654 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Muhammed, ona İshak b. Süleyman, ona Malik b. Enes, ona ez-Zührî, ona Abdurrahman b. Avf'ın azatlı kölesi Ebu Ubeyd, ona da Ebu Hüreyre Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Acele etmedikçe her birinizin duası kabul olunur." Ey Allah'ın Rasulü dua eden kişi nasıl acele eder? denilince "Kişi 'Allah'a dua ettim de Allah benim duamı kabul etmedi', demek suretiyle acele etmiş olur." şeklinde cevap verdi.
Bize Ebu Bekir [b.Ebu Şeybe], ona Abdullah b. Bekr es-Sehmî, ona Hişam ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Cafer (el-Ensârî), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şu üç duaya mutlaka icabet edilir: Mazlumun duası, yolcunun duası ve babanın çocuğuna yaptığı dua."
Bize Ebu Bekir, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeydullah, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz yatağına yatmak istediği zaman alt elbisesinin içiyle döşeğini silkelesin. Çünkü kalktıktan sonra yatağın içine nelerin girdiğini bilemez. Sonra sağ tarafına yatsın ve şöyle desin: Rabbim, senin adınla yatar, senin adınla kalkarım. Eğer canımı alırsan ona merhamet et. Eğer canımı almazsan onu sâlih kullarını koruduğun gibi koru."
Bize Muhammed b. Yahya, ona Ebu Davud, ona İmran b. el-Kattân, ona Katâde, ona Said b. Ebu Hasan, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bütün noksanlıklardan uzak olan Allah'a (cc), kendisine yapılan duadan daha değerli bir şey yoktur."
Bize Ebu Bekir, ona Abdullah b. İdris, ona İbn Aclân, ona Ebu’z-Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü kimse (istekleriyle) Allah’ı zora sokamaz”.
Bize Yakub b. Humeyd b. Kasib, ona Abdülaziz b. Ebu Hazim, ona Süheyl, ona babası (Ebu Salih), ona da Ebu Hureyre'nin dediğine göre Rasulullah (sav) söyle buyurdu: "Sabahladığınızda 'Allah’ım! Senin (izin ve kudretin) ile sabahladık, Seninle akşamladık. Seninle yaşarız, Seninle ölürüz' deyin. Akşamladığınızda ise 'Allah’ım! Seninle akşamladık, Seninle sabahladık. Seninle yaşarız, Seninle ölürüz. Dönüş ancak Sanadır' deyin."
Bana Yahya, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam âmin dediği zaman siz de âmin deyiniz. Çünkü kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk düşerse, geçmiş günahları bağışlanır." [İbn Şihab dedi ki: Rasulullah (sav) da (namaz kıldırırken) âmin derdi.]
Bana Malik, ona Ebu Bekir’in azatlısı Sümey, ona Ebu Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam (Gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna değil) ayetini okuduğu vakit, siz de 'âmin' deyiniz. Çünkü âmin sözü, meleklerin âmin demesine denk düşenin geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Yahya, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said ve Ebu Seleme, o ikisine de Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "İmam, âmin dediğinde siz de âmin deyiniz. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk düşerse işlemiş olduğu günahları affedilir." [İbn Şihâb, Hz Peygamber'in de (imam olduğu halde) âmin dediğini nakletmiştir.]