Giriş

Bana Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Serh ve Harmele b. Yahya, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil Allah der ki: Ademoğlu dehre (zamana) sövüyor. Halbuki dehr benim. Gece ve gündüz benim kudretim altındadır."


    Öneri Formu
6509 M005862 Müslim, el-Elfaz mine'l Edeb ve Gayrihâ, 1

Bize İshak b. İbrahim ve İbn Ebu Ömer, o ikisine Süfyan, ona Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil Allah der ki: Ademoğlu dehre (zamana) sövüyor. Halbuki dehr benim. Gece ve gündüz benim kudretim altındadır."


    Öneri Formu
6510 M005863 Müslim, el-Elfaz mine'l Edeb ve Gayrihâ, 2

Bize Züheyr b. Harb, ona Cerir, ona Hişam, ona İbn Sirin, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Dehre (zamana) sövmeyin. Çünkü dehr, Allah'tır."


    Öneri Formu
6515 M005866 Müslim, el-Elfaz mine'l Edeb ve Gayrihâ, 5

Bize Haccac b. Şair, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Eyyüb, ona İbn Sirin, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Sizden birisi dehre (zamana) sövmesin. Çünkü dehr, Allah'tır. Yine sizden birisi üzüme kerm demesin. Çünkü kerm (asalet sahibi), Müslüman kişidir."


    Öneri Formu
6516 M005867 Müslim, el-Elfaz mine'l Edeb ve Gayrihâ, 6

Bize İshak b. İbrahim ve İbn Ebu Ömer, o ikisine Süfyan, ona Zührî, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil Allah der ki: Ademoğlu dehre (zamana) sövüyor. Halbuki dehr benim. Gece ve gündüz benim kudretim altındadır."


    Öneri Formu
279471 M005863-2 Müslim, el-Elfaz mine'l Edeb ve Gayrihâ, 2

Bana Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Serh ve Harmele b. Yahya, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil Allah der ki: Ademoğlu dehre (zamana) sövüyor. Halbuki dehr benim. Gece ve gündüz benim kudretim altındadır."


    Öneri Formu
279472 M005862-2 Müslim, el-Elfaz mine'l Edeb ve Gayrihâ, 1

Bize Mekkî b. İbrahim, ona Abdullah b. Saîd b. Ebu Hind, ona Babası (Saîd b. Ebu Hind), ona da İbn Abbas'ın (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsanların pek çoğunun değerlendirme konusunda aldandığı iki nimet vardır: Sağlık ve boş vakit" [Bize Abbâs el-Anberî, ona Safvân b. İsâ, ona Abdullah b. Saîd b. Ebu Hind, ona Babası (Saîd b. Ebu Hind), ona da İbn Abbas bu hadisin bir benzerini Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.]


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: نِعْمَتَانِ مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ الصِّحَّةُ وَالْفَرَاغُ

