2026 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Musa b. Ukbe, ona Sâlim b. Abdullah, ona da babası (İbn Ömer) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) “Kibirle elbisesini yerde sürükleyene, Kıyamet gününde Allah, (rahmet nazarıyla) bakmaz” buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekir “Ya Rasulallah! Dikkat etmezsem elbisemin bir kısmı (kimi zaman) yere doğru sarkıyor” dedi. Rasulullah (sav) de “Sen bunu böbürlenerek yapanlardan değilsin” buyurdu."
Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik; (T) Bize Kuteybe, ona Mâlik, ona Nâfi', Abdullah b. Dînâr ve Zeyd b. Eslem, onlara da Abdullah b. Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kibirle elbisesini yerde sürükleyene, Kıyamet gününde Allah, (rahmet nazarıyla) bakmaz." [Ebu İsa der ki: Bu konuda Huzeyfe, Ebu Said, Ebu Hureyre, Semüra, Ebu Zer, Aişe ve Hübeyb b. Muğaffel'den de hadis nakledilmiştir. İbn Ömer hadisi, hasen-sahih bir hadistir.]
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus ve Amr b. Haris, ona İbn Şihab, ona Salim b. Abdullah, babasının (Ömer b. Hattab) bu kıssayı nakledip; dibaç cübbe dedi. Ve sonra bu konuda şunları söyledi: Hz. Peygamber, Ömer b. el-Hattab'a atlas (dîbâc) bir cübbe göndermiş ve Hz. Peygamber; "onu satarsın ve parası ile ihtiyacını görürsün" buyurmuştur.
Bize Ebu Tahir, ona Abdullah b. Vehb, ona Ömer b. Muhammed, ona babası, Sâlim b. Abdullah ve Nafi, onlara da Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Böbürlenerek elbiselerini yerlerde sürüyen kimseye Allah kıyamet gününde rahmet nazarıyla bakmayacaktır."
Bize Ebu Tahir, ona Abdullah b. Vehb, ona Ömer b. Muhammed, ona babası, Sâlim b. Abdullah ve Nafi, onlara da Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Böbürlenerek elbiselerini yerlerde sürüyen kimseye Allah kıyamet gününde rahmet nazarıyla bakmayacaktır."
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus ve Amr b. Haris, ona İbn Şihab, ona Salim b. Abdullah, babasının (Ömer b. Hattab) bu kıssayı nakledip; dibaç cübbe dedi. Ve sonra bu konuda şunları söyledi: Hz. Peygamber, Ömer b. el-Hattab'a dîbâ adı verilen kumaşı ince ipekten dokunmuş bir cübbe göndermiş ve Hz. Peygamber; "onu satarsın ve parası ile ihtiyacını görürsün" buyurmuştur.
Bize Hasan b. Ali el-Hallâl, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Eyyûb, ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) “Bu dünyada kibirli bir şekilde elbisesini sürükleyene, kıyamet gününde, Allah rahmet nazarıyla bakmaz” buyurdu. Bunun üzerine Ümmü Seleme “kadınlar eteklerini nasıl yapsınlar” diye sordu. Hz. Peygamber (sav) de “bir karış sarkıtsınlar” buyurdu. Ümmü Seleme “o zaman ayakları açılır” deyince Rasulullah (sav), “o zaman bir arşın sarkıtsınlar, ama daha fazla değil” buyurmuştur." [Tirmizi der ki: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]
Bana Ebü't-Tâhir ile Harmele b. Yahya -Lafız Harmele’ye aittir-; bu ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Salim b. Abdullah, Abdullah b. Ömer’in (ra) şöyle anlattığını rivayet etti: 'Ömer b. el-Hattâb (ra) pazarda satılan kalın ipek kumaştan (istebrak) yapılmış bir elbise buldu. Ve onu alarak Rasûlullah’a getirdi: 'Ya Rasulallah! Bunu satın al. Bayram ve heyetler için onunla süslenirsin' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Bu ancak nasibi olmayanların giysisidir." buyurdu. Aradan Allah’ın (cc) dilediği kadar bir süre geçti. Sonra Rasûlullah (sav) ona ibrişim adı da verilen ince ipekten (dîbâc) yapılmış bir cübbe gönderdi. Ardından Ömer, cübbe ile yola çıktı ve onu Rasûlullah’a getirerek 'Ya Rasûlallah! "Bu ancak nasibi olmayanların giysisidir." veya "Bunu ancak nasibi olmayanlar giyer." dedin. Sonra da onu bana gönderdin?' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Onu satarsın ve bir ihtiyacını görürsün!" cevabını verdi.