Bize Ahmed b. el-Hasan b. Hirâş el-Bağdâdî, ona Habbân b. Hilal, ona Mübârek b. Fadâle, ona Abdurabbih b. Saîd, ona Muhammed b. el-Münkedir, ona da Cabir’in (ra) rivâyet ettiğine göre Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurmuştur:
“Sizin bana en sevgili ve kıyâmet günü bana en yakın olanınız, ahlâkı güzel olanınızdır. Sizin bana en sevimsiz ve kıyâmet günü benden en uzak olanınız, boşboğazlar, ölçüsüz konuşanlar ve mütefeyhıklerdir.”
Dediler ki:
“- Ey Allah’ın Rasûlü; boşboğazlar ve ölçüsüz konuşanları anladık, mütefeyhıkler nedir?”
“- Ululuk taslayanlar, kibirlilerdir” buyurdu.
Ebû İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebû Hureyre’den de hadis rivayet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen -garibdir.
Bazıları bu hadisi el-Mübârek b. Fedâle’den, o Muhammed b. el-Münkedir’den, o Cabir’den ve o da Hz. Peygamber’den isnadıyla rivayet etmişlerdir. Burada Abdurabbih b. Said’i zikretmemişlerdir ki, bu daha sahih bir rivâyettir.
Hadisin metninde geçen “sersâr” kelimesi “çok konuşan, geveze”, “müteşeddık” kelimesi ise insanlara dil uzatan ve onlar hakkında kötü söz söyleyen kimse anlamında kullanılmıştır.
Açıklama: Yukarıda da belirtildiği üzere "Sersâr" boşboğaz, çok konuşan, çenesi düşük, saçma-sapan sözler söyleyen kişi anlamına gelir.
"Müteşeddik" ölçüsüz, ihtiyatsız konuşan, gereksiz yere ve fütursuzca sözü uzatan kişi demektir. İnsanlarla alay eden, onlara dil uzatan kişi anlamına da gelir. Lügat parçalayan kişi manasını da taşır.
"Mütefeyhık" kimseye söz bırakmayan, yüksekten atan, bilgiçlik taslayan, laf ebeliği yapan kişi anlamına gelir.
İşte bu vasıflara sahip olanlar, Rasûlullah’ın (sav) en çok nefret ettiği ve kıyâmette de O’na en uzak yerde bulunacak olan kimselerdir. Dikkat edilirse bu vasıfların hepsi de dille alakalıdır. İnsanın başına gelen belâların büyük çoğunluğu dili yüzündendir. Dilini garantiye alan, kendisini de büyük ölçüde garantiye almış olur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23997, T002018
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ بْنِ خِرَاشٍ الْبَغْدَادِىُّ حَدَّثَنَا حَبَّانُ بْنُ هِلاَلٍ حَدَّثَنَا مُبَارَكُ بْنُ فَضَالَةَ حَدَّثَنِى عَبْدُ رَبِّهِ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ مِنْ أَحَبِّكُمْ إِلَىَّ وَأَقْرَبِكُمْ مِنِّى مَجْلِسًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَحَاسِنَكُمْ أَخْلاَقًا وَإِنَّ أَبْغَضَكُمْ إِلَىَّ وَأَبْعَدَكُمْ مِنِّى مَجْلِسًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ الثَّرْثَارُونَ وَالْمُتَشَدِّقُونَ وَالْمُتَفَيْهِقُونَ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَدْ عَلِمْنَا الثَّرْثَارُونَ وَالْمُتَشَدِّقُونَ فَمَا الْمُتَفَيْهِقُونَ؟ قَالَ « الْمُتَكَبِّرُونَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَرَوَى بَعْضُهُمْ هَذَا الْحَدِيثَ عَنِ الْمُبَارَكِ بْنِ فَضَالَةَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ عَنْ جَابِرٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَذْكُرْ فِيهِ عَنْ عَبْدِ رَبِّهِ بْنِ سَعِيدٍ وَهَذَا أَصَحُّ . وَالثَّرْثَارُ هُوَ الْكَثِيرُ الْكَلاَمِ وَالْمُتَشَدِّقُ الَّذِى يَتَطَاوَلُ عَلَى النَّاسِ فِى الْكَلاَمِ وَيَبْذُو عَلَيْهِمْ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. el-Hasan b. Hirâş el-Bağdâdî, ona Habbân b. Hilal, ona Mübârek b. Fadâle, ona Abdurabbih b. Saîd, ona Muhammed b. el-Münkedir, ona da Cabir’in (ra) rivâyet ettiğine göre Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurmuştur:
“Sizin bana en sevgili ve kıyâmet günü bana en yakın olanınız, ahlâkı güzel olanınızdır. Sizin bana en sevimsiz ve kıyâmet günü benden en uzak olanınız, boşboğazlar, ölçüsüz konuşanlar ve mütefeyhıklerdir.”
