Giriş

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyub, ona da Ebu Osman, ona da Ebu Musa (el-Eşarî) şöyle demiştir: "Bir seferde Nebi (sav) ile beraberdik. Topluluk yüksek sesle tekbir getirmeye başladılar. Bunun üzerine Nebi (sav) 'Ey insanlar! Kendinize acıyın; sizin dua ettiğiniz ne sağır ne de bir gaiptir! Siz, her daim sizinle beraber olan, işiten ve gören bir zata dua ediyorsunuz' buyurdu. Sonra bana doğru geldi ben o anda içimden 'Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh' diyordum. Rasulullah (sav) 'Ey Abdullah b. Kays! Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh de. Çünkü bu, cennet hazinelerinden bir hazinedir' veya 'Sana cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi? Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh' buyurdu"


    Öneri Formu
23101 B006384 Buhari, Daavât, 50

Bize Abd b. Humeyd, ona Kabîsa, ona Süfyan, ona Abdurrahman b. Ziyad b. En’um, ona Abdullah b. Yezid, ona da Abdullah b. Amr’ın haber verdiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Hiçbir dua, iki kişinin birbirine, gıyabında yaptıkları dua kadar kabul yönünden hızlı değildir." [Tirmizi der ki: Bu hadis, garibtir. Hadisin bu isnaddan başkasıyla geldiğini bilmiyoruz. Bu isnaddaki el-İfrikî, hadiste zayıf kabul edilen bir ravidir. İsmi Abdullah b. Ziyad b. En’um’dur. Abdullah b. Yezîd ise Ebu Abdurrahman el-Hubulî’dir.]


    Öneri Formu
23758 T001980 Tirmizi, Birr ve Sıla, 50

Bize Bündâr Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said ve Abdurrahamn b. Mehdî, onlara Süfyân, ona Seleme b. Küheyl, ona Hucr b. Kays, ona da Vâil b. Hucr şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın 'ğayri'l-mağdûbi 'aleyhim velâ'd-dâllîn' ayetini okuyup amin dediğini ve (amin derken) sesini uzattığını işittim." [Bu konuda Ali ve Ebu Hureyre'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa şöyle der ki: Vâil b. Hucr hadisi, hasen bir hadistir. Nebî'nin (sav) ashabından, tâbiînden ve onlardan sonra gelen pek çok kimse bu görüşte olup onlar, erkeğin amin derken sesini yükselteceğini ve kısmayacağını benimsemişlerdir. Şâfiî, Ahmed ve İshak da bu görüştedir. Bu hadisi Şu'be, Seleme b. Küheyl'den, o Ebu 'Anbes Hucr'dan, o Alkame b. Vâil'den, o da babasından rivayet ederek Nebî'nin (sav) "ğayri'l-mağdûbi 'aleyhim velâ'd-dâllîn" ayetini okuduğunu, amin dediğini, (derken de) sesini kıstığını nakletmiştir.] [Ebu İsa şöyle der ki: Muhammed'i şöyle derken işittim: Bu konuda Süfyân hadisi, Şu'be hadisinden daha sahihtir. (Çünkü) Şu'be, bu hadisin (bazı) yerlerinde yanılmış ve “Ebu 'Anbes Hucr” demiştir. Oysa doğrusu Hucr b. Anbes olup Ebu Seken diye künyelenir. Yine Şu'be rivayetin senedine 'Alkame b. Vâil'i eklemiştir ki, o senette Alkame b. Vâil yoktur. O, Hucr b. Kays'ın Vâil b. Hucr'dan rivayetidir. Yine Şu'be “sesini kıstı” da demiştir, ama doğrusu, “sesini uzattı” olmalıdır.] [Ebu İsa şöyle dert ki: Ebu Zür'a'ya bu hadis hakkında sordum, “bu konuda Süyân hadisi, Şu'be hadisinden daha sahihtir” cevabını verdi ve “Alâ b. Sâlih el-Esedî, Seleme b. Küheyl'den, Süfyân'ın rivayetine benzer şekilde nakilde bulunmuştur” dedi.]


