Öneri Formu
Hadis Id, No:
8893, İM000301
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ الْمُحَارِبِىُّ عَنْ إِسْمَاعِيلَ بْنِ مُسْلِمٍ عَنِ الْحَسَنِ وَقَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا خَرَجَ مِنَ الْخَلاَءِ قَالَ « الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِى أَذْهَبَ عَنِّى الأَذَى وَعَافَانِى » .
Tercemesi:
Bize Hârûn b. İshak, ona Abdurrahman el-Muhâribî, ona İsmail b. Müslim, ona Hasan ve Katâde, ona Enes b. Mâlik'ten (ra) şöyle rivayet edilmiştir: "Rasulullah (sav) tuvaletten çıktığında 'Benden sıkıntıyı gideren ve bana afiyet veren Allah'a hamd olsun' derdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Tahâret ve sünenüha 10, /32
Senetler:
()
Konular:
Dua, tuvalete girip çıkarken
HAMD VE ŞÜKÜR
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
Seçki, Hz. Peygamberin dilinden dualar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20350, T003427
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ عَامِرٍ الشَّعْبِىِّ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ: أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا خَرَجَ مِنْ بَيْتِهِ قَالَ : « بِسْمِ اللَّهِ تَوَكَّلْتُ عَلَى اللَّهِ اللَّهُمَّ إِنَّا نَعُوذُ بِكَ مِنْ أَنْ نَزِلَّ أَوْ نَضِلَّ أَوْ نَظْلِمَ أَوْ نُظْلَمَ أَوْ نَجْهَلَ أَوْ يُجْهَلَ عَلَيْنَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylan, ona Veki' [b. el-Cerrah], ona Süfyan [es-Sevrî], ona Mansur [b. Mu'temir], ona Amir eş-Şa'bî, ona da Ümmü Seleme'nin (r.anha) naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) evinden çıkarken: "Bismillah tevekkeltü alallah. Allahümme innâ neûzü bike min en nezille ev nedılle ev nazlime ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleyna (Allah'ın adıyla başlarım. Ben Allah'a tevekkül ettim. Ey Allah'ım! Şüphesiz biz; alçalmaktan, sapıtmaktan, zulmetmekten, zulme uğramaktan, cahilce insanlara zarar vermekten yahut bana cahilce zarar verilmesinden sana sığınırım)" diye dua ederdi.
Ebu İsa [Tirmizî] dedi ki: 'Bu, hasen-sahih bir hadistir.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 35, 5/490
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Dua, eve girip çıkarken
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
Hz. Peygamber, duaları
Seçki, Hz. Peygamberin dilinden dualar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273267, M004674-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَتَادَةَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ « اللَّهُمَّ إِنَّ الْعَيْشَ عَيْشُ الآخِرَةِ » . قَالَ شُعْبَةُ أَوْ قَالَ « اللَّهُمَّ لاَ عَيْشَ إِلاَّعَيْشُ الآخِرَهْ فَأَكْرِمِ الأَنْصَارَ وَالْمُهَاجِرَهْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr –İbn Müsennâ dedi ki- bize Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Katâde, ona da Enes b. Malik’in naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ey Allah’ım! Gerçek hayat ahiret hayatıdır.” Şu’be dedi ki: “Yahut da şöyle dedi: “Ey Allah’ım! Ahiret hayatından başka hayat yoktur. O halde Sen (orada) Ensar ve Muhacir’e ikram eyle.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Cihâd ve's-Siyer 4674, /771
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
Dünya, dünya hayatı
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
Siyer, Hendek günü
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279738, M006613-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبَّادٍ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ قَالاَ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ - يَعْنِيَانِ الْفَزَارِىَّ - عَنْ يَزِيدَ - وَهُوَ ابْنُ كَيْسَانَ - عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قِيلَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ادْعُ عَلَى الْمُشْرِكِينَ قَالَ « إِنِّى لَمْ أُبْعَثْ لَعَّانًا وَإِنَّمَا بُعِثْتُ رَحْمَةً » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abbad ve İbn Ebu Ömer, onlara Mervan -yani el-Fezârî-, ona Yezid -yani İbn Keysan-, ona Ebu Hazim, ona Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'e 'Ya Resulullah! Müşriklere beddua et.' denildi. Bunun üzerine Hz. Peygamber 'Ben lanet etmek için gönderilmedim. Bilakis ancak rahmet olarak gönderildim.' dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Birr ve's-sıla ve'l-edeb 6613, /1074
