Giriş

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Üsâme, onlara Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Âsım, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) iki tür giyim şeklini yasaklamıştır. Bunlardan birincisi, sammâ şeklinde (tek kumaşla) sarınmak, diğeri ise [altında bir iç giysisi olmadan] üzerinde tek elbise varken avret yeri görünecek şekilde dizlerini dikip oturmak.


Açıklama: Hadiste yasaklanan birinci giyim şekli olan sammâ tarzında bürünmeye (iştimal-i sammâ), iki farklı anlam verilmiştir. Bunlarda biri, kişinin elini ve kolunu çıkacak bir aralık bırakmadan tek bir elbiseyle/kumaşla vücudunu sarmasıdır. Bu tarz bir giyinmenin yasaklanmasının sebebi ihtiyaç halinde kişinin elini ve kolunu kullanmada zorlanacak olmasıdır. Diğer anlamı ise, kişinin tek bir kumaşla sarındıktan sonra kumaşın bir tarafını kaldırıp omuzlarından birisinin üstüne atmasıdır. Daha ziyade fakihlerin tercih ettiği bu anlama göre kişi elbiseye bu şekilde büründüğü takdirde bedeninin bir tarafı hatta avret mahalli açıkta kalacaktır. Bu sebeple yasaklanmıştır.

    Öneri Formu
272174 İM003560-2 İbn Mâce, Libâs, 3

Bize Hâşim, ona Abdülhamid, ona Şehr b. Havşeb, ona Bir adam, ona da Ukbe b. Âmir şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'Bir kişi öldüğü zaman, kalbinde hardal tanesi kadar kibir varsa cennetin kokusunu alamaz ve onu göremez' buyurdu. Ebu Reyhâne isimli Kureyşli bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü! Ben güzelliği seviyorum. Kırbacımın kayışının, hatta terliğimin tokasının bile güzel olmasını isterim' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Bu kibir değildir. Şüphesiz ki Yüce Allah güzeldir ve güzelliği sever. Ancak kibir hak yoldan şaşmak ve insanları hor görmektir' buyurdu."


Açıklama: mütabileriyle sahihtir.

    Öneri Formu
65234 HM017504 İbn Hanbel, IV, 151

Bize Abdurrahman b. Abdullah b. Abdülhakem, ona babası (Abdullah b. Abdülhakem ve Ebu Esved Nadr b. Abdülcebbâr, onlara Mufaddal b. Fadâle, ona Ayyâş b. Abbâs el-Kıtbânî, ona Ebu Husayn Heysem b. Şüfeyy [-Ebu Esved “Şefîy” şeklinde de söylemiştir.] şöyle rivayet etmiştir: "Meâfir kabilesinden Ebu Âmir adlı bir arkadaşımla birlikte İlya'ya (Kudüs'e) namaz kılmaya gitmiştik. Onlara vaaz eden kişi, Ezd kabilesinden Ebu Reyhâne isimli bir sahabi idi. Ebu Husayn der ki: Arkadaşım mescide benden önce girdi. Ben de ona yetiştim ve yanına oturdum, bana 'Ebu Reyhâne'nin vaazını dinledin mi?' diye sordu. 'Hayır' dedim. Bunun üzerine bana 'Ebu Reyhâne'yi şöyle derken işittim' dedi: Rasulullah (sav) on şeyi yasaklamıştır: Dişleri inceltmek, dövme yaptırmak, kaş aldırmak veya ağaran saçları yolmak, arada bir engel olmadan, tenleri birbirine değecek şekilde erkeğin erkekle bir yatakta yatması, arada bir engel olmadan, tenleri birbirine değecek şekilde kadının kadınla bir yatakta yatması, Erkeğin, elbiselerinin alt kısmını Acemler gibi ipekten yapması ya da acemler gibi omuzlarına ipek şal koyması, ganimet malını yağmalamak, kaplan derisi üzerine (kibirle) kurulup oturmak, yönetici olmayanların mühür yüzük takmaları."


