652 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Ebu Ziyâd, ona Seyyâr, ona Cafer b. Süleyman, ona da Sâbit, ona da Enes (b. Mâlik) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah’a (sav) geldi ve 'Ey Allah’ın Rasûlü! Ben yolculuğa çıkmak istiyorum, bana azık temin eder misin' dedi. Rasulullah (sav) 'Allah seni takva ile rızıklandırsın' diye dua etti. Adam 'Daha fazlasını yapar mısın?' deyince, Rasulullah (sav) 'Allah günahlarını bağışlasın' buyurdu. Adam “Anam babam sana feda olsun, biraz daha yapamaz mısın?' dediğinde, Rasulullah (sav) 'Her nerede olursan ol, Allah sana hayrı kolay kılsın' buyurdu." [Tirmizî, bu hadisin hasen-garîb olduğunu belirtmiştir.]
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Asım, ona Haccâc es-Savvâf, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Cafer, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şu üç dua makbuldür: Mazlumun duası, misafirin duası, babanın çocuğuna duası.". [Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim, ona Hişâm ed-Destüvâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr hadisi bu isnatla benzer şekilde rivayet etmiş ve 'Şüphesiz kabul olunurlar' ifadesini ilave etmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hasen bir hadistir. Yahya b. Ebu Kesîr'in hadisi kendisinden rivayet ettiği Ebu Cafer er-Râzî'ye, Ebu Cafer Müezzein de denilir. Yahya b. Ebu Kesîr ondan bir çok hadis rivayet etmiştir, ancak tam ismini bilmiyoruz.]
Bize Kuteybe, ona Mufaddal b. Fadâle, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Hz. Âişe şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) her gece yatağına yattığında avuçlarını birleştirir ve onlara üfleyerek İhlas, Felak ve Nâs surelerini okur, sonra avuçlarını vücudunun ulaşabildiği yerlerine kadar sürerdi. Önce başını, yüzünü ve bedeninin ön tarafını sıvazlardı. Ve bunu üç defa yapardı." [Tirmizî, bu hadisin hasen-garîb-sahîh olduğunu söylemiştir.]
Bize Ali b. Hucr, ona Bakiyye b. Velîd, ona Bahîr b. Sa'd, ona Halid b. Ma'dân, ona Abdullah b. Ebu Bilal, ona da İrbâd b. Sâriye (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) müsebbihât denilen (Hadid, Haşr, Saff, Cuma, Teğâbün, ve A'lâ) surelerini okumadan uyumazdı ve 'Bu surelerde bin ayete denk bir ayet vardır' derdi." [(Tirmizî), bu hadisin hasen-garîb olduğunu belirtmiştir.]
Bize Hişâm b. Yunus el-Kûfî, ona Muhâribî, ona Leys, ona da Ebu Zübeyr, Câbir'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Secde ve Mülk surelerini okumadan uyumazdı." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Süfyan ve pek çok kimse bu hadisi Leys'ten, o Ebu Zübeyr'den, o Câbir'den, o da Nebî'den rivayet etmişlerdir. Züheyr bu hadisi Ebu Zübeyr'den nakletmiş ve ona 'Rivayeti Câbir'den mi duydun?' diye sormuş, o da 'Hayır Câbir'den duymadım. Onu Safvân'dan veya İbn Safvân'dan duydum' cevabını vermiştir. Leys'in hadisine benzer bir rivayeti, Şebâbe, Muğîre b. Müslim'den, o Ebu Zübeyr'den o da Câbir'den rivayet etmiştir.]
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Rabî b. Berâ b. Âzib, ona da babası (Berâ b. Âzib) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) bir yolculuktan (Medine'ye) döndüğünde '(Bizler) Allah'a dönen, tövbe eden, rabbimiz için kulluk eden ve hamdeden kimseleriz' buyururdu." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi Sevrî, Ebu İshâk vasıtasıyla Berâ'dan nakletmiş, ancak senette Rabî b. Berâ'yı zikretmemiştir. Şu'be'nin rivayeti daha sahihtir. Bu konuda İbn Ömer'den, Enes'ten ve Câbir b. Abdullah'tan da hadis nakledilmiştir.]