    Öneri Formu
23206 B006412 Buhari, Rikâk, 1

Bize Süveyd b. Said, ona Hafs İbn Meysere es-Sanânî, ona Zeyd b. Eslem, ona Ebu Salih Zekvan, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Altın ve gümüşe sahip olan bir kimse, onların hakkını (zekatını) vermezse, kıyamet günü, bu altın ve gümüş ateşten levhalar haline getirilir, cehennem ateşinde kızdırılır ve o kişinin böğrü, alnı ve sırtı bunlarla dağlanır. Bunlar soğudukça, süresi elli bin yıl olan, bir gün içerisinde, bu işlem tekrar edilir ve bu durum, kullar arasında hüküm verilip ya cennete ya da cehenneme giden yolunu göreceği vakte kadar devam eder' buyurdu." "Kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Peki ya develerin durumu nedir?' diye soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Develere sahip olan bir kimse, o develerin hakkını (zekatını) -ki suya geldikleri gün onları sağmak da onlardaki haklardandır- ödemezse, o kimse kıyamet gününde, onların önünde, düz, sert ve taşsız bir araziye yatırılır, sonra develer en semiz ve en eksiksiz halleriyle getirilir; hiçbir yavrusu eksik olmaz. Sonra o develer, o kişiyi ayaklarıyla ezer, ağızlarıyla ısırır. İlk gelenleri üzerinden geçtikten sonra, son gelenleri ona geri döndürülür ve bu durum, süresi elli bin yıl olan bir gün içerisinde, kullar arasında hüküm verilip ya cennete ya da cehenneme gidecek yolu ona gösterilinceye kadar tekrar edip durur' buyurdu." "Kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Peki ya sığırlar ve koyunlar ne olacak?' diye soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Sığır ve koyun sahibi olan kimse, onların hakkını (zekatını) ödemezse, mutlaka kıyamet gününde, onların önünde, geniş bir düzlükte yatırılır, sonra sığır ve koyunlar eksiksiz olarak getirilir. İçlerinde çarpık boynuzlu, boynuzsuz ve kırık boynuzlu bulunmaz. Bunlar boynuzlarıyla ona toslar, toynaklarıyla onu çiğnerler. Onların ilkleri, onun üzerinden her geçtikçe bu sefer sonlardakiler de gelip tekrar onun üzerinden geçerler. Bu durum, süresi elli bin yıl olan bir gün içerisinde, kullar arasında hüküm verilip ya cennete ya da cehenneme gidecek yolu ona gösterilinceye kadar tekrar edip durur' buyurdu." "Kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Peki ya atların durumu nedir?' diye soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Atlar üç türlüdür; bir adam için vebal, bir adam için bir örtü, bir adam için de bir ecirdir. Atların kendisi için vebal olduğu kişi, riyakârlık, övünmek ve İslam ehline karşı düşmanlık olarak at bağlayıp besleyen kişidir. Bu adam için at bir vebaldir. Kendisi için atların örtü olduğu kimse ise onları Allah yolunda bağlamakla birlikte, onların sırtlarında ve kendilerinde Allah’ın hakkını da unutmayan kimsedir. İşte bu kişi için at bir örtüdür. Atların kendisi için ecir olduğu kimselere gelince; atı Allah yolunda İslam ehli için bir merada yahut bir bahçede bağlayıp besleyen kişidir. O mera yahut bahçeden her ne yerse mutlaka onun yedikleri sayısınca o kimseye hasenat yazılır, pislikleri ve sidikleri sayısınca da ona hasenat yazılır. At, yularını koparıp da bir ya da iki yüksek tepeyi aşsa da mutlaka bıraktığı izleri ve pislikleri sayısınca, ona hasenat yazılır. Sahibi onu alıp, sulama niyeti olmaksızın, bir ırmağın kenarına götürse, at da oradan içse, mutlaka Allah ona içtiği kadar hasenat yazar' buyurdu." "Kendisine 'Peki, ey Allah'ın Rasulü! Ya eşekler?' diye soruldu. Hz. Peygamber (sav) 'Allah eşekler hakkında, bana şu biricik ve oldukça geniş anlamlı ayetten başka bir şey indirmemiştir: 'Kim zerre ağırlığınca bir hayır yapıyorsa onu görecektir, kim de zerre ağırlığınca bir kötülük yapıyorsa onu görecektir'(Zilzal, 99/7-8). buyurdu."


    Öneri Formu
3803 M002290 Müslim, Zekat, 24

Bize Humeydî, ona Süfyân, ona Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah buyuruyor ki: Âdem oğlu dehre (zamana) söverek bana eziyet ediyor. Hâlbuki dehr (zamanı yaratan) benim."


    Öneri Formu
30466 B007491 Buhari, Tevhid, 35

Bize Mekkî b. İbrahim, ona Abdullah b. Saîd b. Ebu Hind, ona Babası (Saîd b. Ebu Hind), ona da İbn Abbas'ın (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsanların pek çoğunun değerlendirme konusunda aldandığı iki nimet vardır: Sağlık ve boş vakit" [Bize Abbâs el-Anberî, ona Safvân b. İsâ, ona Abdullah b. Saîd b. Ebu Hind, ona Babası (Saîd b. Ebu Hind), ona da İbn Abbas bu hadisin bir benzerini Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
285891 B006412-2 Buhari, Rikâk, 1