652 Kayıt Bulundu.
Bize İsmail b. Musa es-Süddî, ona Şerik, ona Ebu Ömer, ona da Ebu Cuhayfe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) namazdayken, yanında zenginlerden bahsedildi. Bir adam “falanın zenginliği atlardadır” dedi. Bir başkası “falanın zenginliği develerdedir” dedi. Diğer birisi “falanın zenginliği koyunlardadır” dedi. Bir başka kişi “falanın zenginliği kölelerdedir” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) namazın son rükuundan başını kaldırdığında “Allahümme rebbenâ leke’l-hamdü mil’e’s-semâvâti ve mil’e’l-ardi ve mil’e mâ şi’te min şey’in ba’du. Allahümme lâ mâniaa limâ a’tayte, velâ mu’tıye li mâ mena’te ve lâ yenfau ze’l-ceddi minke’l-ceddü - Allah’ım! Ey Rabbimiz! Gökler dolusu, yer dolusu ve dilediğin şey dolusu hamd sana mahsustur. Allah’ım! Senin verdiğine engel yoktur. Vermediğini verecek de yoktur. Hiçbir zenginin zenginliği, Senin katında ona bir fayda sağlayamaz” diye dua etti ve onların dediklerinin doğru olmadığını anlamaları için “el-Cedd” kelimesini uzatarak söyledi."
Açıklama: Elbani bu hadisin zayıf olduğunu, dua kısmının ise sahih olduğunu ifade etmiştir Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ
Bize Ebu Mamer, ona Abdülvaris, ona Eyyüb, ona da Nafi' şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer (r.anhümâ) Zü'l-Huleyfe'de sabah namazını kıldığı zaman bineğinin hazırlanmasını emrederdi. Deveye semeri bağlandığında ona biner, devesi (ayağa kalkıp) onu düz hale getirdiğinde de kıbleye yönelirdi. Sonra Harem'e ulaşıncaya kadar telbiye getirirdi. Harem'e girdikten sonra telbiyeyi keserdi. Nihayet Zü Tuvâ'ya geldiğinde burada gecelerdi. Sabah namazını kılınca da yıkanırdı. İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) da böyle yaptığını söylerdi." Bu hadisi Eyyüb'dan İsmail de rivayet ederek gusül abdesti alma konusunda Abdulvaris'e mütâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Ömer arasında inkita vardır. Bab başlığında kaydedilen bir hadis olduğundan, ravileri girilmeyip ravi onayı verilmiştir.
Bize Yahya b. Yahya, ona Süleyman b. Bilal, ona Yahyâ b. Saîd, ona Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr, ona Abbad b. Temim, ona da Abdullah b. Zeyd el-Ensarî şöyle haber vermiştir: "Rasulullah (sav) yağmur duası yapmak üzere namazgâha çıktı. Dua etmek isteyince kıbleye döndü ve ridâsını ters çevirdi."
Bize Muhammed, ona Abdülvehhab, ona Yahya b. Said, ona Ebu Bekir b. Muhammed, ona Abbâd b. Temîm, ona da Abdullah b. Zeyd el-Ensârî şöyle haber vermiştir: "Peygamber (sav) namaz kıldırmak üzere çöle namazgaha çıktı. Dua ettiğinde -veya dua etmek istediğinde- kıbleye yöneldi ve ridâsını ters çevirdi." Ebu Abdullah dedi ki: Senedde yer alan İbn Zeyd, Mâzinî nisbelidir. İlki ise Kûfeli olan İbn Yezid'dir.
Bize Abdullah b. Mesleme ona Süleyman b. Bilal ona Yahya ona Ebu Bekir b. Muhammed ona Abbâd b. Temîm ona da Abdullah b. Zeyd şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) yağmur duası için musallaya çıktı, dua etmek istediğinde kıbleye döndü ve ridasını ters çevirerek giydi."
Bize Ahmed b. Furat b. Halid Ebu Mesud er-Razi, ona Muhammed b. Abdullah b. Ebu Cafer er-Râzî, ona babası (Abdullah b. Cafer), ona Ebu Cafer er-Razî, (Ebu Davud bu hadisi Ebu Cafer er-Razî'den Ömer b. Şekik kanalıyla nakletmiştir ve bu tarikle gelen lafız daha tamdır), ona Rabi' b. Enes, ona Ebu'l-Âliye, ona da Übey b. Ka'b şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) döneminde güneş tutuldu. Nebi (sav) de ashabına namaz kıldırdı. (Namazda) uzun surelerden birini okudu. Ardından beş defa rükû yaptı, iki defa secde etti. Ardından ikinci rekâta kalkıp yine uzun surelerden birini okudu. Yine beş defa rükû yaptı ve iki defa secde etti. Sonra kıbleye dönük halde oturdu ve güneş tutulması bitinceye dek dua etti."
Bize Yahya b. Main, ona Hişam b. Yusuf, ona İbn Cüreyc, ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona Abdurrahman b. Tarık, ona da annesi şöyle nakletmiştir: "Rasülüllah (sav), Dâru Ya'lâ (Ya'la yurdu) bölgesini geçince -ravi Ubeydullah bu bölgenin adını unutmuştur- Kâbe'ye dönüp dua ederdi."
Bize Amr b. Ali, ona Ebu Asım, ona İbn Cüreyc, ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona Abdurrahman b. Tarık b. Alkame, ona da annesi (Ümmü Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), Dâru Ya'lâ (Ya'lâ yurdu) denen bölgeye geldiğinde kıbleye yöneldi dua etti."
Bize Muhammed b. Musaffa, ona İbn Ebu Füdeyk, ona İbn Ebu Zi'b, ona Ebu Esîd el-Berrad, ona Muaz b. Abdullah b. Hubeyb, ona babası (Abdullah b. Hubeyb) şöyle söylemiştir: Yağmurlu ve zifiri karanlık bir gecede bize namaz kıldırması için Hz. Peygamber'i (sav) aramaya çıktık. Onu bulduğumuzda "namaz kıldınız mı?" diye sordu. Ben bir şey söylemedim. Sonra "söyle" dedi. Ben bir şey söylemedim. Sonra "söyle" dedi. Ben bir şey söylemedim. Sonra tekrar "söyle" deyince, “Ya Rasulallah ne söyleyeyim?” dedim. Bana "Akşam ve sabah İhlas ve Muavvizeteyn surelerini üç kez okuman seni her türlü kötülüğe karşı korur" buyurdu.