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Yezid b. Keysan el-Yeşküri (Yezid b. Keysan)
4. Ebu Abdullah Mervan b. Muaviye el-Fezârî (Mervan b. Muaviye b. Haris b. Esma b. Harice)
5. Muhammed b. Abbad el-Mekkî (Muhammed b. Abbad b. Zibrikan)
Konular:
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281478, M002078-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شَرِيكِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ يَوْمَ جُمُعَةٍ مِنْ بَابٍ كَانَ نَحْوَ دَارِ الْقَضَاءِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمًا ثُمَّ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهِ يُغِثْنَا . قَالَ فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا » . قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا نَرَى فِى السَّمَاءِ مِنْ سَحَابٍ وَلاَ قَزَعَةٍ وَمَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ سَلْعٍ مِنْ بَيْتٍ وَلاَ دَارٍ - قَالَ - فَطَلَعَتْ مِنْ وَرَائِهِ سَحَابَةٌ مِثْلُ التُّرْسِ فَلَمَّا تَوَسَّطَتِ السَّمَاءَ انْتَشَرَتْ ثُمَّ أَمْطَرَتْ - قَالَ - فَلاَ وَاللَّهِ مَا رَأَيْنَا الشَّمْسَ سَبْتًا - قَالَ - ثُمَّ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ ذَلِكَ الْبَابِ فِى الْجُمُعَةِ الْمُقْبِلَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَهُ قَائِمًا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ يُمْسِكْهَا عَنَّا - قَالَ - فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ حَوْلَنَا وَلاَ عَلَيْنَا اللَّهُمَّ عَلَى الآكَامِ وَالظِّرَابِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . فَانْقَلَعَتْ وَخَرَجْنَا نَمْشِى فِى الشَّمْسِ . قَالَ شَرِيكٌ فَسَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ أَهُوَ الرَّجُلُ الأَوَّلُ قَالَ لاَ أَدْرِى .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr rivayet etmiştir, Yahya: “ahbaranâ: bize haber verdi” derken, diğerleri: “haddesenâ: bize tahdis etti” demişlerdir, onlara İsmail b. Cafer, ona Şerik b. Ebu Nemir, onun Enes b. Malik’ten rivayet ettiğine göre, bir Cuma günü Daru’l Kaza tarafındaki bir kapıdan bir adam girdi. Rasulullah (sav) ayakta hutbe veriyordu. Adam ayakta durp yüzünü Rasulullah’a (sav) çevirdi, sonra:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çareler tükendi), bize yağmur yağdırması için Allah’a dua et, dedi. (Enes) dedi ki: Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak:
-Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım imdadımıza yetiş (yani bize yağmur yağdır)! buyurdu.
Enes dedi ki: Hayır (durum bildiğiniz gibi değil) vallahi, semada ne bir bulut ne de bir bulut parçası görüyorduk. Bizlerle Sel‘ dağı arasında da ne bir ev ne de bir bina vardı. Onun arka tarafından kalkan misali bir bulut çıkıverdi. Semanın tam ortasına gelince o bulut yayıldı, sonra yağmur yağdırdı. (Enes devamla) dedi ki: Hayır (bildiğiniz gibi değil), bir hafta boyunca güneşi görmedik. Sonra aynı kapıdan, ertesi Cuma günü yine Rasulullah (sav) ayakta hutbe okurken, bir adam girdi, ayakta durup Rasulullah’a döndü ve:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çaresiz kaldık), artık Allah’a dua et de, bu yağan yağmuru kessin, dedi. Rasulullah (sav) bunun üzerine ellerini kaldırarak şöyle buyurdu:
-Allah’ım, üzerimize değil etrafımıza, Allah’ım, dağlara, tepelere, vadilerin içlerine ağaçlık yerlere (yağmur yağdır)! buyurdu. Yağmur kesildi, bizler dışarı çıkıp güneşte yürüdük. Şerik dedi ki: Enes b. Malik’e: O ikinci defa gelen adam, ilk gelen adamın kendisi miydi? diye sordum. Enes: Bilmiyorum, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-Istiskâ 2078, /347
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Dua, İstiska, yağmur duası, elbisenin ters çevrilmesi