Bize Ahmed b. Menî, ona İsmail b. Uleyye, ona Atâ b. Sâib, ona babası (Sâib), ona da Abdullah b. Amr (r.anhuma), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İki haslet vardır ki bir müslüman bunları yapmaya devam ederse cennete girer. Dikkat ediniz, o ikisi çok kolaydır, ama onlarla amel eden çok azdır. (Onlar) her namazın arkasında on defa sübhanallah, on defa elhamdülillah, on defa Allahüekber demektir. Bunu söylerken, Rasulullah'ın (sav) eliyle on sayısını gösterdiğini gördüm. Bunlar beş vakit namazda söylendiği zaman sayıyla yüz elli eder, mizanda ise bin beş yüze karşılık gelir. Yatağına yattığın zaman da yüzer defa sübhanallah, elhamdülillah ve Allahüekber de. Bu dilde yüz tanedir, ama terazide bine denk gelir. Hanginiz bir günde iki bin beş yüz kötülük yapar ki? Oradakiler, (İsteyen bu zikirleri yapabilir manasında)'Bu işi bir kimse nasıl yapamaz ki?' diye sorduklarında, Hz. Peygamber (sav) 'Şöyle ki, biriniz namazdayken şeytan ona gelir ve şunu hatırla, bunu da hatırla diyerek onu oyalar, o kişi de namazını bitirir ama o zikri yapamaz. Yattığında şeytan yine gelir ve onu uyuyuncaya değin yine oyalar' buyurdu." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hasen-sahih bir hadistir. Şu'be ve Sevrî, bu hadisi Atâ b. es-Sâib'den rivayet etmişlerdir. A'meş de bu hadisi Atâ b. Sâib'den muhtasar bir şekilde rivayet etmiştir. Bu konuda Zeyd b. Sâbit, Enes ve İbn Abbas'tan da (r.anhum) hadis rivayet edilmiştir.]
Bize Ahmed b. Menî, ona Yezid b. Harun, ona Ezher b. Sinan, ona da Muhammed b. Vâsi, Mekke’ye geldiğini, orada kardeşi Salim b. Abdullah b. Ömer ile karşılaştığını ve o babasından, o da dedesinden, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu naklettiğini söylemiştir: "Çarşıya girdiğinde 'Allah’tan başka ilah yoktur. Sadece O vardır, O’nun ortağı yoktur. Mülk O'nundur, övgüler de O'na mahsustur. Hayat veren de öldüren de O’dur. Kendisi ölümsüz olandır ve her zaman diridir. Tüm hayırlar O'nun elindedir ve O her şeye güç yetirendir' cümlelerini söyleyen kimseye, Allah binlerce sevap yazar ve binlerce günahını da siler. Ve o kimsenin derecesini binlerce kere yükseltir." [Tirmizî dedi ki: Bu garîb bir hadistir. Rivayeti, Zübeyr ailesinin kahramanlarından Amr b. Dinar da Salim b. Abdullah’tan benzer şekilde rivayet etmiştir.]
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. Mübarek, ona Hammâd b. Seleme, ona Ebu Zübeyr, ona Ali b. Abdullah el-Bârikî, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) yolculuğa çıkıp da devesine bindiği zaman, üç defa Allahu ekber der sonra da (Bunları bizim emrimize veren (Allah) her türlü eksiklikten münezzehtir, yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi. Ve biz muhakkak ki Rabbimize döneceğiz) (Zuhruf, 43/14) ayetini okurdu. Sonra da şöyle dua ederdi: 'Allah’ım! Bu yolculuğumda senden iyilik yapmayı, takvalı olmayı ve razı olacağın amelleri işlemeyi dilerim. Allah’ım! Yolculuğumuzu bize kolaylaştır, uzak olan yerleri bize yakın kıl. Allah’ım! Bu yolculukta sahibimiz ve ailemizi emanet ettiğimiz vekilimiz sensin. Allah’ım! Bu yolculuğumuzda bizimle beraber ol ve ailemize göz kulak ol.' Ailesinin yanına geri döndüğü zaman ise '(Bizler) Allah’ın izniyle O'na boyun eğen, tövbe eden, Rabbimize ibadet eden ve hamdeden kimseleriz' buyururdu." [Ebu İsa (Tirmizî), hadisin bu senedle hasen-garîb olduğunu belirtmiştir.]
Bize İshak b. Mansur, ona Ali b. Ma'bed el-Mısrî, ona Ubeydullah b. Amr er-Rakkî, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Şehr b. Havşeb, ona Abdurrahman b. Ğanm, ona da Ebu Zer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim sabah namazından sonra diz çökmüş durumda hiçbir şey konuşmadan on kere 'Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur. O tekdir. Onu'n ortağı yoktur. Saltanat ona aittir. Övgüler de ona mahsustur. Hayat veren de öldüren de O’dur. O'nun her şeye gücü yeter' derse, kendisine on sevap yazılır, on günahı silinir, on derece de yükseltilir. Gün boyunca her türlü kötülükten ve şeytandan korunur. Allah’a şirk koşması dışında, işleyeceği hiçbir günah da ona zarar vermez." [Tirmizî, bu hadisin hasen-garîb-sahih olduğunu belirtmiştir.]