269 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Nuaym (Fadl b. Dükeyn el-Mülâî), ona (Ebu Muhammed) Süfyan b. Uyeyne (el-Hilâlî), ona (Ebu Bekir Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, ona (Ebu Muhammed) Ata b. Yezid (el-Cünde'î), ona da Ebu Eyyub'un (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Tuvalete gittiğinizde ne küçük ne de büyük tuvalet ihtiyacınızı giderirken kıbleye dönmeyin, ona arkanızı vermeyin." Ebû Eyyüb (el-Ensârî) (ra) dedi ki: “Şam'a gittiğimizde tuvaletlerin kıbleye doğru inşa edildiğini gördük. Artık kıbleden farklı tarafa yönümüzü çeviriyor ve Allah'tan af diliyorduk.” Ebu Muhammed şöyle dedi: "Bu rivayet, Abdülkerim'in rivayet ettiği hadisten daha sahihtir. Abdülkerim, metruk gibidir."
Açıklama: Darimi'nin hadisin diğer bir tarikindeki ravi Abdülkerim için kullandığı şibhu'l-metruk ya da şebîhu'l-metruk, "metrûk râvîden farksız" olan râvîler için kullanılan bir ıstılahtır. Hadis uleması bu kavrama yalan söylemekle ithâm edilen (ittihâmu'r-râvî bi'l-kizb) ravileri tanımlamak için başvurmuşlardır. (Bk. Mehmet Efendioğlu, "Metruk", DİA, XXIX, 415-416)
Bize Abdussamed, ona babası, ona Kesir b. Şınzîr, ona da Ata b. Ebû Rabâh, Cabir b. Abdullah'ın (r.a.) şöyle dediğini rivayet etti: “Rasûlullah (s.a.v.) beni bir işi için dışarı göndermişti. Gittim, sonra o işi yerine getirdim ve döndüm. Rasûlullah'ın (s.a.v.) yanına geldim, selam verdim. Hz. Peygamber (s.a.v.) selamımı almadı. Gönlüme Allah’ın bildiği endişeler düştü, 'Belki de Rasûlullah (s.a.v.) geciktiğim için bana kızdı' diye düşündüm. Tekrar selam verdim, yine selamımı almadı. Gönlüme ilkinden daha kötü, Allah’ın bildiği birtakım korkular düştü. Sonra tekrar selam verdim, bu sefer selamımı aldı ve bana; 'Senin selamını almama engel olan şey, sadece namaz kılıyor olmamdı' dedi. Bu sırada Hz. Peygamber (s.a.v.) bineğinin üzerinde ve kıbleden başka tarafa dönmüş halde idi."
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Herkesin yöneldiği bir kıblesi vardır. (Ey müminler!) Siz hayır işlerinde yarışın. Nerede olursanız olun sonunda Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.
(Evet Resûlüm ! ) Nereden yola çıkarsan çık (namazda) yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Nerede olursanız olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarından haksızlık edenler (kuru inatçılar) müstesna, insanların aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasın. Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَلاَ تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِي
Bize Yahya b. Musa, Abd b. Humeyd ve daha pek çok kişi -hadisin manası aynı olmak üzere-, onlara Abdürrezzâk, ona Yunus b. Süleym, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona Abdurrahman b. Abdulkârî, ona da Ömer b. Hattâb (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamberʼe (sav) vahiy geldiğinde yüzünün tarafında arı vızıltısı gibi bir ses işitilirdi. (Yine) bir gün kendisine vahiy gelmişti. Biz de (yanında) bir süre bekledik. Bu hal ondan gidince kıbleye yöneldi, ellerini kaldırdı ve 'Allah'ım, bizlere verdiğin hayırlarını arttır; azaltma! Bizlere ikram et; rezil-rüsvâ eyleme! Bizlere ver; bizi mahrum bırakma! Bizleri seç; başkalarını değil! Bizi senden razı kıl; sen de bizden razı ol' şeklinde dua etti. Ardından, 'Bana on ayet indirildi, kim onların gereğini yaparsa cennete girer' buyurdu. Sonra, 'Müminler kurtuluşa ermişlerdir' (Müminûn, 23/1) ayetini devamındaki on ayetin sonuna kadar okudu.' Bize Muhammed b. Ebân, ona Abdürrezzâk, ona Yunus b. Süleym, ona Yunus b. Yezid, ona da Zührî, bu isnadın benzeri ile ve aynı manaya gelecek şekilde hadisi rivayet etti. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, ilk hadisten daha sahihtir. Bize İshak b. Mansur, ona Ahmed b. Hanbel, Ali b. el-Medînî ve İshak b. İbrahim, onlara Abdürrezzâk, ona Yunus b. Süleym, ona Yunus b. Yezid ona da Zührî, bu hadisi rivayet etmiştir. Ebu İsa [Tirmizî], 'Abdürrezzâk'tan erken dönemde bu hadisi işitenler/sema edenler, senedde Yunus b. Yezid'i zikretmektedirler. Abdürrezzâk'tan bu hadisi rivayet edenlerden bazıları ise senedde Yunus b. Yezid'e yer vermemişlerdir. Yunus b. Yezid'i zikredenlerin rivayetleri daha sahihtir. Çünkü Abdürrezzâk, Yunus b. Yezid'i bu hadisin senedinde bazen zikretmiş, bazen de zikretmemiştir. (Abdürrezzâk) Yunus'u, senedde zikretmediğinde rivayet mürsel (munkatı) olmaktadırʼ demiştir.