Giriş

Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Affân, ona Hammâd b. Seleme, ona da Humeyd, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: "Sahabenin en sevdiği kişi Rasulullah (sav) idi. Ama yine de, hoşlanmadığını bildikleri için, onu gördüklerinde ayağa kalkmazlardı". [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis, bu tarikten, hasen-sahih-garip bir hadistir.]


Açıklama: Hadis, ferddir (garip). Hadisin ilk ravisi olan Enes b. Malik sahabi tabakasında tektir. Ondan hadisi aktaran ve kaynaklarda daha fazla ismi geçen ravi Humeyd b. Ebi Humeyd'dir. Bazı kaynaklarda bu tabakada Sabit el-Bünani ismi de yer almaktadır. Bu iki raviden hadisi Hammad b. Seleme almıştır ve kendi tabakasında tektir. Hadisi Hammad b. Seleme'den Afra, Abdurrahman b. Mehdi, Affan, Muhammed b. Müsenna ve Ebu Kamil Muzaffer b. Müdrik almıştır. Tirmizi, hadis hakkında "sahih hasen" hükmü vermiş ve "bu isnadının garip (ferd)" olduğunu belirtmiştir. Bu hadis şöyle yorumlanmıştır: "Üstad Ebu Hamid (el-Gazali) şöyle demiştir: "Eğer taraflar arasında gönül birliği oluşmuşsa birbiri için ayağa kalkmak, birbirinden özür dilemek ve birbirine övgüde bulunmak gibi haklar hafifler. Çünkü her ne kadar bunlar dostluk hukukuna dahil olsa da biraz da yabancılık ve külfet içerirler. Eğer taraflar arasında gönül birliği sağlanmışsa külfet halısı bütünüyle dürülür. Bu durumda muhatabına, sanki kendisi gibi davranır. Çünkü bu görünür edep halleri aslında içteki edebin ve kalp temizliğinin dışa vurumudur. Kalpler zaten temiz ise bu durumda kalptekini gösterme külfetine girilmez. Hasılı birisi için ayağa kalkmak ya da kalkmamak zamana, hale ve kişiye göre değişir" (Tıbi, el-Kaşif an hakaiki's-sünen, X, 3067).

    Öneri Formu
16039 T002754 Tirmizi, Edeb, 13

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Muharib, ona da Cabir b. Abdullah (r. anhümâ) şöyle demiştir: "Bir yolculuk esnasında Hz. Peygamber'e (sav) bir deve sattım. Medine'ye geldiğimizde 'Mescide gel ve iki rekat namaz kıl' buyurdu. Sonra bana bedelini tarttı. [Şu‘be der ki:] Zannederim bana bedelini tarttı ve fazla da verdi. Bu fazla ödemenin bir kısmı, Harre Vakasında, Şamlılar onu yağmalayana kadar, bende duruyordu."


    Öneri Formu
20787 B002604 Buhari, Hibe, 23

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Misar ona Ebu Anbes, ona Ebu Adabbes, ona Ebu Merzuk, ona Ebu Galib, ona da Ebu Ümame'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) asasına dayanarak bizim yanımıza geldi. Biz hemen ayağa kalktık. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Acemlerin (İranlıların) birbirlerini tazim ederken ayağa kalktığı gibi (benim için) ayağa kalkmayın' buyurdu."


    Öneri Formu
34396 D005230 Ebu Davud, Edeb, 151, 152

Bize Haccâc, ona Leys, ona Said el-Makbûrî, ona Şerik b. Abdullah b. Ebu Nemir, ona Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) kalktı ve insanları uyardı. O sırada bir adam kalkıp 'Ey Allah'ın Raslulü! Kıyamet ne zaman?' diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah'ın (sav) hoşnutsuzluğu yüzüne yansıdı. Biz adama, 'Otur yerine, Hz. Peygamber'in hoşlanmadığı bir soru sordun' dedik. Sonra adam ikinci defa kalktı ve 'Ey Allah'ın Raslulü! Kıyamet ne zaman?' diye sordu. Rasulullah'ın (sav) hoşnutsuzluğu yüzüne daha fazla yansıdı. Biz adamı yerine oturttuk. Sonra Adam üçüncü defa 'Ey Allah'ın Raslulü! Kıyamet ne zaman?' diye sordu. Rasulullah'ın (sav) 'Yazıklar olsun sana! Kıyamet için ne hazırladın?' buyurdu. Adam 'Hazırladığım şey Allah ve Rasulü’nün sevgisidir' dedi. Rasulullah (sav) ona 'otur, sen sevdiğinle berabersin' dedi."


Açıklama: isnadı kavidir.

    Öneri Formu
61153 HM012733 İbn Hanbel, III, 167

Bize Yahya b. Said, ona Mis'ar, ona Ebu Adebbes, ona bir adam -sanırım Ebu Halef, ona Ebu Merzuk, ona da Ebu Ümame şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), çıkıp yanımıza geldi. Onu görünce ayağa kalktık. Bunun üzerine 'Beni gördüğünüzde Acemlerin (İranlıların) tazim için yaptığı gibi ayağa kalkmayınız' buyurdu. Ravi der ki: Rasulullah'ın (sav) bize dua etmesini arzular gibiydik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle dua etti:" "Allahım! Bizi bağışla! Bize merhamet et! Bizden razı ol! Amellerimizi kabul eyle! Bizleri cennetine koy! Cehennemden koru! Bütün halimizi düzgün eyle!"