    Öneri Formu
24666 N005094 Nesai, Zînet, 20

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Üsâme, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Âsım, ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre "Rasulullah (sav) iki tür giyim tarzını yasaklamıştır: Birincisi bütün vücudu el ve kolları bile örtecek şekilde sımsıkı giyinmek; ikincisi de tek örtüye bürünüp avret yeri görünecek şekilde kabaları üzerinde dizlerini dikerek oturmak."


    Öneri Formu
29932 İM003560 İbn Mâce, Libâs, 3

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Bişr b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Kureyşli bir genç elbisesini yerde sürüyerek Ebu Hureyre’nin yanından geçti. Ebu Hureyre de ona şöyle dedi: Ey kardeşimin oğlu! Ben Rasulullah’ı işittim: “Her kim kibirlenmek için elbisesini (yerde) sürüklerse Allah ona kıyamet günü rahmet nazarıyla bakmaz” buyuruyordu."


    Öneri Formu
30059 İM003571 İbn Mâce, Libâs, 6

Bize Yezid b. Halid b. Abdullah b. Mevheb el-Hemedânî, ona Mufaddal b. Fedale, ona Ayyaş b. Abbas el-Kıtbanî, ona Ebu Husayn Heysem b. Şefiy şöyle rivayet etmiştir: "Meâfir kabilesinden Ebu Âmir adlı bir arkadaşımla birlikte İlya'ya (Kudüs'e) namaz kılmaya gitmiştik. Onlara vaaz eden kişi, Ezd kabilesinden Ebu Reyhâne isimli bir sahabi idi. Ebu Husayn der ki: Arkadaşım mescide benden önce girdi. Ben de ona yetiştim ve yanına oturdum, bana 'Ebu Reyhâne'nin vaazına yetişebildin mi?' diye sordu. 'Hayır' dedim. Bunun üzerine bana 'Ebu Reyhâne'yi şöyle derken işittim' dedi: Rasulullah (sav) on şeyi yasaklamıştır: Dişleri inceltmek, dövme yaptırmak, kaş aldırmak veya ağaran saçları yolmak, arada bir engel olmadan, tenleri birbirine değecek şekilde erkeğin erkekle bir yatakta yatması, arada bir engel olmadan, tenleri birbirine değecek şekilde kadının kadınla bir yatakta yatması, Erkeğin, elbiselerinin alt kısmını Acemler gibi ipekten yapması ya da acemler gibi omuzlarına ipek şal koyması, ganimet malını yağmalamak, kaplan derisi üzerine (kibirle) kurulup oturmak, yönetici olmayanların mühür yüzük takmaları." [Ebu Davud der ki: Bu hadisin diğer vecihlerinde rivayet edilmeyen sadece yüzük meselesidir.]


    Öneri Formu
30543 D004049 Ebu Davud, Libas, 8

Bize Abdurrahman b. Abdullah b. Abdülhakem, ona babası (Abdullah b. Abdülhakem ve Ebu Esved Nadr b. Abdülcebbâr, onlara Mufaddal b. Fadâle, ona Ayyâş b. Abbâs el-Kıtbânî, ona Ebu Husayn Heysem b. Şüfeyy [-Ebu Esved “Şefîy” şeklinde de söylemiştir.] şöyle rivayet etmiştir: "Meâfir kabilesinden Ebu Âmir adlı bir arkadaşımla birlikte İlya'ya (Kudüs'e) namaz kılmaya gitmiştik. Onlara vaaz eden kişi, Ezd kabilesinden Ebu Reyhâne isimli bir sahabi idi. Ebu Husayn der ki: Arkadaşım mescide benden önce girdi. Ben de ona yetiştim ve yanına oturdum, bana 'Ebu Reyhâne'nin vaazını dinledin mi?' diye sordu. 'Hayır' dedim. Bunun üzerine bana 'Ebu Reyhâne'yi şöyle derken işittim' dedi: Rasulullah (sav) on şeyi yasaklamıştır: Dişleri inceltmek, dövme yaptırmak, kaş aldırmak veya ağaran saçları yolmak, arada bir engel olmadan, tenleri birbirine değecek şekilde erkeğin erkekle bir yatakta yatması, arada bir engel olmadan, tenleri birbirine değecek şekilde kadının kadınla bir yatakta yatması, Erkeğin, elbiselerinin alt kısmını Acemler gibi ipekten yapması ya da acemler gibi omuzlarına ipek şal koyması, ganimet malını yağmalamak, kaplan derisi üzerine (kibirle) kurulup oturmak, yönetici olmayanların mühür yüzük takmaları."