Dediler ki:
“- Ey Allah’ın Rasûlü; boşboğazlar ve ölçüsüz konuşanları anladık, mütefeyhıkler nedir?”
“- Ululuk taslayanlar, kibirlilerdir” buyurdu.
Ebû İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebû Hureyre’den de hadis rivayet edilmiştir. Bu hadis bu şekliyle hasen -garibdir.
Bazıları bu hadisi el-Mübârek b. Fedâle’den, o Muhammed b. el-Münkedir’den, o Cabir’den ve o da Hz. Peygamber’den isnadıyla rivayet etmişlerdir. Burada Abdurabbih b. Said’i zikretmemişlerdir ki, bu daha sahih bir rivâyettir.
Hadisin metninde geçen “sersâr” kelimesi “çok konuşan, geveze”, “müteşeddık” kelimesi ise insanlara dil uzatan ve onlar hakkında kötü söz söyleyen kimse anlamında kullanılmıştır.
Açıklama:
Yukarıda da belirtildiği üzere "Sersâr" boşboğaz, çok konuşan, çenesi düşük, saçma-sapan sözler söyleyen kişi anlamına gelir.
"Müteşeddik" ölçüsüz, ihtiyatsız konuşan, gereksiz yere ve fütursuzca sözü uzatan kişi demektir. İnsanlarla alay eden, onlara dil uzatan kişi anlamına da gelir. Lügat parçalayan kişi manasını da taşır.
"Mütefeyhık" kimseye söz bırakmayan, yüksekten atan, bilgiçlik taslayan, laf ebeliği yapan kişi anlamına gelir.
İşte bu vasıflara sahip olanlar, Rasûlullah’ın (sav) en çok nefret ettiği ve kıyâmette de O’na en uzak yerde bulunacak olan kimselerdir. Dikkat edilirse bu vasıfların hepsi de dille alakalıdır. İnsanın başına gelen belâların büyük çoğunluğu dili yüzündendir. Dilini garantiye alan, kendisini de büyük ölçüde garantiye almış olur.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 71, 4/370
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. Münkedir el-Kuraşî (Muhammed b. Münkedir b. Abdullah b. Hüdeyr)
3. Abdurabbih b. Said el-Ensari (Abdurabbih b. Said b. Kays b. Amr b. Sehl)
4. Mübarek b. Fedâle el-Kuraşî (Mübarek b. Feâale b. Abdurrahman b. Kenane)
5. Ebu Habib Habban b. Hilal el-Bahilî (Habban b. Hilal b. Habib)
6. Ahmed b. Hasan el-Bağdadî (Ahmed b. Hasan b. Hıraş)
Konular:
Adab, sohbet adabı
Ahlak, güzel ahlak
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
Kibir, Kibir ve gurur
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır. O'na ancak güzel sözler yükselir. Bu güzel sözleri de Allah'a amel-i sâlih (faydalı işler) ulaştırır. Kötülüklerle tuzak kuranlara gelince, onlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzağı boşa çıkar.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
57347, KK35/10
Hadis:
مَن كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعًا إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَكْرُ أُوْلَئِكَ هُوَ يَبُورُ
Tercemesi:
Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah'ındır. O'na ancak güzel sözler yükselir. Bu güzel sözleri de Allah'a amel-i sâlih (faydalı işler) ulaştırır. Kötülüklerle tuzak kuranlara gelince, onlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzağı boşa çıkar.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Fâtır 35/10, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, azabı çetindir
Allah İnancı, varlığı ve birliği
Amel, salih amel
İman, Esasları, Ahirete, Azap, çeşit ve figürleri
Kötülük
KTB, İMAN
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle başbaşa bırak.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
54186, KK6/112
Hadis:
وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نِبِيٍّ عَدُوًّا شَيَاطِينَ الإِنسِ وَالْجِنِّ يُوحِي بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ زُخْرُفَ الْقَوْلِ غُرُورًا وَلَوْ شَاء رَبُّكَ مَا فَعَلُوهُ فَذَرْهُمْ وَمَا يَفْتَرُونَ
Tercemesi:
Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle başbaşa bırak.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, En'âm 6/112, /
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, hidayet ve dalalete sevketmesi
Allah İnancı, mülk Allah'a aittir / mülkünde tasarrufu
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
KTB, İMAN
KTB, KADER
Peygamberler, Görevi, İşlevi, Misyonu
Şeytan, aldatıcılığı
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
285855, M002349-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ ذَكَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّارَ فَأَعْرَضَ وَأَشَاحَ ثُمَّ قَالَ « اتَّقُوا النَّارَ » . ثُمَّ أَعْرَضَ وَأَشَاحَ حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ كَأَنَّمَا يَنْظُرُ إِلَيْهَا ثُمَّ قَالَ « اتَّقُوا النَّارَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَبِكَلِمَةٍ طَيِّبَةٍ » . وَلَمْ يَذْكُرْ أَبُو كُرَيْبٍ كَأَنَّمَا وَقَالَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muâviye, ona el-A'meş, ona Amr b. Mürra, ona Hayseme, ona da Adî b. Hâtim şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) cehennemden bahsedip yüzünü çevirdi ve endişesini belli etti (eşâha). Ardından, "Cehennemden sakının!" buyurdu. Sonra yüzünü çevirdi ve endişesini belli etti. Öyle ki, onun sanki [cehennemi] gördüğünü sandık. Daha sonra, "Yarım hurmayla [bile olsa] cehennemden sakının! [Onu da] bulamayan güzel konuşarak [sakınsın]!" buyurdu.
Ebu Küreyb, "Sanki" ifadesini zikretmemiş ve Ebu Muâviye'nin, hadisi, "haddesena" lafzıyla naklettiğini bildirmiştir.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
فَاتَّقُوا النَّارَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2349, /394
Senetler:
1. Ebû Tarîf Adî b. Hatim et-Taî (Adî b. Hatim b. Abdullah b. Sa'd b. Haşrec)
2. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Sadaka, paylaşmaya teşvik
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12806, T002318
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « إِنَّ مِنْ حُسْنِ إِسْلاَمِ الْمَرْءِ تَرْكَهُ مَا لاَ يَعْنِيهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : وَهَكَذَا رَوَى غَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ أَصْحَابِ الزُّهْرِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نَحْوَ حَدِيثِ مَالِكٍ مُرْسَلاً وَهَذَا عِنْدَنَا أَصَحُّ مِنْ حَدِيثِ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ . وَعَلِىُّ بْنُ حُسَيْنٍ لَمْ يُدْرِكْ عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes, ona Zühri, ona da Ali b. Hüseyin rivâyet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Mâlâyanîyi (kendisini ilgilendirmeyen şeyleri) terk etmesi, kişinin iyi Müslüman oluşundandır."