Açıklama: Hadis oldukça zayıftır. İsnad ferd-i mutlaktır (garip). Kaynaklardaki isnadları arasında çelişkiler (ızdırap) vardır (İsnadlardaki karmaşa için bk. Darekutni, el-İlelü'l-varide, XII, 268 vd.). Bazı isnadlarda Mis'ar ile Ebü'l-Adebbes arasında Ebü'l-Anbes yer almakta, aynı isnadlarda Ebu Merzuk'un hocası Ebu Galib olarak görülmektedir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXXVI, 515; Ebu Davud, Sünen, VII, 516). İsnadda yer alan ve ismi bilinmeyen Ebu Merzuk hakkında (bir başka isnadda hocası konumundaki Ebu Galib ile birlikte) "Güvenilir ravilerin hadislerine aykırı hadis naklederken sika ravilerce desteklenmeyip ferd kaldıkları için hadisleri delil olmaz" (İbn Hibban, Mecruhin, III, 159), "Zayıftır (leyyin" ve "İsmi bilinmemektedir" (İbn Hacer, Takribü't-Tehzib, s. 672) denilmiştir. Ravilerden Ebü'l-Adebbes'in adı Tübey' b. Süleyman'dır. (İbn Ebi Hatim, el-Cerh ve't-ta'dil, II, 447). "Tanınmayan bir ravi" olarak nitelenmiştir (Zehebi, el-Muğni fi'd-duafa, s. 118). Ebu'l-Adebbes Meni b. Süleyman el-Esedi olduğu da söylenmiştir (İbn Hibban, Sikat, VI, 177). Kaynaklarda ilk görüş daha fazla yer almaktadır. Ebu'l-Adebbes'in hocası hakkında şüphe edilmiş ve zanna dayanılarak Ebu Halef adı verilmiştir. Bu da hadisin zaafiyetine sebep olmaktadır.

    Öneri Formu
71238 HM022554 Ahmed b. Hanbel, Müsned, XXXVI, 538; Ebu Davud, Sünen, VII, 516.

Bize Malik b. İsmail, ona İsrail, ona Asım, ona da İbn Sîrîn şöyle demiştir: "Ben Abîde'ye 'Yanımızda Peygamber'in (sav) saçından bir parça vardır, biz onu Enes'ten veya Enes'in ailesinden temin etmiştik' dedim. Bunun üzerine Abîde 'Yanımda, Peygamber'den bir tek saç telinin bulunması muhakkak bana dünyadan ve dünyadaki şeylerden daha sevim­lidir' dedi."


    Öneri Formu
2629 B000170 Buhari, Vudu, 33

Bize Muhammed b. Abdurrahim, ona Saîd b. Süleyman, ona Abbâd, ona İbn Avn, ona İbn Sîrîn, ona da Enes şöyle demiştir: "Peygamber (sav) (Veda haccında) başını tıraş ettiği zaman saç telinden ilk alan kişi Ebu Talha'ydı."


    Öneri Formu
2636 B000171 Buhari, Vudu, 33

Bize Muhammed b. Ar'ara, ona Ömer b. Ebu Zâide, ona Avn b. Ebu Cuhayfe, ona da babası (Ebu Cuhayfe) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) yanına gittim. Deriden yapılmış kızıl bir çadırın içindeydi. (Orada) Bilal'i, Hz. Peygamber'in (sav) abdestinden geriye kalan suyu götürürken gördüm. İnsanlar o sudan alabilmek için birbirleriyle yarışıyorlardı. Suya ulaşabilen, onunla (yüzünü ve vücudunu) sıvazlıyor, ulaşamayan ise arkadaşının elindeki ıslaklıktan faydalanmaya çalışıyordu."


    Öneri Formu
18803 B005859 Buhari, Libâs, 42

Bize İbrahim b. Münzir, ona Muhammed b. Füleyh, ona babası (Füleyh b. Süleyman), ona Hilal b. Ali, ona Abdurrahman b. Ebu Amra, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Hiç bir mü'min yoktur ki Dünya ve Ahirette kendisine insanlar içerisinde en yakını ben olmayayım. İsterseniz 'Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır.' [Ahzab, 33/6] ayetini okuyunuz. O halde herhangi bir mümin ölür ve geriye bir mal bırakırsa o mala, onun asabesi mirasçı olur. Kim de geriye bir borç ya da çoluk çocuk bırakırsa bana gelsin. Onun velisi benim."


    Öneri Formu
32764 B004781 Buhari, Tefsir, (Ahzab) 1

Bize Abdussamed b. Abdülvâris, Ebân el-Attâr, ona Yahyâ b. Ebu Kesîr, ona Ebu Seleme’den, ona Muhammed b. Abdullah b. Zeyd şöyle rivayet etmiştir: "Babam (Abdullah b. Zeyd), kurban kesim yerinde, Kureyş’ten bir adam ile birlikte Hz. Peygamber'in (sav) kurbanlıkları taksimine şahit oldu. (Bu taksimatta) Hz. Peygamber'in (sav) kendisine de Kureyşli adama da bir pay düşmedi. Sonra Rasulullah (sav) elbisenin üzerinde başını tıraş ettirdi ve bu saçlarını ona (yanındaki kişiye) verdi. O da bu saçları bazı adamlara paylaştırdı. Daha sonra Rasulullah (sav) tırnaklarını kesti ve onları da yanındaki arkadaşına verdi. (Ravi) der ki: Kına ve ketem bitkisi ile boyalı bu saçlar, hâlâ bizim yanımızdadır."


    Öneri Formu
65398 HM016588 İbn Hanbel, IV, 43