52 Kayıt Bulundu.
Bize Bişr b. Hilal es-Savvâf el-Basrî, ona Cafer b. Süleyman, ona Ebû Tarık, ona el-Hasan, ona da Ebû Hureyre’nin (ra) rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “- Kim benden şu sözleri alır ve onlarla amel eder veya amel edecek birine öğretir?” diye sordu. Ebû Hureyre dedi ki: “- Ben, ey Allah’ın Rasûlü” diye söyledim. Bunun üzerine Hz. Peygamber elimi tuttu ve şu beş şeyi saydı: “Haramlardan sakın, insanların en çok ibâdet edeni olursun. Allah’ın sana ayırdığı hissene razı ol, insanların en zengini olursun. Komşuna iyilik yap, mü’min olursun. Kendin için istediğin şeyi başkaları için de iste, müslim olursun. Bir de çok gülme; çünkü çok gülmek, kalbi öldürür ُEbû İsa dedi ki: Bu hadis garibdir, onu sadece Cafer b. Süleyman’ın rivayetiyle bilmekteyiz. Hadîsin râvisi el-Hasan, Ebû Hureyre’den bir şey işitmemiştir. Aynı şekilde Eyyub, Yunus b. Ubeyd ve Ali b. Zeyd de, “el-Hasan, Ebû Hureyre’den hadis işitmemiştir” demişlerdir. Ebû Ubeyde en Nâci bu hadisi el-Hasan'dan kendi sözü olarak rivayet etmiştir, senedinde “Ebû Hureyre Rasûlullah’dan (sav) şöyle rivayet etti” şeklinde bir ifade zikretmemiştir.
Açıklama: Hasan-ı Basri ile Ebû Hureyre arasında inkıta bulunmaktadır Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَإِنَّ كَثْرَةَ الضَّحِكِ تُمِيتُ الْقَلْبَ
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Muâviye, ona Ebu Recâ, ona Bürd b. Sinân, ona Mekhûl, ona Vâsile b. el-Eska' (ra), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ey Ebu Hureyre! Şüpheli şeylerden titizlikle sakın ki insanların en çok ibadet edeni olasın. Kanaatkar ol ki insanların en çok şükredeni olasın. Kendin için istediğin şeyi diğer insanlar için de iste ki kamil bir mümin olasın. Komşularına iyi muamele et ki kamil bir Müslüman olasın. Az gül, çünkü çok gülmek kalbi öldürür."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: كُنْ وَرِعًا تَكُنْ أَعْبَدَ النَّاسِ
Bize Mekkî b. İbarahim, ona İbn Cüreyc, ona İbrahim b. Meysere, ona Amr b. Şerid şöyle rivayet etmiştir: "Bir defasında Sa'd b. Ebî Vakkas'ın yanında durmuştum. O sırada el-Misver b. Mahreme geldi ve elini benim bir omuzuma koydu. Bu sırada Hz. Peygamber'in âzâtlı kölesi Ebû Râfi' geldi ve 'Ey Sa'd, senin arsadaki iki evimi (satacağım), bunu sen satın al' dedi. Sa'd da, 'Vallahi ben onları satın almıyorum' dedi. el-Misver b. Mahreme hemen, 'Vallahi sen bu iki evi mutlaka almalısın!' dedi. Bunun üzerine Sa'd, Ebû Râfi'e, 'Vallahi ben sana taksit taksit olacak şekilde dört bin dirhemden fazla vermem' dedi. Ebû Râfi' de, 'Bu iki eve karşılık bana beş yüz dinar verildi. Eğer ben Hz. Peygamber'i (sav) "Komşu, (bir mülke) yakınlığı sebebiyle onu satın alma konusunda öncelikli hak sahibidir" buyururken işitmemiş olsaydım, ona karşılık beş yüz dinar teklif edilmiş olduğum halde, onu sana dört bin dirheme vermezdim, dedi. Sonra da o yeri Sa'd'a verdi."
Bize Mâlik, ona Saîd b. Ebu Saîd el-Makburî, ona da Ebu Şüreyh el-Ka'bî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin yahut sussun. Her kim Allah'a ve âhiret gününe iman ediyorsa komşusuna iyi davransın. Her kim Allah ve âhiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin. Misafir bir gün izzet ve ikramla ağırlanır. Normal bir şekilde ağırlanması ise üç gündür. Üç günden sonrası [ev sahibinden misafirine] sadakadır. Misafirin ev sahibini sıkıntıda bırakacak kadar uzun süre kalması helal olmaz."
Açıklama: Ebû Yahyâ mevlâ Ca'de'den sadece Süleymân el-A'meş hadis rivâyet etmiştir. Buhârî onun hadisini 'el-Edebü'l-Müfred'inde rivâyet ederken, Müslim ise mütâbaat olarak rivâyet etmektedir. İbn Maîn ve İbn Hibbân onu sika olarak kabul etmektedirler.
Bize imlâ yoluyla eş-Şeyh el-İmam Ebû't-Tayyib Sehl b. Muhammed b. Süleyman ile Ebû Abdullah el-Hâfız, Ebû Tahir el-Fakîh, Ebû Zekeriya b. Ebî İdhsk, Ebû'l-Abbas Muhammed b. Ahmed eş-Şâzeyâhî ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakîm, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma, ona da Esmâ şöyle rivâyet etti: "Bir kadın Rasûlullah'a (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim bir kadın komşum var, ona karşı, kocamın bana vermediği bir şeyle tok görünmeye çalışsam bana günah olur mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendisine verilmeyen bir şeyle tok görünmeye çalışan, iki yalan elbise giymiş gibidir."
Bize imlâ yoluyla eş-Şeyh el-İmam Ebû't-Tayyib Sehl b. Muhammed b. Süleyman ile Ebû Abdullah el-Hâfız, Ebû Tahir el-Fakîh, Ebû Zekeriya b. Ebî İdhsk, Ebû'l-Abbas Muhammed b. Ahmed eş-Şâzeyâhî ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakîm, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma, ona da Esmâ şöyle rivâyet etti: "Bir kadın Rasûlullah'a (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim bir kadın komşum var, ona karşı, kocamın bana vermediği bir şeyle tok görünmeye çalışsam bana günah olur mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendisine verilmeyen bir şeyle tok görünmeye çalışan, iki yalan elbise giymiş gibidir."