2026 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Abdullah b. Mesleme, ona İbn Ebu Hazim, ona babası (Seleme b. Dinar), Sehl’in şöyle anlattığını rivayet etti: 'Bir kadın kenarlı, dokunmuş bir bürde (cübbe) ile Hz. Peygamber’e (sav) geldi. Sehl: 'Bilir misiniz, bürde nedir?' diye sordu. Oradakiler: 'Şemledir (omuz atkısı, pelerin)' diye cevap verdiler. Sehl 'Evet öyledir' dedi. (Sehl olayın devamını şöyle anlattı) Kadın, Hz. Peygamber’e 'Bu bürdeyi kendi elimle dokudum ve sana giydirmek için geldim' dedi. Hz. Peygamber(sav) de ihtiyacı olan o bürdeyi hemen aldı ve bürdeyi elbisesinin üstüne (omuzuna) atmış olarak bizim yanımıza geldi. Bir sahâbî (Abdurrahman b. Avf veya Sa'd b. Ebu Vakkas) de bu bürdenin güzel olduğunu belirtti ve '(Yâ Rasülallah!) Bunu bana giydir, bu ne kadar güzel!' dedi. Orada bulunanlar, o kişiye 'Bunu söylemekle iyi etmedin. Peygamber bu bürdeyi ihtiyacı olduğu için giymişti. Sonra sen, Hz Peygamber’in istediğinde reddetmediğini bildiğin halde onu (bürdeyi) kendisinden istedin' dediler. O da 'Vallahi ben bu bürdeyi giymek için istemedim. Ben onu ancak benim kefenim olsun diye istedim' dedi. [Sehl ibn Sa'd: 'Hakîkaten bu bürde o zâtın kefeni oldu' demiştir.]
Açıklama: İbn Hacer ve Bedrüddin el-Aynî Bürdeyi isteyenin Abdurrahman b. Avf veya Sa'd b. Ebu Vakkas olduğunu söylemişlerdir. bkz. İbn Hacer, Fethu'l-bârî, (Beyrut:Dârü'l-marife, 1379) 3/ 143; Bedrüddin el-Aynî, Umdetü'l-kâri, (Beyrut:İhyaü't-türsi'l-arabî,ts.) 8/ 62. İbn Battal rivayetten şu dört şeyin analaşılacağına işaret etmektedir: 1.İhtiyaç olmayan bir şeyi önceden hazırlamak. 2.Yöneticinin fakir bir insandan hediye alabileceği. 3. Hediye edilene karşılık verilmeyebileceği. 4. Yönetici veya alim birinden teberrüken bir şeyin istenilebileceği. İbn Battal, Şerhu Sahihu'l-buhârî, thk. Ebu Temim Yasir b. İbrahim (Riyad: Mektebetü'r-rüşd, 1423/2003), 3/206.
Açıklama: hasen li gayrihi, bu isnad zayıftır.
Bize Ebu Nuaym, ona Hemmâm, ona Atâ, ona Safvân b. Ya'lâ b. Ümeyye, ona da babası (Ya'lâ b. Ümeyye) şöyle rivayet etmiştir: Üzerinde cübbe, cübbesinde de hâluk (denen koku) veya sarılık olan bir adam Hz. Peygamber (sav) Cîrane'de iken yanına geldi ve Ona (sav) "Umremi nasıl eda etmemi emir buyurursun?" dedi. Bunun üzerine Allahu teâlâ, Hz. Peygamberʼe (sav) vahiy indirdi. Hemen üzerine bir örtü örtüldü. (Ya'lâ) dedi ki, "Ben, öteden beri kendisine vahiy inerken Hz. Peygamberʼi (sav) görmeyi arzu ederdim". (Derken) Ömer, "Gel, kendisine vahiy inerken Hz. Peygamberʼe (sav) bakmak ister misin?" dedi, ben de "evet" şeklinde karşılık verdim. Ömer, örtünün kenarını kaldırdı, ben de Ona (sav) baktım; horulduyordu -ravi zannedersem (Hz. Peygamberʼin horuldaması) genç devenin horuldaması gibiydi' dedi-. (Bu hal Rasulullah'tan) gidince "Umre hakkında soran nerededir? Üzerindeki cübbeyi çıkar, halûk kokusunun izini yıka, sarılığı da temizle ve hac yaparken yaptığın şeylerin aynısını umre yaparken de yap!" buyurdu.