Açıklama: Bu tarik muallaktır; musannif ile Şube arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
273299 T003465 Tirmizi, Salat, 70

Bize İsmail, ona Mâlik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) savaştan, hacdan ya da umreden döndüğünde, yolda, her tepede üç tekbir getirir, ardından şöyle buyururdu: "Lâ ilâhe illallâh, vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdu ve hüve alâ kulli şey’in kadîr. Âibûne, tâibûne, âbidûne li-Rabbinâ, hâmidûn. Sadakallâhu va‘deh, ve nasara abdeh, ve hezeme’l-ahzâbe vahdeh." "Bir olan Allah'tan başka ilah yoktur! Onun ortağı yoktur! Mülk ve hamd onadır. O her şeye güç yetirir! Allah'a dönenler, tövbe edenler, rabbimize kulluk edenler ve hamd edenleriz! Allah sözünde durmuş, kuluna zafer vermiş ve tek başına düşmanları (ahzâb) yenmiştir."


    Öneri Formu
23102 B006385 Buhari, Daavât, 52

Bize Sa'd b. Hafs, ona Şeybân, ona Mansûr, ona Rib'î b. Hirâş, ona Harşa b. Hur, ona da Ebu Zer şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) geceleyin yattığı zaman '(Allah'ım) Sen'in adınla ölür, senin adınla yaşarız', uyandığı zaman da 'Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a hamd olsun. Son diriliş ve dönüş de Allah'adır' diye dua ederdi."


    Öneri Formu
29683 B007395 Buhari, Tevhid, 13

Bize Hasan b. Ali el-Hallâl, ona Zeyd b. Hubâb, ona Süfyan, ona Ebu İshak, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs’ın naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua etmiştir: "Allah, bize ve Âd’ın kardeşine (Hz. Hud’a) rahmet eylesin."


    Öneri Formu
31851 İM003852 İbn Mâce, Duâ, 6

Bize Ahmed b. Salih, ona Yahya b. Hassan ve İsmail, o ikisine Süleyman b. Bilal, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Abdullah, ona Anbese, ona Abdullah b. Ğannam el-Beyâzî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim sabahladığında 'Allah’ım! Sabah üzerimde bulunan her türlü nimet yalnızca Sendendir. Senin hiçbir ortağın yoktur. O halde, hamd Sana mahsustur, şükür de Sanadır.' derse o günün şükrünü yerine getirmiş olur. Her kim bu sözün benzerini geceleyin söylerse o gecenin şükrünü yerine getirmiş olur."


    Öneri Formu
34153 D005073 Ebu Davud, Edeb, 100, 101

Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona İbn Zekvân, ona Abdurrahman A’rec, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: "Tufeyl b. Amr Rasulullah’a (sav) geldi ve 'Devs helak oldu, isyan etti ve (İslam’dan) yüz çevirdi. Onlar için beddua etsen ya' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Allah'ım Devs’e hidayet ihsan eyle ve onları (İslam’a geri) getir' buyurdu."


    Öneri Formu
34519 B004392 Buhari, Megâzî, 75

Bize Ebu Kureyb, ona Ebu Yahya el-Hımmânî, ona A’meş, ona Tarık b. Abdurrahman, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas’ın naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah’ım! Kureyş'in ilk nesline azabı tattırdın. Sonrakilere de nimeti ihsan eyle." [(Tirmizi) dedi ki: Bu, Hasen-Sahih-Garib bir hadistir. Bize Abdulvehhab el-Verrâk, ona Yahya b. Said el-Ümevî, ona da A’meş bir benzerini nakletti.]


    Öneri Formu
272878 T003908-2 Tirmizi, Menâkıb, 65

Bize Ahmed b. Salih, ona Yahya b. Hassan ve İsmail, o ikisine Süleyman b. Bilal, ona Rabîa b. Ebu Abdurrahman, ona Abdullah, ona Anbese, ona Abdullah b. Ğannam el-Beyâzî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim sabahladığında 'Allah’ım! Sabah üzerimde bulunan her türlü nimet yalnızca Sendendir. Senin hiçbir ortağın yoktur. O halde, hamd Sana mahsustur, şükür de Sanadır.' derse o günün şükrünü yerine getirmiş olur. Her kim bu sözün benzerini geceleyin söylerse o gecenin şükrünü yerine getirmiş olur."


    Öneri Formu
274375 D005073-2 Ebu Davud, Edeb, 100, 101