her şeye kadirdir. Allah’ım senden bu gecenin hayrını dilerim. Bu gecenin şerrinden sana sığınırım. Ondan sonrakilerin şerrinden de sana sığınırım. Allah’ım tembellikten ve kibrin kötülüğünden sana sığınırım. Allah’ım Cehennem’deki ve kabirdeki azaptan sana sığınırım."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona Hasan b. Ubeydullah, ona İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezîd, ona da Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) gecelediği zaman şöyle dua ederdi: "Geceledik. Bütün mülk de Allah’ın olarak geceye ulaştı. Hamd, Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Onun ortağı yoktur." [Abdullah “Sanırım Hz. Peygamber (sav) bu sözlere şunları da ekledi” dedi.] "Mülk onundur. Hamd onundur. O her şeye kadirdir. Allah’ım senden bu gecenin hayrını dilerim. Bu gecenin şerrinden sana sığınırım. Ondan sonrakilerin şerrinden de sana sığınırım. Allah’ım tembellikten ve kibrin kötülüğünden sana sığınırım. Allah’ım Cehennem’deki ve kabirdeki azaptan sana sığınırım." Sabaha ulaşınca da "Sabaha erdik, mülk te Allah’ıın olarak sabaha erdi..." diye dua ederdi.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Hasan b. Ubeydullah, ona İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezîd, ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Allah Rasulü (sav) gecelediği zaman şöyle derdi: "Geceledik ve bütün mülk de Allah’a ait olarak geceye ulaştı. Hamd, kendisinden başka ilah olmayan Allah’a mahsustur. O tektir, ortağı yoktur. Allah’ım! Bu gecenin ve gece içinde bulunanların hayrını Senden isterim. Gecenin ve içinde bulunan şeylerin şerrinden de Sana sığınırım. Allah’ım! Tembellikten, kocamışlığın düşkünlüğünden, yaşlılığın sıkıntılarından, dünyanın fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım." [Hasan b. Ubeydullah der ki: Zübeyd, İbrahim b. Süveyd’den, o Abdurrahman b. Yezîd’den, o Abdullah’tan merfû olarak Allah Rasulü’nün (sav) şöyle buyurduğunu ilave etti: "Allah’tan başka ilah yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’nadır. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir."]
Bize Yahya, ona Ebu Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) geceleyin (namaza) kalktığında 'Allah'ım! Kovulmuş Şeytanın çarpmasından (ruh ve beden sağlığına zarar veren etkilerinden), üflemesinden (vesvese ve bâtıl sözlerle bizi etkilemesinden) ve üfürmesinden (kibir ve gurur duygularını içimize üflemesinden) Sana sığınırım' diye dua eder ve sahabesine 'Kovulmuş Şeytanın çarpmasından, üflemesinden ve üfürmesinden Allah'a sığının' tavsiyesinde bulunurdu. Sahabe 'Ey Allah'ın Rasulü, Şeytanın çarpması (هَمْزُهُ), üflemesi (نَفْثُهُ) ve üfürmesi (نَفْخُهُ) nedir?' diye sorunca Rasulullah (sav) 'Şeytanın çarpması (هَمْزِ) sara nöbeti, ölüm nöbeti, ruhsal sıkıntı; üflemesi (نَفْثِ) şiir (batıl söz); üfürmesi (نَفْخِ) de kibirdir' buyurdu."
Bize Abdürrezzak, ona Ma‘mer, ona da Harun b. Riâb'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Size bana en sevimli geleninizi ve bana en yakın olanınızı haber vermeyeyim mi?” Orada bulunanlar “Evet, ey Allah’ın rasulü” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Ahlakı en güzel olanlar, mümin kardeşleriyle iyi geçinenlerdir” buyurdu. Sonra “Size bana en sevimsiz geleninizi ve benden en uzak olanınızı haber vermeyeyim mi?” diye sordu. Orada bulunanlar “Evet, ey Allah’ın resulü!” dediler. “Gereksiz yere çok konuşanlar, konuşurken avurtlarını şişirenler ve konuşurken değirmen gibi çak çak edenler” buyurdu. Oradakiler “Ey Allah’ın resulü! Gereksiz yere konuşanları ve konuşurken avurtlarını şişirenleri anladık, ama bu konuşurken değirmen gibi çak çak edenler kimlerdir?” diye sordular. “Kibirlenenlerdir” buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zâide, ona Hasan b. Ubeydullah, ona İbrahim b. Süveyd, ona Abdurrahman b. Yezîd, ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Allah Rasulü (sav) gecelediği zaman şöyle derdi: "Geceledik ve bütün mülk de Allah’a ait olarak geceye ulaştı. Hamd, kendisinden başka ilah olmayan Allah’a mahsustur. O tektir, ortağı yoktur. Allah’ım! Bu gecenin ve gece içinde bulunanların hayrını Senden isterim. Gecenin ve içinde bulunan şeylerin şerrinden de Sana sığınırım. Allah’ım! Tembellikten, kocamışlığın düşkünlüğünden, yaşlılığın sıkıntılarından, dünyanın fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım." [Hasan b. Ubeydullah der ki: Zübeyd, İbrahim b. Süveyd’den, o Abdurrahman b. Yezîd’den, o Abdullah’tan merfû olarak Allah Rasulü’nün (sav) şöyle buyurduğunu ilave etti: "Allah’tan başka ilah yoktur. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’nadır. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir."]
Bize Ebu Cevvab, ona Ammar b. Rüzeyk, ona Ata b. Saib, ona Ebu Abdurrahman, ona Abdullah b. Mesud rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) şeytanın çarpmasından (هَمْزِ), üflemesinden (وَنَفْثِ) ve üfürmesinden (نَفْخِ) Allah'a sığınırdı." Ravi (Matar) der ki: Şeytanın çarpması (هَمْزِ) sara nöbeti, ölüm nöbeti, ruhsal sıkıntı; üflemesi (نَفْثِ) şiir (batıl söz); üfürmesi de (نَفْخِ) kibirdir.
Açıklama: Hadis mütabileriyle birlikte sahih li ğayrihidir.
Bize Vekî, ona Ali b. Mübârek, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Âmir el-Ukaylî, ona babası, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cennete girecek ilk üç kişiyi iyi bilirim. Onlar; şehitler, efendilerinin haklarının Allah’ın hakkını da yerine getiren köleler (hizmetçiler) ve iffetli davranan fakir kimselerdir. Cehenneme girecek ilk üç kişiyi çok iyi bilirim. Onlar da; kavmine eziyet eden devlet başkanı, hakkını (zekatını) vermediği mala sahip olan zengin ve övünüp duran fakirdir."
Açıklama: İsnad Âmir el-Ukaylî dolayısıyla zayıftır. Hadisin zayıflığı, ayrıntılı olarak 9492 numaralı hadiste açıklanmıştır.