652 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Şerik, ona Zübeyd, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ömer şöyle demiştir: Muhammed’in (sav) dili ile sabit olduğu üzere yolculuk namazı, Cuma namazı ve Bayram namazı, herhangi bir kısaltma söz konusu olmaksızın, tam olarak iki rekâttır.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, ona Muhammed b. Bişr, ona Yezid b. Ziyad b. Ebu Ca‘d, ona Zübeyd, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona Ka‘b b. Ucre, ona da Ömer şöyle demiştir: Muhammed’in (sav) dili ile, sefer namazı, Cuma namazı, Ramazan bayramı ve kurban bayramı namazı, her hangi bir kısaltma söz konusu olmaksızın tam olarak iki rekâttır.
Bize Abdullah b. Saîd, ona Hafs b. Ğiyas, ona Haccac b. Ertât, ona Abdurrahman b. Âbis, ona İbn Abbas’ın rivayet ettiğine göre Nebi (sav) her iki bayramda da kızlarını da, hanımlarını da (bayram namazlarına) çıkartırdı.
Bize Ali b. Hucr, ona Şerik, ona Zübeyd, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ömer şöyle demiştir: Cuma namazı iki rekâttır, ramazan bayramı namazı iki rekâttır, kurban bayramı namazı iki rekâttır, yolculuk namazı da Muhammed’in (sav) dili üzere kısaltmak söz konusu olmaksızın tam olarak iki rekâttır. [Ebu Abdurrahman (Nesaî) der ki: Abdurrahman b. Ebu Leyla, Ömer’den hadis dinlememiştir.]
Bize Muhammed b. Ar'ara, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Müslim el-Batîn, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ameller içerisinde zilhicce ayının ilk on gününde yapılanlardan daha üstünü yoktur. Ashab 'Cihad da dahil mi?' diye sorunca, O 'Cihad da dahildir. Ancak canını ve malını tehlikeye sokarak cihada katılıp da onlardan hiçbiriyle geri dönmeyen (cihad meydanında şehid olan) kimsenin cihadı bunun dışındadır' buyurdu."
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Süfyan, ona da Abdurrahman b. Âbis şöyle demiştir: Bir adam İbn Abbas’a “Rasulullah (sav) ile birlikte (Bayram namazı) kılınmasına tanık oldun mu?” dedi. İbn Abbas da “Evet” dedi, sonra -yaşının küçüklüğünü kast ederek- ama benim onun nezdindeki konumum olmasaydı, buna tanık olamazdım” diyerek şöyle devam etti: (Rasulullah), Kesir b. Salt’ın evinin yakınındaki o direğe geldi, namaz kıldıktan sonra hutbe verdi. Sonra hanımların yanına gitti, onlara vaaz etti, hatırlattı ve sadaka vermelerini emretti. Bunu üzerine kadın(ların her biri), elini boğazına (kolyesine, gerdanlığına) uzatıp, onu Bilal’in elbisesine atmaya başladı.
Bize Amr b. Ali, ona Yahya b. Said, ona Abdülmelik b. Ebu Süleyman, ona Ata, ona da Cabir’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir bayram gününde Rasulullah (sav) ile birlikte namazda bulundum. Ezansız ve kametsiz olarak ve hutbeden önce namaza başladı. Namazı bitirince Bilal’e dayanarak kalktı. Allah’a hamd ve senada bulundu. İnsanlara öğüt verdi, hatırlattı. Onları kendisine itaat etmeye teşvik etti. Daha sonra beraberinde Bilal de olduğu halde kadınların bulunduğu tarafa yönelip gitti. Onlara da Allah’tan korkmalarını emredip öğüt verdi, onlara hatırlattı. Allah’a hamd ve senada bulundu. Sonra onları kendisine itaate teşvik etti ve 'Çokça sadaka verin, çünkü birçoğunuz cehennemin odunusunuz' buyurdu. Kadınların ileri gelenlerinden olmayan, yanakları esmerce birisi 'Neden? ey Allah’ın Rasulü' dedi. Hz. Peygamber (sav) de ' çünkü sizler çokça şikâyet eder ve kocalarınıza karşı nankörlük edersiniz' buyurdu. Bunun üzerine kadınlar kolyelerini, küpelerini ve yüzüklerini çıkartıp, sadaka olarak Bilal’in elbisesine atmaya başladılar."