Giriş

Öyle ise siz beni (ibadetle) anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ

    Öneri Formu
53638 KK2/152 Bakara, 2, 152

İki deniz birbirine eşit olmaz. Bu tatlıdır, susuzluğu keser, içilmesi kolaydır. Şu da tuzludur, acıdır (boğazı yakar). Hepsinden de taze et (balık) yersiniz ve giyeceğiniz süs eşyası çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayıp da şükretmeniz için gemilerin, denizi yarıp gittiğini görürsün.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: مِلْحٌ أُجَاجٌ

    Öneri Formu
57356 KK35/12 Fâtır, 35, 12


    Öneri Formu
71 M006842 Müslim, Zikir ve Dua ve Tevbe ve İstiğfar, 28

Bize Ebu Said el-Eşec, ona Hafs b. Ğıyâs ve Ebu Halid el-Ahmer, ona Haccac b. Ertat, ona Riyâh b. Abîde, ona Ebu Saîd'in kardeşinin oğlu /Mevlâ Ebu Saîd, ona da Ebu Saîd rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) bir şey yediği veya içtiği vakit "bizi yediren, içiren ve Müslüman kılan Allah'a hamdolsun" derdi.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِى أَطْعَمَنَا وَسَقَانَا وَجَعَلَنَا مُسْلِمِينَ

    Öneri Formu
20424 T003457 Tirmizi, Daavât, 55

Böylece zulmeden toplumun kökü kesildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. (Allah'ın verdiği nimete şükredecekleri yerde nankörlük ettiler, böylece kendilerine zulmettiler. Yüce Allah da yeryüzünü onların zulüm ve küfürlerinden temizlemek için onları helâk etti.)


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَقُطِعَ دَابِرُ الْقَوْمِ الَّذِينَ ظَلَمُوا

    Öneri Formu
53907 KK6/45 En'âm, 6, 45

Bize İsmail, ona Mâlik, ona Muhammed b. Amr b. Halhale, ona da Humeyd b. Mâlik b. Huseym rivayet etti: Ebu Hüreyre ile onun Akîk’teki arazisinde oturuyordum. Medine halkından bir grup, binekleri üzerinde ona doğru geldiler ve (daha sonra) indiler. Bunun üzerine Ebu Hüreyre, "Anneme git ve ona de ki oğlun sana selâm ediyor ve bize bir şey ikram etsin diyor." Annesi de üç arpa ekmeği, bir miktar zeytinyağı ve tuzu bir tepsiye koydu. Ben de onu başımın üzerine koyup onlara götürdüm. Yiyeceği onların önüne koyunca Ebu Hüreyre tekbir getirdi ve "İki siyah yani hurma ve sudan başka yiyecek bir şeyimiz yokken bizi ekmekle doyuran Allah’a hamdolsun", dedi. Onlar dönüp gidince (bana) "Koyunlarına iyi bak, onların üzerindeki toz ve toprağı al, ağıllarını temiz tut, bir köşesinde namazını kıl. Çünkü onlar cennet hayvanlarındandır. Gücü ve kudretiyle canımı elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, sahibi nezdinde bir koyun sürüsünün Mervân’ın evinden daha değerli olacağı günün gelmesi yakındır" dedi.


Açıklama: Ebu Hüreyre'nin annesi, kafir olmasına rağmen Medine'de yaşıyordu. Ebu Hüreyre onu İslam'a davet etmesine rağmen uzun müddet bunu reddetmişti. Allah Resûlü'nün duasının bereketiyle İslam'ı kabul etmiş (Müslim, Fezâilü's-sahâbe, 158) ve sonrasında nispeten uzun müddet yaşamıştır. Ebu Hüreyre'nin annesinin ismi hakkında ihtilaf edilmesine rağmen Ümeyme olduğu zikredilir (İbn Hacer, İsâbe, VII, 512 -Şamile-) Koyunların cennet hayvanı olması onun cennette yaratılacak hayvanlar arasında olması anlamına geleceği gibi (İbn Kuteybe, Te'vîl, s. 244 -şamile-) cennette onlara benzeyen canlılar bulunacağı için benzerlik nedeniyle koyuna cennet hayvanı denmiş olabilir (Zürkânî, Şerhü'l-Muvatta, IV, 399 -Şamile-). Hadiste “Mervân’ın evi” diye sözü edilen Mervân b. el-Hakem’in (ö. 65/685) evidir. Bu ev, Medine’nin en kıymetli evi olduğu için Araplar bunu atasözü olarak kullanmaktaydılar. (Bkz. İbn Abdülber, İstizkâr, thk. Sâlim Muhammed Atâ, Muhammed Ali Muavvız, Beyrut: Daru’l-Kütübi’l-ilmiyye,1421/2000, VIII, 384.) (Muhammet Beyler) O dönemde şehirlerde patlak verecek olan iç karışıklıklarda bulunmak yerine koyun sürüsüne sahip olmak suretiyle dağ başında koyunlarını otlatmanın daha faziletli olduğu anlatılmak istenmiştir. Her ne kadar Ebu Hüreyre bu ifadeleri Hz. Peygamber'e izafe etmemiş ise de söz konusu mesajın Allah Resulü'nden alındığı söylenebilir. Zira aynı konu merfû hadislerde de işlenmektedir (İbn Abdilberr, İstizkâr, VIII, 384;Zürkânî, Şerhü'l-Muvatta, IV, 399 -Şamile-).

    Öneri Formu
164814 EM000572 Buhari, Edebü'l-Müfred, 260

Ve Rabbinin nimetini minnet ve şükranla an.


    Öneri Formu
59547 KK93/11 Duhâ, 93, 11

Bize Harun b. Ma'ruf ve Harun b. Said el-Eylî, onlara İbn Vehb, ona Ebu Sahr, ona İbn Kuseyt, ona Urve b. Zübeyr, ona da Aişe (r. anha) şöyle rivayet etmiştir: Allah Rasulü (sav) ayakları patlayacak hale gelene kadar namaz kılardı. Aişe, 'Geçmiş ve gelecek tüm günahların bağışlandığı halde niçin böyle yapıyorsun?' dedi. Hz. Peygamber (sav) de: "Ey Aişe! Şükreden bir kul olmayayım mı?" buyurdu.


    Öneri Formu
282918 M007126-2 Müslim, Sıfâtu'l-Münâfıkın ve Ahkamuhüm, 81


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren metin şöyledir: أَنَا سَيِّدُ وَلَدِ آدَمَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلَا فَخْرَ

    Öneri Formu
21438 T003615 Tirmizi, Menâkıb, 1


Açıklama: لَمْ يَشْكُرْ النَّاسَ لَمْ يَشْكُرْ اللَّهَ kısmı sahih liğayrihîdir. Bu isnad ise zayıftır. Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الجماعة رحمة والفرقة عذاب

    Öneri Formu
66999 HM018640 İbn Hanbel, IV, 277