652 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Safvan b. İsa, ona Muhammed b. Aclân, ona Ka'kâ (b. Hakim), ona Ebu Salih (Zekvan es-Semmân), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Adamın biri iki parmağıyla işaret ederek dua ediyordu. Rasulullah (sav) onu 'Tek parmağınla, tek parmağınla (dua et)' diye ikaz etti." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis hasen-sahih-garîbdir. Bu hadisin manası şöyledir: Kişi dua ederken şehadet getirdiğinde, bunu tek parmağıyla işaret ederek yapmalıdır.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona da Abdülmelik b. Ebu Süleyman şöyle rivayet etmiştir: Ebu Derdâ’nın damadı Safvan b. Abdullah b. Safvan (ziyaret için) Şam’a gelmiş ama Ebu Derdâ'yı evde bulamamıştı. Evde bulunan, Ümmü Derdâ ona “Bu yıl hacca mı niyetlisin?” diye sormuş ve o “Evet” demişti. Bunun üzerine Ümmü Derdâ “Bizim için de Allah’a (cc) hayır duada bulun zira Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu” dedi: "Kişinin, gıyabında kardeşi için yapmış olduğu dua makbuldür. Onun yanı başında duasına 'Amin' diyen bir melek bulunur ve o her ne zaman kardeşine hayır duada bulunsa melek, ona 'Amin, Allah (cc) aynısını sana da versin' diye dua eder."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona da Abdülmelik b. Ebu Süleyman şöyle rivayet etmiştir: Ebu Derdâ’nın damadı Safvan b. Abdullah b. Safvan (ziyaret için) Şam’a gelmiş ama Ebu Derdâ'yı evde bulamamıştı. Evde bulunan, Ümmü Derdâ ona “Bu yıl hacca mı niyetlisin?” diye sormuş ve o “Evet” demişti. Bunun üzerine Ümmü Derdâ “Bizim için de Allah’a (cc) hayır duada bulun zira Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu” dedi: "Kişinin, gıyabında kardeşi için yapmış olduğu dua makbuldür. Onun yanı başında duasına 'Amin' diyen bir melek bulunur ve o her ne zaman kardeşine hayır duada bulunsa melek, ona 'Amin, Allah (cc) aynısını sana da versin' diye dua eder."
Bize Süfyan b. Vekî, ona babası (Vekî), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Asım b. Ubeydullah, ona Salim, ona da İbn Ömer, Hz. Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Umre için Rasulullah’tan (sav) izin istediğimde, Hz. Peygamber (sav) 'Kardeşim, duana bizi de ortak et, bizi unutma' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî), bu hadisin hasen-sahih olduğunu söylemiştir.]
Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona Mansûr, ona Rib'î b. Hirâş, ona Hareşe b. Hurr, ona da Ebu Zer (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) geceleyin yatağına girdiğinde 'Allah'ım! Senin adınla ölür ve dirilirim' der, uyandığında da 'Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah'a (cc) hamd olsun. Yeniden dirilip dönüş O'nadır' diye dua ederdi."
Bize Ebu Kureyb, ona Ebu Yahya el-Hımmânî, ona A’meş, ona Tarık b. Abdurrahman, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas’ın naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah’ım! Kureyş'in ilk nesline azabı tattırdın. Sonrakilere de nimeti ihsan eyle." [(Tirmizi) dedi ki: Bu, Hasen-Sahih-Garib bir hadistir. Bize Abdulvehhab el-Verrâk, ona Yahya b. Said el-Ümevî, ona da A’meş bir benzerini nakletti.]
Bize Ebu Seleme Yahya b. Half, ona Abdulvehhab es-Sekafî, ona Abdullah b. Osman b. Huseym, ona Ebu Zübeyir, ona da Cabir şöyle demiştir: "Ashap 'Ey Allah’ın Rasulü! Sakîf’in okları bizi perişan etti, onlara beddua etsen ya' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Allah’ım! Sakîf’e hidayet ihsan eyle' buyurdu." [(Tirmizi) der ki: Bu, Hasan-Sahih-Garib bir hadistir.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muâviye b. Hişâm, ona Şeybân, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona Rabîa b. Ka'b el-Eslemî şöyle haber vermiştir: "Kendisi (Rabîa b. Ka'b) Rasulullah'ın (sav) kapısının eşiğinde yatardı. O geceleyin, Rasullah'ın (sav) 'Sübhânallâhi Rabbi’l-âlemîn' dediğini, sonra biraz susup, ardından 'Sübhânallâhi ve bihamdihî' dediğini duyardı."
Bize Ebu Bişr Bekr b. Halef, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim), ona da Cabir b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bir adam evine girdiğinde ve yemek yerken besmele çekerse şeytan (kendisine tabi olanlara) 'Burada sizin için ne konaklama ne de yeme imkanı var' der. Ama evine girerken besmele çekmezse, şeytan 'Konaklayacak yeri buldunuz' der. O adam yemeğine başlarken besmele çekmezse, şeytan 'Burada hem konaklama hem de yemek imkanı buldunuz' der."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaz b. Muaz, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir bulut (ya da fırtına belirtisi) gördüğünde, yüzünün değişir, endişelenir, içeri girer, dışarı çıkardı, bir ileri bir geri yürürdü. Yağmur yağınca ise bu hali geçer, ferahlardı. (Râvî) der ki: Aişe, Peygamber'in (sav) bu hâlinden gördüğü bazı şeyleri, kendisine anlattığında, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ne biliyorsun? Belki bu, Hûd kavminin başına gelen gibi bir şeydir: (Azabın bir bulut şeklinde belirip de vâdilerine yöneldiğini gördüklerinde, “Bu bize yağmur yağdıracak bir bulut” dediler. Hud “Hayır,” dedi. “O, çabuklaştırılmasını istediğiniz şeydir—bir rüzgâr ki, acı bir azap taşır.)" (Ahkâf, 46/24).