    Öneri Formu
275651 N005094-2 Nesai, Zînet, 20


    Öneri Formu
45312 DM002690 Darimi, İsti'zan, 20

Bize Haccâc, ona Leys b. Sa'd, ona Ukayl b. Hâlid, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b b. Mâlik, ona da Abdullah b. Ka'b b. Mâlik'in haber verdiğine göre Ka'b b. Malik ama olduğunda, oğulları arasında onun hizmetini gören Abdullah b. Ka'b b. Mâlik şöyle demiştir: Ben Ka'b b. Mâlik’i dinledim, Tebük Gazvesi’nden geri kaldığı zamanla ilgili kıssasını anlatırken şöyle demiştir: "Tebük seferine kadar, ben, Bedir gazası dışında, Rasulullah’ın (sav) katıldığı hiçbir gazveden geri kalmadım. Bedir’e katılmayanlardan hiç kimseyi Rasulullah (sav) kınamamıştır. Çünkü Bedir için yola çıktığında asıl hedefi, içinde Ebu Süfyân ve bir gurup Kureyşlinin bulunduğu Kureyş'in kervanıydı... Ka'b der ki: Sonra (Rasulullah (sav) bana) 'Gel' dedi. Ben de yürüyüp geldim ve huzurunda oturdum. Bana 'Seni geri bırakan ne oldu? Sen (sefer için) binek hazırlamamış mıydın?' diye sordu. Ben de 'Evet, ey Allah’ın Rasulü, hazırlamıştım. Vallahi eğer Senin dışında ehli dünyadan birinin yanında olsaydım, onun gazabından bir özür ile kurtulabileceğimi düşünürdüm. Çünkü ben tartışmada kuvvetli bir kimseyim. Fakat (doğruyu söylemekten başka çarem yoktur)' dedim... Ka'b hadisi anlattı ve anlattıkları arasında şunlar da vardı: 'Ben, Allah’ın beni affetmesini umar dururdum.' Ka'b der ki: Ben de eşime 'Allah bu iş hakkında hükmünü verinceye kadar sen ailene dön, onların yanında kal' dedim. Sonra bir gün (Medine’de) Sel dağına çıkmış birinin yüksek sesle 'Ey Ka‘b b. Mâlik, müjdeler olsun!' diye bağırdığını işittim. Bunun üzerine hemen secdeye kapandım. O anda anladım ki bir kurtuluş müjdesi gelmiştir. Gerçekten de Rasulullah (sav) sabah namazını kıldığında, bizim tövbemizin kabul edildiğini halka ilan etti... Ka'b Hadisi aktardı ve şunu da söyledi: Kendi kendime 'Acaba (Rasulullah (sav) benim) selamımı alırken dudaklarını oynattı mı?' derdim."


Açıklama: Hadisin tam metni için HM015882 numaralı rivayete bakınız.

    Öneri Formu
64435 HM015883 İbn Hanbel, III, 460

Bize Vekî, ona A'meş, ona Süleyman b. Müshir ona Haraşe b. Hurr, ona da Ebu Zer şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bana 'Ey Ebu Zer! Mescitte en itibarlı kişiye bak' buyurdu. Ben baktım, üzerinde güzel bir elbise bulunan bir adam gördüm ve 'Şu mu?' dedim. Rasulullah (sav) bana 'Şimdi de mescitte en aşağı görülen kişiye bak' buyurdu, ben de baktım; üzerinde eski püskü elbiseler bulunan birini gördüm ve 'Şu mu?' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Bu (fakir gördüğün kişi), kıyamet günü Allah katında, bu (itibarlı gördüğün) adam gibi yeryüzü dolusu kadar adamdan daha hayırlıdır' buyurdu."


    Öneri Formu
70836 HM021724 İbn Hanbel, V, 157