(Ebu İsa) Tirmizî: Zührî'nin arkadaşlarından bir çok kimse bu hadisi Zührî vasıtasıyla, Ali b. Hüseyin'den, Mâlik'in hadisine benzer şekilde fakat mürsel olarak rivâyet etmişlerdir. Bu rivâyet benim yanımda Ebu Seleme'nin, Ebu Hüreyre'den yaptığı rivâyetten daha sağlamdır. Çünkü Ali b. Hüseyin, Ali b. Ebu Tâlib'e (ra) yetişememiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Zühd 11, 4/558
Senetler:
1. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Söz, yerinde ve yeterince olanı güzeldir
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30245, B002989
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « كُلُّ سُلاَمَى مِنَ النَّاسِ عَلَيْهِ صَدَقَةٌ كُلَّ يَوْمٍ تَطْلُعُ فِيهِ الشَّمْسُ ، يَعْدِلُ بَيْنَ الاِثْنَيْنِ صَدَقَةٌ ، وَيُعِينُ الرَّجُلَ عَلَى دَابَّتِهِ ، فَيَحْمِلُ عَلَيْهَا ، أَوْ يَرْفَعُ عَلَيْهَا مَتَاعَهُ صَدَقَةٌ ، وَالْكَلِمَةُ الطَّيِّبَةُ صَدَقَةٌ ، وَكُلُّ خَطْوَةٍ يَخْطُوهَا إِلَى الصَّلاَةِ صَدَقَةٌ ، وَيُمِيطُ الأَذَى عَنِ الطَّرِيقِ صَدَقَةٌ » .
Tercemesi:
Bize İshak (b. Mansur el-Kevsec), ona Abdurrezzaks(b. Hemmam), ona Ma’mer (b. Raşid el-Ezdî), ona Hemmam (b. Münebbih el-Yemânî), ona da Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “İnsanoğlu, bedenindeki her eklem ve kemiğe karşılık (Yüce Allah’a şükretme şeklinde) bir sadaka ile yükümlüdür. Güneşin doğduğu her gün insanlar arasında adaletten ayrılmaması da (insanın Rabbine) sadakasıdır. Bir kimseye hayvanı karşısında yardım edip ( kendisini veya yükünü) yüklemek veya yükünü yüklemesine yardım etmek bir sadakadır. Güzel söz bir sadakadır. Namaza giderken attığı her adım bir sadakadır. Yoldan (gelip geçene) eziyet veren bir şeyi kaldırmak da bir sadakadır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 128, 1/792
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
KTB, SADAKA
Sadaka, çeşitleri
Sadaka, faydalı eylemlerde bulunmak
Sadaka, güzel söz söylemek, dinlemek
SAĞLIK, ÖNEMİ VE KORUNMASI
SÖZÜN BÜYÜSÜ
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « بُعِثْتُ بِجَوَامِعِ الْكَلِمِ ، وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ ، فَبَيْنَا أَنَا نَائِمٌ أُتِيتُ بِمَفَاتِيحِ خَزَائِنِ الأَرْضِ ، فَوُضِعَتْ فِى يَدِى » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ وَقَدْ ذَهَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنْتُمْ تَنْتَثِلُونَهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30204, B002977
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « بُعِثْتُ بِجَوَامِعِ الْكَلِمِ ، وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ ، فَبَيْنَا أَنَا نَائِمٌ أُتِيتُ بِمَفَاتِيحِ خَزَائِنِ الأَرْضِ ، فَوُضِعَتْ فِى يَدِى » . قَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ وَقَدْ ذَهَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَأَنْتُمْ تَنْتَثِلُونَهَا .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Az sözle çok şey anlatma kabiliyeti (cevâmi'u'l-kelim) ile gönderildim. (Düşmanlarımın benden) korkması ile desteklendim. Uyurken yeryüzü hazinelerinin anahtarları bana verilip elime konuldu.
