137 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nakıd ve Züheyir b. Harb, onlara İbn Uyeyne, ona Eyyüb b. Musa, ona Nübeyh b. Vehb şöyle demiştir: "Eban b. Osman ile yola çıktık. Melel denilen yere vardığımız vakit Ömer b. Ubeydullah gözlerinden rahatsızlandı. Ravhâ'ya varınca rahatsızlığı şiddetlendi. Bunun üzerine Eban b. Osman'a sormak için adam gönderdi. Eban da ona 'Gözlerine sabır otu çeksin. Zira Osman'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav), ihramlı iken gözleri ağrıyan bir kimsenin gözlerine sabır çektirmiştir' diye haber gönderdi."
Bize Cuma b. Abdullah, ona Mervan, ona Hâşim b. Hâşim, ona Amir b. Sa'd, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim her gün sabahları aç karna yedi tane Medine'nin acve hurmasından yerse, o gün içinde o kimseye zehir ve sihir zarar vermez."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. İdris, ona Muhammed b. Umâra, ona da Ebu Bekir b. Muhammed şöyle rivayet etmiştir: "Halide bt. Enes Ümmü Benî Hazm es-Sâidiyye, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek, şifa için okuduğu duaları, Ona arz etti, Rasulullah (sav) da, okumasına izin verdi."
Bize Hibbân b. Musa, ona Abdullah, ona Yunus b. Yezîd, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona da Urve şöyle demiştir: Hz. Âişe, hasta olan veya yakınını kaybedip üzüntü içinde bulunan kimselere 'telbîne' verilmesini tavsiye eder ve şöyle derdi: Ben, Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini işittim: "Telbîne, hastanın kalbini yatıştırır ve (kişinin) üzüntüsünün bir kısmını giderir."
Açıklama: Telbine, kurutulmuş arpa tozuna süt ve bal eklenerek oluşturulan, arpa unundan yapılan bir lapadır.
Bize İshak b. Mansur, ona Abdürrezzâk, ona Ma'mer, ona Hemmâm, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) 'Nazar (göz değmesi) haktır' buyurdu ve vücuda dövme yaptırmayı yasakladı."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْعَيْنُ حَقٌّ
Bize Said b. Arar Sehl b. İshak b. Muhammed b. Eşas b. Kays, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Ferve, ona Abdullah b. Ukeym şöyle rivayet etti: Huzeyfe ile Medâin'de bulunuyorduk. Huzeyfe su istedi. Beldenin yetkilisi de ona gümüşten bir kap içinde içecek getirdi. Huzeyfe onu fırlattı ve şöyle dedi: Haberiniz olsun, ben bu adama bana bu kaptan su vermemesini söylemiştim. Çünkü Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Altın ve gümüş kaptan su içmeyin. Atlas ve ipek de giymeyin. Çünkü bunlar dünyada kâfirlere, ahirette ise size (Müminlere) mahsustur."
Bize Said b. Amr el-Eşasî, ona Abser, ona Mutarrif, ona Hakem, ona Hasan, ona Amr b. Hureyrs, ona da Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl'in haber verdiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Çöl/yer mantarı, Allah Teâlâ'nın İsrail oğullarına indirdiği “Menn” (ilâhî bir rızık) cinsindendir. Onun suyu ise göz için şifadır."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî, ona Süfyân, ona el-Cüreyrî, ona Ebu Selîl, ona Ebu Mücîbe el-Bâhilî, ona babası ya da amcası şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna gelip 'ey Allah'ın Rasulü! Ben, geçen sene size gelen adamım' dedim. Hz. Peygamber (sav), 'senin bedenini zayıf görüyorum, hayırdır?' buyurdu. O da 'ey Allah'ın Rasulü! (Oruç tuttuğum için) gündüz yemek yemedim. Sadece geceleyin yemek yedim' dedi. Rasulullah (sav) 'bedenine işkence etmeni sana kim emretti ki' buyurdu. Ben 'ey Allah'ın Rasulü! Ben epeyce güçlüyüm' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'sabır ayı (olan Ramazan'ı) ve ondan sonra bir günü oruçlu geçir' buyurdu. Ben 'epeyce güçlüyüm' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'sabır ayı (olan Ramazan'ı) ve ondan sonra iki günü oruçlu geçir' buyurdu. Ben 'epeyce güçlüyüm' dedim. Bunun üzerine 'sabır ayı (olan Ramazan'ı), ondan sonra üç günü ve haram ayları oruçlu geçir' buyurdu."
Bize Hafs b. Ömer en-Nemerî, ona Şube, ona Ziyad b. İlâka, ona da Üsame b. Şerik şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım, Ashab, sanki başlarının üzerinde bir kuş varmış gibi (sessiz ve hareketsiz durmakta) idiler. Selam verip yanlarına oturdum. Şuradan buradan (bir takım) bedeviler gelip 'Ey Allah'ın Rasulü, tedavi olabilir miyiz?' diye sormaya başladılar. Hz. Peygamber de 'Tedavi olunuz. Çünkü Aziz ve Celil olan Allah, şifasını yaratmadığı bir hastalık yaratmamıştır. Ancak bir hastalık müstesna o da ihtiyarlıktır' buyurdu."
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdürrezzak, ona Akîl b. Ma'kil, ona Vehb b. Münebbih, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a (sav) nuşre (denilen tedavi usulü) soruldu, Hz. Peygamber de 'o şeytan işidir' buyurdu."