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281479, M002078-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شَرِيكِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ يَوْمَ جُمُعَةٍ مِنْ بَابٍ كَانَ نَحْوَ دَارِ الْقَضَاءِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمًا ثُمَّ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهِ يُغِثْنَا . قَالَ فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا » . قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا نَرَى فِى السَّمَاءِ مِنْ سَحَابٍ وَلاَ قَزَعَةٍ وَمَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ سَلْعٍ مِنْ بَيْتٍ وَلاَ دَارٍ - قَالَ - فَطَلَعَتْ مِنْ وَرَائِهِ سَحَابَةٌ مِثْلُ التُّرْسِ فَلَمَّا تَوَسَّطَتِ السَّمَاءَ انْتَشَرَتْ ثُمَّ أَمْطَرَتْ - قَالَ - فَلاَ وَاللَّهِ مَا رَأَيْنَا الشَّمْسَ سَبْتًا - قَالَ - ثُمَّ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ ذَلِكَ الْبَابِ فِى الْجُمُعَةِ الْمُقْبِلَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَهُ قَائِمًا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ يُمْسِكْهَا عَنَّا - قَالَ - فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ حَوْلَنَا وَلاَ عَلَيْنَا اللَّهُمَّ عَلَى الآكَامِ وَالظِّرَابِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . فَانْقَلَعَتْ وَخَرَجْنَا نَمْشِى فِى الشَّمْسِ . قَالَ شَرِيكٌ فَسَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ أَهُوَ الرَّجُلُ الأَوَّلُ قَالَ لاَ أَدْرِى .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyûb, Kuteybe ve İbn Hucr rivayet etti, Yahya: “Ahberanâ: Bize haber verdi” derken, diğer ikisi: Haddesenâ: Bize tahdis etti” dediler, (onlara) İsmail b. Cafer, ona Şerik b. Ebu Nemir, ona Enes b. Malik’in rivayet ettiğine göre, bir adam Cuma gününde Daru’l-Kaza tarafındaki bir kapıdan mescide girdi. Rasulullah (sav) ayakta hutbe veriyordu, adam ayakta durup yüzünü Rasulullah’a (sav) çevirdikten sonra:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çaresiz kaldık), Allah’a dua et de, bize yağmur yağdırsın, dedi. Enes dedi ki: Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak:
-Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım, imdadımıza yetiş (yani bize yağmur yağdır)! buyurdu.
Enes dedi ki: Hayır (durum bildiğiniz gibi değil) vallahi, biz gökte ne bulut namına bir şey görüyorduk, ne de bir bulut parçası. Bizlerle Sel‘ arasında da herhangi bir ev ve bir bina yoktu. (Enes) dedi ki: Sel‘in arka tarafından, kalkan misali bir bulut çıktı, semanın tam ortasına gelince yayıldı, sonra yağmur yağdırdı. (Enes) dedi ki: Hayır (bildiğiniz gibi değil) vallahi, bir hafta boyunca güneş yüzü görmedik. Sonra aynı kapıdan, ertesi Cuma günü bir adam içeri girdi. Rasulullah (sav) da ayakta hutbe veriyordu. Adam ayakta durup yüzünü Allah Rasulü’ne çevirdi ve:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çaresiz kaldık). Allah’a bu yağmuru kesmesi için dua et, dedi. (Enes) dedi ki: Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak:
-Allah’ım, etrafımıza yağdır, üzerimize değil. Allah’ım dağlara ve tepelere, vadilerin iç taraflarına, ağaç yetişen yerlere (yağdır)! buyurdu. Yağmur kesiliverdi ve biz mescitten çıktık, güneşte yürümeye başladık.
Şerik dedi ki: Enes b. Malik’e, o sonra gelen adam ilk gelen adamın kendisi miydi? dedim. O: Bilemiyorum, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-Istiskâ 2078, /347
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
4. Ebu Zekeriyya Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî (Yahya b. Eyyüb)
Konular:
Dua, İstiska, yağmur duası, elbisenin ters çevrilmesi
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281480, M002078-4
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَيَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ حُجْرٍ قَالَ يَحْيَى أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شَرِيكِ بْنِ أَبِى نَمِرٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَجُلاً دَخَلَ الْمَسْجِدَ يَوْمَ جُمُعَةٍ مِنْ بَابٍ كَانَ نَحْوَ دَارِ الْقَضَاءِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمًا ثُمَّ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهِ يُغِثْنَا . قَالَ فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا اللَّهُمَّ أَغِثْنَا » . قَالَ أَنَسٌ وَلاَ وَاللَّهِ مَا نَرَى فِى السَّمَاءِ مِنْ سَحَابٍ وَلاَ قَزَعَةٍ وَمَا بَيْنَنَا وَبَيْنَ سَلْعٍ مِنْ بَيْتٍ وَلاَ دَارٍ - قَالَ - فَطَلَعَتْ مِنْ وَرَائِهِ سَحَابَةٌ مِثْلُ التُّرْسِ فَلَمَّا تَوَسَّطَتِ السَّمَاءَ انْتَشَرَتْ ثُمَّ أَمْطَرَتْ - قَالَ - فَلاَ وَاللَّهِ مَا رَأَيْنَا الشَّمْسَ سَبْتًا - قَالَ - ثُمَّ دَخَلَ رَجُلٌ مِنْ ذَلِكَ الْبَابِ فِى الْجُمُعَةِ الْمُقْبِلَةِ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَائِمٌ يَخْطُبُ فَاسْتَقْبَلَهُ قَائِمًا فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلَكَتِ الأَمْوَالُ وَانْقَطَعَتِ السُّبُلُ فَادْعُ اللَّهَ يُمْسِكْهَا عَنَّا - قَالَ - فَرَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَدَيْهِ ثُمَّ قَالَ « اللَّهُمَّ حَوْلَنَا وَلاَ عَلَيْنَا اللَّهُمَّ عَلَى الآكَامِ وَالظِّرَابِ وَبُطُونِ الأَوْدِيَةِ وَمَنَابِتِ الشَّجَرِ » . فَانْقَلَعَتْ وَخَرَجْنَا نَمْشِى فِى الشَّمْسِ . قَالَ شَرِيكٌ فَسَأَلْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ أَهُوَ الرَّجُلُ الأَوَّلُ قَالَ لاَ أَدْرِى .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyub, Kuteybe ve İbn Hucr rivayet etti, Yahya: “Ahberenâ: Bize haber verdi” derken, diğerleri: “Haddesenâ: Bize tahdis etti” dediler, (onlara) İsmail b. Cafer, ona Şerik b. Ebu Nemir, ona Enes b. Malik’in rivayet ettiğine göre, bir adam bir Cuma gününde Daru’l-Kaza yakınlarındaki bir kapıdan mescide girdi. Rasulullah (sav) da ayakta hutbe veriyordu. Adam ayakta durarak Rasulullah’a (sav) döndü sonra:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çaresiz kaldık), Allah’a dua et de, imdadımıza yetişsin (bize yağmur yağdırsın), dedi. (Enes) dedi ki: Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak:
-Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım, imdadımıza yetiş, Allah’ım, imdadımıza yetiş (bize yağmur yağdır)! buyurdu. Enes dedi ki: Hayır (bildiğiniz gibi değil) vallahi, gökte bulut diye bir şey görmüyorduk, hatta bir bulut parçası bile yoktu. Bizlerle Sel‘ tepesi arasında bir ev ve bir bina da yoktu. Enes (devamla) dedi ki: Sel‘ tepesinin arkasından, kalkan misali bir bulut çıktı, bulut semanın tam ortasına gelince yayıldı, sonra yağmur yağdırdı. Enes (devamla) dedi ki: Hayır, bildiğiniz gibi değil, vallahi, bir hafta boyunca güneşi göremedik.
(Devamla) dedi ki: Sonra ertesi Cuma günü Rasulullah (sav) ayakta hutbe vermekte iken, o kapıdan bir adam içeri girdi. Adam ayakta durarak Allah Rasulü’ne döndü ve:
-Ey Allah’ın Rasulü, mallar telef oldu, yollar kesildi (çaresiz kaldık), Allah’a dua et de, üzerimize yağan bu yağmuru kessin, dedi. (Enes) dedi ki: Bunun üzerine Rasulullah (sav) ellerini kaldırarak:
-Allah’ım, üzerimize değil etrafımıza, Allah’ım, dağlara, tepelere, vadilerin iç taraflarına ve ağaç yetişen yerlere (yağmur yağdır)! buyurdu. Yağmur derhal kesildi. Bizler de dışarı çıkıp, güneşte yürüyerek gittik.
Şerik dedi ki: Enes b. Malik’e: O ikinci gelen adam ilk gelen adamın kendisi miydi? diye sordum. Enes: Bilemiyorum, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-Istiskâ 2078, /347
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Leysi (Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemr)
3. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
4. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Dua, İstiska, yağmur duası, elbisenin ters çevrilmesi
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30436, B007474
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ حَدَّثَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لِكُلِّ نَبِىٍّ دَعْوَةٌ ، فَأُرِيدُ إِنْ شَاءَ اللَّهُ أَنْ أَخْتَبِىَ دَعْوَتِى شَفَاعَةً لأُمَّتِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
-.......Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Her peygamberin (kabul edilecek) bir duası vardır. Ben duamı inşâattan kıyamet günü ümmetime şefaat etmek için saklamak istiyorum"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 31, 2/763
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
Dua, Hz. Peygamber'in ümmeti için duası
HZ. PEYGAMBER'İN DUALARI
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Zihin inşası, İnşaallah demek, istisna etmek