Ebu Hureyre, "Rasulullah (sav), (bu dünyadan göçüp) gitti. Siz de (o hazineleri) çıkarıyorsunuz!" demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 122, 1/790
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Halid Ukayl b. Halid el-Eylî (Ukayl b. Halid b. Ukayl)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Yahya b. Bükeyr el-Kuraşî (Yahya b. Abdullah b. Bükeyr)
Konular:
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
Hz. Peygamber, düşmanlarına korku salması
Hz. Peygamber, hasaisi, cevamiu'l-kelim
SÖZÜN BÜYÜSÜ
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مِنْ حُسْنِ إِسْلاَمِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لاَ يَعْنِيهِ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38561, MU001638
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ حُسَيْنِ بْنِ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ مِنْ حُسْنِ إِسْلاَمِ الْمَرْءِ تَرْكُهُ مَا لاَ يَعْنِيهِ.
Tercemesi:
O (Yahya) bana, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib’in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav): “Kişinin kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi Müslümanlığının güzelliğindendir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Husnü'l-huluk 1638, 1/356
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Müslüman, vasıfları
Seçki, Güzel ahlak
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281721, M001167-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - وَهُوَ ابْنُ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « فُضِّلْتُ عَلَى الأَنْبِيَاءِ بِسِتٍّ أُعْطِيتُ جَوَامِعَ الْكَلِمِ وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ وَأُحِلَّتْ لِىَ الْغَنَائِمُ وَجُعِلَتْ لِىَ الأَرْضُ طَهُورًا وَمَسْجِدًا وَأُرْسِلْتُ إِلَى الْخَلْقِ كَافَّةً وَخُتِمَ بِىَ النَّبِيُّونَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr, onlara İsmail –ki o İbn Cafer’dir- ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Diğer nebilere altı husus ile üstün kılındım, bana Cevâmiü’l Kelim (pek özlü sözler) verildi, korku ile bana yardım olundu, ganimetler bana helal kılındı, yeryüzü benim için hem bir temizlenme aracı hem de bir mescit kılındı. Ben bütün yaratılmışlara gönderildim ve nebiler benimle son buldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1167, /210
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Ganimet, helal kılınmıştır
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
Hz. Peygamber, örnekliği
İbadethaneler, Mescidin önemi
KTB, NAMAZ,
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281722, M001167-3
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالُوا حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - وَهُوَ ابْنُ جَعْفَرٍ - عَنِ الْعَلاَءِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « فُضِّلْتُ عَلَى الأَنْبِيَاءِ بِسِتٍّ أُعْطِيتُ جَوَامِعَ الْكَلِمِ وَنُصِرْتُ بِالرُّعْبِ وَأُحِلَّتْ لِىَ الْغَنَائِمُ وَجُعِلَتْ لِىَ الأَرْضُ طَهُورًا وَمَسْجِدًا وَأُرْسِلْتُ إِلَى الْخَلْقِ كَافَّةً وَخُتِمَ بِىَ النَّبِيُّونَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Eyyûb, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr, onlara İsmail –ki o İbn Cafer’dir- ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
-Diğer nebilere altı husus ile üstün kılındım, bana Cevâmiü’l Kelim (pek özlü sözler) verildi, korku ile bana yardım olundu, ganimetler bana helal kılındı, yeryüzü benim için hem bir temizlenme aracı hem de bir mescit kılındı. Ben bütün yaratılmışlara gönderildim ve nebiler benimle son buldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Mesâcid ve Mevâdi'u's-salât 1167, /210
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî (Yahya b. Eyyüb)
Konular:
Ganimet, helal kılınmıştır
Hitabet, sözün gücü ve etkileyiciliği
HZ. PEYGAMBER'İN HİTABETİ
Hz. Peygamber, örnekliği
İbadethaneler, Mescidin önemi
KTB, NAMAZ,
SÖZÜN BÜYÜSÜ